Tarih: Kasım-Aralık 2006 | Sayı:
İlerici Gençlik Sayı:13
Kimliğiniz Gizli Kalsın, Kodlarınız Açık

Gelişen teknolojiye paralel olarak artık işlerimizin büyük bir bölümünü internette hallediyoruz. Elektrik, su faturamızı yatırıyor, okul kaydımızı yapıyor, günlük gazete okuyabiliyor, SSK (Sosyal Sigortalar Kurumu) primlerimizi, ertesi gün havanın nasıl olacağını buradan takip edebiliyoruz. Aynı zamanda dostlarımızla yazışabiliyoruz.
Teknolojiyle bu kadar iç içe olmamız bize ne kadar kolaylık sağlıyorsa diğer taraftan da bizim o kadar dikkatli olmamızı gerektiriyor. Bir bilgisayar, internete girerken mutlaka kendine ait bir IP numarası kullanması gerekiyor. IP numarasını bir nevi nüfus cüzdanı olarak düşünebiliriz. Herhangi bir siteye girerken mutlaka bu cüzdanı (IP numarasını) göstermek zorundayız. Tabi bu işlemi biz farkında olmadan bilgisayarımız yapıyor. Bu işin güvenliğimizi tehlikeye atan yanı ise IP numaramızın karşı tarafta ya da yoldaki trafiği denetleyenlerce öğrenilebilmesi.
Yani biz www.micropsoft.com dediğimizde, bizim IP numaramız Micropsoft'un ana bilgisayarlarında kayıtlı kalıyor. Eğer Micropsoft benim siteme kimler girmiş diye merak ederse bu kayıtlar üzerinden bize ulaşabilir. Ya da kullandığımız servis sağlayıcı "kara listemdeki adreslere kim girmiş kayıt tut" tarzı bir işlem yapıyor ise IP'miz kayıtlarında çıkacatır.
Peki herkes nüfus cüzdanlarını birbirine verirse ne olur? Cevabı çok basit; bu meraklı kişilerin bize ulaşmasını iyice zorlaştırmış oluruz. Çünkü kayıtlara baktıklarında bizim İtalya'dan Arjantin'den veya alakasız başka bir ülkeden geldiğimizi sanacakları IP numaralarıyla karşılaşacaklar. Bunu Tor adı verilen bir uygulama ile sağlayabiliriz. Tor bizim girmek istediğimiz web sitesi ile bilgisayarımız arasına geçiş tünelleri yerleştirerek IP numaramızın bu tünellerde defalarca değişmesini sağlıyor. Elimizdeki tünellerin örümcek ağı gibi olduğunu ve her erişimin tünellerde kaydı tutulmayan rastlantısallık içinde gerçekleştiğini belirtirsek iletişimimizin ne kadar gizlilik içersinde gerçekleştiğini anlayabiliriz.
Tor sadece internette gezerken değil mail atarken, MSN veya ICQ gibi protokolleri kullanırken de kullanabileceğimiz bir program. Ama açık olmak gerekirse bu uygulamayı çalıştırmak ve ayarlarını yapmak normal bir ev kullanıcısı için biraz karışıktı. Neyse ki açık kaynak kod destekçileri boş durmuyor. Hacktivismo isimli bir organizasyon Firefox projesini ve Tor uygulamasını temel alarak Torpark adlı bir program geliştirdiler. Torpark programını, Türkçe dahil, 35 dil desteği ile beraber resmi sitesinden (http://www.torrify.com/download.php) indirebiliyoruz.
Programı indirdikten sonra istediğimiz bir yerde açmamız gerekiyor. Bu ister usb disk içersinde, istersek de bilgisayarımızda olabilir. Eğer kendimize ait olmayan bir bilgisayardan internete gireceksek Torpark programını usb diskimize açmamız daha mantıklı. Hatta bu diski ilerde farklı bilgisayarlara da takıp kullanabiliriz. Oluşan dosya içersine girersek "Torpark.exe" uygulamasını çalıştırmanız yeterli olacaktır. İşte yapmamız gereken bu kadar basit. Programı çalıştırdığımızda karşımıza zaten alışık olduğumuz Firefox ara yüzüne benzer bir ara yüz gelecektir. Torpark'ta aynı Firefox'ta olan sekmeli görünüm ve Google arama çubuğu gibi özellikler mevcut. Zaten daha önce de belirttiğimiz gibi Torpark çekirdek olarak Firefox tarayıcısını kullanıyor. Torpark'ta Firefox'tan farklı iki buton gözümüze çarpacaktır. Bunları özellikleriyle anlatacak olursak;
Tor Network Button: Torpark birçok tünelde dolaşarak internet erişimini sağladığı için normal internet hızımızdan daha yavaş bir hızda çalışacaktır. Bu butonu tıklarsak Torpark bir Firefox'muş gibi çalışmaya başlayacak ve internet hızımız normal düzeyine ulaşacaktır. Fakat unutmamalıyız ki bu durumda IP gizlenmesi kalkmış olacaktır. Tor uygulamasını pasif hale getirdiğinizde tarayıcınızın alt kısmında "tor disabled" uyarısını görebilirsiniz. (yanında da mevcut IP numaramız belirtiliyor)
Flush Circuit Button: Bazen tor tünellerinde takılabiliriz. Böyle durumlarda bu butona basıp 5-10 saniye beklememiz Torpark'ın kendisini yenilemesini sağlayacaktır. Bunun sonucu olarak IP numaramız büyük olasılıkla yenilenecektir. (Tabi aynı kalma ihtimali de mevcut.)
Tor uygulamasını temel alan düşünceler hızla yaygınlık kazanmakta. Benzer bir proje olarak Tor ve Thunderbird programları birleştirilerek Torbird adlı bir posta istemcisi geliştirilmeye başlandı. Bu günlerde deneme sürümleri dolaşmaya başlayan bu programın umarız ileriki günlerde daha kararlı sürümlerini de duyuracağız.
Not: Kullanacağımız bilgisayarda izleme yazılımı ya da keylogger kurulu ise Torpark programının bize tam bir güvenlik sağlamayacağını bilmemiz gerekir. Ayrıca MSN, ICQ, Thunderbird, Outlook gibi programlarda veya FTP, SSH gibi protokollerle yapacağımız işlemlerde bir etkisi olmayacaktır. Yani Torpark programıyla sadece internet gezintilerimizi gizleyeceğimizi unutmamamız gerekiyor.
Teknolojiyle bu kadar iç içe olmamız bize ne kadar kolaylık sağlıyorsa diğer taraftan da bizim o kadar dikkatli olmamızı gerektiriyor. Bir bilgisayar, internete girerken mutlaka kendine ait bir IP numarası kullanması gerekiyor. IP numarasını bir nevi nüfus cüzdanı olarak düşünebiliriz. Herhangi bir siteye girerken mutlaka bu cüzdanı (IP numarasını) göstermek zorundayız. Tabi bu işlemi biz farkında olmadan bilgisayarımız yapıyor. Bu işin güvenliğimizi tehlikeye atan yanı ise IP numaramızın karşı tarafta ya da yoldaki trafiği denetleyenlerce öğrenilebilmesi.
Yani biz www.micropsoft.com dediğimizde, bizim IP numaramız Micropsoft'un ana bilgisayarlarında kayıtlı kalıyor. Eğer Micropsoft benim siteme kimler girmiş diye merak ederse bu kayıtlar üzerinden bize ulaşabilir. Ya da kullandığımız servis sağlayıcı "kara listemdeki adreslere kim girmiş kayıt tut" tarzı bir işlem yapıyor ise IP'miz kayıtlarında çıkacatır.
Peki herkes nüfus cüzdanlarını birbirine verirse ne olur? Cevabı çok basit; bu meraklı kişilerin bize ulaşmasını iyice zorlaştırmış oluruz. Çünkü kayıtlara baktıklarında bizim İtalya'dan Arjantin'den veya alakasız başka bir ülkeden geldiğimizi sanacakları IP numaralarıyla karşılaşacaklar. Bunu Tor adı verilen bir uygulama ile sağlayabiliriz. Tor bizim girmek istediğimiz web sitesi ile bilgisayarımız arasına geçiş tünelleri yerleştirerek IP numaramızın bu tünellerde defalarca değişmesini sağlıyor. Elimizdeki tünellerin örümcek ağı gibi olduğunu ve her erişimin tünellerde kaydı tutulmayan rastlantısallık içinde gerçekleştiğini belirtirsek iletişimimizin ne kadar gizlilik içersinde gerçekleştiğini anlayabiliriz.
Tor sadece internette gezerken değil mail atarken, MSN veya ICQ gibi protokolleri kullanırken de kullanabileceğimiz bir program. Ama açık olmak gerekirse bu uygulamayı çalıştırmak ve ayarlarını yapmak normal bir ev kullanıcısı için biraz karışıktı. Neyse ki açık kaynak kod destekçileri boş durmuyor. Hacktivismo isimli bir organizasyon Firefox projesini ve Tor uygulamasını temel alarak Torpark adlı bir program geliştirdiler. Torpark programını, Türkçe dahil, 35 dil desteği ile beraber resmi sitesinden (http://www.torrify.com/download.php) indirebiliyoruz.
Programı indirdikten sonra istediğimiz bir yerde açmamız gerekiyor. Bu ister usb disk içersinde, istersek de bilgisayarımızda olabilir. Eğer kendimize ait olmayan bir bilgisayardan internete gireceksek Torpark programını usb diskimize açmamız daha mantıklı. Hatta bu diski ilerde farklı bilgisayarlara da takıp kullanabiliriz. Oluşan dosya içersine girersek "Torpark.exe" uygulamasını çalıştırmanız yeterli olacaktır. İşte yapmamız gereken bu kadar basit. Programı çalıştırdığımızda karşımıza zaten alışık olduğumuz Firefox ara yüzüne benzer bir ara yüz gelecektir. Torpark'ta aynı Firefox'ta olan sekmeli görünüm ve Google arama çubuğu gibi özellikler mevcut. Zaten daha önce de belirttiğimiz gibi Torpark çekirdek olarak Firefox tarayıcısını kullanıyor. Torpark'ta Firefox'tan farklı iki buton gözümüze çarpacaktır. Bunları özellikleriyle anlatacak olursak;
Tor Network Button: Torpark birçok tünelde dolaşarak internet erişimini sağladığı için normal internet hızımızdan daha yavaş bir hızda çalışacaktır. Bu butonu tıklarsak Torpark bir Firefox'muş gibi çalışmaya başlayacak ve internet hızımız normal düzeyine ulaşacaktır. Fakat unutmamalıyız ki bu durumda IP gizlenmesi kalkmış olacaktır. Tor uygulamasını pasif hale getirdiğinizde tarayıcınızın alt kısmında "tor disabled" uyarısını görebilirsiniz. (yanında da mevcut IP numaramız belirtiliyor)
Flush Circuit Button: Bazen tor tünellerinde takılabiliriz. Böyle durumlarda bu butona basıp 5-10 saniye beklememiz Torpark'ın kendisini yenilemesini sağlayacaktır. Bunun sonucu olarak IP numaramız büyük olasılıkla yenilenecektir. (Tabi aynı kalma ihtimali de mevcut.)
Tor uygulamasını temel alan düşünceler hızla yaygınlık kazanmakta. Benzer bir proje olarak Tor ve Thunderbird programları birleştirilerek Torbird adlı bir posta istemcisi geliştirilmeye başlandı. Bu günlerde deneme sürümleri dolaşmaya başlayan bu programın umarız ileriki günlerde daha kararlı sürümlerini de duyuracağız.
Not: Kullanacağımız bilgisayarda izleme yazılımı ya da keylogger kurulu ise Torpark programının bize tam bir güvenlik sağlamayacağını bilmemiz gerekir. Ayrıca MSN, ICQ, Thunderbird, Outlook gibi programlarda veya FTP, SSH gibi protokollerle yapacağımız işlemlerde bir etkisi olmayacaktır. Yani Torpark programıyla sadece internet gezintilerimizi gizleyeceğimizi unutmamamız gerekiyor.