ÜNİVERSİTELİLERİN GÜCÜ FRANSIZ SOKAKLARINI SARSIYOR!
Sosyal devlet geleneğinin tırpanlanması Avrupa'nın sosyal devlet geleneğinin önde gelen temsilcisi Fransa'yı da bu bağlamda bir süreden beri eylemlerin beşiği yaptı Eylemlerin nedeni Fransa Senatosu'nun mevcut iş yasasında çeşitli değişiklikler yapmak istemesiydi. Kabul edilen yasa ile, 26 yaşından küçüklerin, işveren tarafından iki yıl içinde gerekçe gösterilmeden işten çıkarılmasına olanak sağlanıyor. Yasa diğer bir deyişle işverenlerin 26 yaşından küçük çalışanlarını işten çıkarmasını kolaylaştırıyor.
68 Baharının Söylemidir:
Kaldırımların Altı Kumsal...
Yasaya
karşı martın başından beridir düzenlenen protesto gösterileri ayın ortalarına
doğru üniversite gençliğinin daha da hareketlenmesine neden oldu. 15 Mart'ta
Üniversite Öğrencileri Sendikası (UNEF) "ülke genelinde bulunan 84 üniversiteden 59'unda
öğrencilerin boykotta" olduklarını açıkladı. Diğer taraftan ise 14 Mart'ta
yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac
öğrenci ve işçilerin yasaya olan tepkisine rağmen hükümeti desteklediğini
açıkladı. Aynı gün düzenlenen protesto gösterilerine yaklaşık 40 bin kişi
katıldı.
Gençliğin Yolu İşçi Sınıfının
Yoludur!
16
Mart'ta eylemler daha da yayıldı. Yaklaşık 250 bin kişi yeni yasayı protesto
etmek için gün boyu sokaklardaydı. Bu defa ülkedeki lise öğrencileri de
dersleri boykot ettiler. Onlarca lisede eğitim durdu. Eylemde, yaklaşık iki ay
önce banliyö olaylarının yaşandığı Clichy-Sous-Bois banliyösünden gelen gençler de yerlerini aldılar.
Başkent Paris'teki çatışmalarda polis 150 kişiyi gözaltına aldı. İşçilerden,
öğrencilerden ve halktan gelen yoğun baskı ve protestolar sonrası ülkede
çalışma yaşamından sorumlu delege bakan Gerard Larcher; kapılarının sosyal
örgütlere açık olduğunu belirterek uzlaşma için bir kapı araladı. 15 Mart'ta
toplanan 59 üniversite rektörü ise hükümete öğrencilerle diyaloga geçmesi için
çağrıda bulundu.
Bugünün Öğrencileri Geleceğin
İşçileri Mücadele Safında...
7
Mart'ta başlayan gösteriler 18 Mart Cumartesi günü ileri bir aşamaya ulaştı.
Ülke çapında yapılan 170 gösteriye 1 milyondan fazla insan katıldı. "Cehennem kontratına hayır!",
"Kullanılıp atılan gençliğe hayır!" gibi sloganlar atan göstericilerle polis
arasında çatışmalar yaşandı. İşçi sendikaları ise yasanın geri çekilmemesi
halinde greve gidebileceklerini açıkladılar. Bu bağlamda hükümete 20 Mart
akşamına kadar süre verdiler. Ülkenin önde gelen gazetelerinden Liberation
gazetesi için yapılan ankete göre ise 15 ile 24 yaş arası gençlerin yüzde
80'inin yasaya karşı olduğunu belirtti.
Paris Sokakları Yanıyor;
İşçiler Greve, Öğrenciler Boykota!
Takvim
yaprakları mart ayının 22'sini gösterdiğinde, sendikaların grev kararı
almasının üzerine geri adım atmak zorunda kalan hükümet adına, Başbakan
Dominique de Villepin parlamentodaki konuşmasında işçi ve işveren taraflarının
itirazlarını dinlemeye hazır olduğunu belirtti. Villepen'e sendikaların cevabı "ayın 28'inden sonra görüşürüz"
oldu.
Mart
ayının 28'inde Fransız sokaklarını dolduran üç milyona yakın işçi ve öğrenci
Fransız hükümetine yeni iş yasasının kabul edilemeyeceğine dair
kararlılıklarını gösterdiler. İşçiler ve öğrencilerin ortak eylemi ülkede yaşamın
da durmasına neden oldu. 28 Martta Fransa egemenleri, işçi sınıfının ve yolunda
yürüyen gençliğin neler yapacağını bir kez daha anladı. Grev sonrası Fransız
hükümeti iş yaşamına dair çıkardığı yasayı tekrar gündemine almak zorunda
kaldı. Evet, Fransa'da sınıf savaşları devam ediyor, sınıflar ortadan kalkana
kadar da devam edecek...
HÜLYA DEMİR