Tarih: Eylül 2007 | Sayı:
İlerici Gençlik Sayı:14
POLİTİKA VE GENÇLİK HAREKETLERİ
Tüm İlerici Gençlik Derneğinin desteğiyle çıkartılmakta olan İlerici Gençlik Dergisi'nin Kasım- Aralık 2006 tarihli 13. sayısında, Orhan Pamuk'a verilen Nobel ödülü münasebetiyle Onur Balcı'nın yazmış olduğu yazıdaki bir cümlenin dürtüsü ile olacak gençlik hareketinin politika ile ilgisi konusunda ben de bir şeyler yazayım dedim.
Onur Balcı şöyle diyor: "Dünyada siyasetten ayrı bir alan tarifi yapmak pek de mümkün değildir." Ben de ufak bir düzeltme yahut küçük bir değiştirme ile şöyle diyorum; Dünyada siyasetten ayrı bir alan tarifi yapmak hiç de mümkün değildir.
Hemen şunu da ilave edeyim ki; burjuvazinin çok akıllı(!) ideologları gençleri siyasetten uzak tutma safsatasını gevelerken, gençleri siyasetin dışında bırakma politikası gütmekten başka bir şey yapmış olmuyorlar. Bilindiği gibi, burjuvazinin bu politikası, işçi sendikaları ile de ilgili ama konumuz gençlik hareketleri olduğundan sendikaların durumu ayrıca incelenecek başka bir yazıyı gerektirir.
Gençlik hareketleri denilince, 1886 yılında Belçika'da kurulmuş olan bir gençlik örgütünün, neden fazla bir başarı ve etkinlik gösterememiş olmasının cevabını vermek gerekiyor. Bence bu sorunun cevabı şu; bir örgüt ister gençlik örgütü, isterse işçi örgütü (sendika) olsun, politikanın dışındayım dediği sürece, çalışmaları hangi yönde olursa olsun, başarı göstermesi mümkün değildir. Bunun mümkün olmadığını, geçmişte şahit olduğumuz, siyasi amaç gütmeyen gençlik eylemleri ve sarı sendikaların sendikal hareketleri göstermiştir bizlere.
Evet Belçika'da kurulmuş olan ilk diyebileceğimiz Gençlik Örgütü, işçiler/emekçiler tarafından kurulmuştur. Ama memleketimiz koşullarına baktığımızda, işçilerimizin ön ayak olabileceği gençlik dernekleri kurabilmesi günümüzde bile hâlâ mümkün değil. Maalesef mümkün değil.
Bu durum göz önüne alınınca, okuyan gençleri, işçi çocukları (üniversitede okuma imkanı bulabilmiş olanlarını) büyük görevler, zor görevler bekliyor demektir.
Geriye doğru baktığımızda, memleketimizde geçmişte de, gençlik derneklerinin, okumuş veya okumakta olan gençler tarafından kurulmuş olduğu görülür. Günümüzde de dernekler kurmak, gençleri organize bir çalışma ile sorunlarına çözüm arama imkânına kavuşturmak, okumuş veya okumakta olan gençlere düşen büyük ve zor dediğimiz görevdir.
Tüm İlerici Gençlik Derneği'ni kuran günümüz gençliği zordan korkmadığını göstermiştir. Dernek adının başına "Tüm"ü koymakla da bu derneğin yalnız okuyan gençleri kapsamadığını göstermişlerdir. Bu da hiç şüphesiz ileriye doğru atılmış bir adımdır.
Okuyan gençlerin, para sorunu, kitap-defter sorunu, yiyip-içme sorunu, yatıp-kalkma sorunu vardır. Öte yandan fabrikalarda, tarlalarda çalışan işçi ve ırgatların da yeterli beslenme, mesken, giysi vs. sorunları vardır.
Kapitalist düzen asırlardan beri bu sorunları çözecek bir formül bulamamıştır. Bundan sonra da -günden güne düştüğü bunalımlara bakılırsa- hiç bulamayacaktır. Bu sorunların üstesinden nasıl gelinebilineceğini, 1917 Ekim Devrimini gerçekleştirmiş olan Sovyetler Birliği Komünist Partisi ve İkinci Dünya Savaşından sonra iktidara gelen diğer ülkelerdeki Komünist Partileri kurdukları sosyalist düzenle tüm dünyaya göstermişlerdir. Bu da gösteriyor ki; gençliğin sorunlarını çözecek olan veya çözemeyen siyasi düzenlerdir.
Burjuva partileri, bütün çabalarına rağmen bu gerçeği gizleyemez duruma düşmüşlerdir. Zira, bütün dünya ülkelerinde, görenler ve görmeyenler, bilenlerden görenlerden öğrenen yaşlılar ve bilhassa gençler günden güne çoğalmaktadır. Bütün mesele kapitalist düzeni yok edip, sosyalist düzeni kurma meselesidir. Sosyalist düzeni kuracak olan yegâne siyasi örgüt de her ülkede Komünist Partileridir. Komünist Partilerin de sosyalist düzeni kurabilmeleri için mutlaka ve mutlaka siyasi iktidarı ele geçirmeleri gerekir.
Komünist Partilerinin iktidara gelmesinin kapitalizmin sonu olacağını bilen burjuva partileri, gençliği siyasetten uzaklaştırmak suretiyle komünist partilerini zayıflatarak, sömürü düzenini (kapitalist düzen) sürdüreceklerini hesap ediyorlar. Ama günümüzdeki gençlerin, bilgi ve bilinç düzeyi, onların bu hesaplarını boşa çıkarmaya yetecektir kanaatindeyim.
Fırsat buldukça toplantılarına katıldığım Tüm İlerici Gençlik Derneği üyesi gençlerin, gözlerindeki ışık ve davranışlarındaki azim, benim kanaatimi kuvvetlendirmekte, ümidimi arttırmaktadır.
Haydi gençler ileri...
Onur Balcı şöyle diyor: "Dünyada siyasetten ayrı bir alan tarifi yapmak pek de mümkün değildir." Ben de ufak bir düzeltme yahut küçük bir değiştirme ile şöyle diyorum; Dünyada siyasetten ayrı bir alan tarifi yapmak hiç de mümkün değildir.
Hemen şunu da ilave edeyim ki; burjuvazinin çok akıllı(!) ideologları gençleri siyasetten uzak tutma safsatasını gevelerken, gençleri siyasetin dışında bırakma politikası gütmekten başka bir şey yapmış olmuyorlar. Bilindiği gibi, burjuvazinin bu politikası, işçi sendikaları ile de ilgili ama konumuz gençlik hareketleri olduğundan sendikaların durumu ayrıca incelenecek başka bir yazıyı gerektirir.
Gençlik hareketleri denilince, 1886 yılında Belçika'da kurulmuş olan bir gençlik örgütünün, neden fazla bir başarı ve etkinlik gösterememiş olmasının cevabını vermek gerekiyor. Bence bu sorunun cevabı şu; bir örgüt ister gençlik örgütü, isterse işçi örgütü (sendika) olsun, politikanın dışındayım dediği sürece, çalışmaları hangi yönde olursa olsun, başarı göstermesi mümkün değildir. Bunun mümkün olmadığını, geçmişte şahit olduğumuz, siyasi amaç gütmeyen gençlik eylemleri ve sarı sendikaların sendikal hareketleri göstermiştir bizlere.
Evet Belçika'da kurulmuş olan ilk diyebileceğimiz Gençlik Örgütü, işçiler/emekçiler tarafından kurulmuştur. Ama memleketimiz koşullarına baktığımızda, işçilerimizin ön ayak olabileceği gençlik dernekleri kurabilmesi günümüzde bile hâlâ mümkün değil. Maalesef mümkün değil.
Bu durum göz önüne alınınca, okuyan gençleri, işçi çocukları (üniversitede okuma imkanı bulabilmiş olanlarını) büyük görevler, zor görevler bekliyor demektir.
Geriye doğru baktığımızda, memleketimizde geçmişte de, gençlik derneklerinin, okumuş veya okumakta olan gençler tarafından kurulmuş olduğu görülür. Günümüzde de dernekler kurmak, gençleri organize bir çalışma ile sorunlarına çözüm arama imkânına kavuşturmak, okumuş veya okumakta olan gençlere düşen büyük ve zor dediğimiz görevdir.
Tüm İlerici Gençlik Derneği'ni kuran günümüz gençliği zordan korkmadığını göstermiştir. Dernek adının başına "Tüm"ü koymakla da bu derneğin yalnız okuyan gençleri kapsamadığını göstermişlerdir. Bu da hiç şüphesiz ileriye doğru atılmış bir adımdır.
Okuyan gençlerin, para sorunu, kitap-defter sorunu, yiyip-içme sorunu, yatıp-kalkma sorunu vardır. Öte yandan fabrikalarda, tarlalarda çalışan işçi ve ırgatların da yeterli beslenme, mesken, giysi vs. sorunları vardır.
Kapitalist düzen asırlardan beri bu sorunları çözecek bir formül bulamamıştır. Bundan sonra da -günden güne düştüğü bunalımlara bakılırsa- hiç bulamayacaktır. Bu sorunların üstesinden nasıl gelinebilineceğini, 1917 Ekim Devrimini gerçekleştirmiş olan Sovyetler Birliği Komünist Partisi ve İkinci Dünya Savaşından sonra iktidara gelen diğer ülkelerdeki Komünist Partileri kurdukları sosyalist düzenle tüm dünyaya göstermişlerdir. Bu da gösteriyor ki; gençliğin sorunlarını çözecek olan veya çözemeyen siyasi düzenlerdir.
Burjuva partileri, bütün çabalarına rağmen bu gerçeği gizleyemez duruma düşmüşlerdir. Zira, bütün dünya ülkelerinde, görenler ve görmeyenler, bilenlerden görenlerden öğrenen yaşlılar ve bilhassa gençler günden güne çoğalmaktadır. Bütün mesele kapitalist düzeni yok edip, sosyalist düzeni kurma meselesidir. Sosyalist düzeni kuracak olan yegâne siyasi örgüt de her ülkede Komünist Partileridir. Komünist Partilerin de sosyalist düzeni kurabilmeleri için mutlaka ve mutlaka siyasi iktidarı ele geçirmeleri gerekir.
Komünist Partilerinin iktidara gelmesinin kapitalizmin sonu olacağını bilen burjuva partileri, gençliği siyasetten uzaklaştırmak suretiyle komünist partilerini zayıflatarak, sömürü düzenini (kapitalist düzen) sürdüreceklerini hesap ediyorlar. Ama günümüzdeki gençlerin, bilgi ve bilinç düzeyi, onların bu hesaplarını boşa çıkarmaya yetecektir kanaatindeyim.
Fırsat buldukça toplantılarına katıldığım Tüm İlerici Gençlik Derneği üyesi gençlerin, gözlerindeki ışık ve davranışlarındaki azim, benim kanaatimi kuvvetlendirmekte, ümidimi arttırmaktadır.
Haydi gençler ileri...