Tarih: Eylül 2007 | Sayı:
İlerici Gençlik Sayı:14
DÖVÜŞE DÖVÜŞE 1 MAYIS 2007, TAKSİM, KURTKÖY...
Sabah saatlerinden itibaren Taksim'e çıkan bütün yoları tutan polis, barikatlar kurarak emekçilerin Taksim yürüyüşünü engellemeye çalıştı.
Özellikle Taksim, Dolmabahçe ve Beşiktaş'ta yığınak yapan polis, katılımı engellemek için otobüs seferlerinde kısıtlamalar getirdi. Binlerce insanın yolda kaldığı kısıtlamaların diğer tarafı ise vapur, metro ve tramvay seferlerinin iptal edilmesi idi. Sabah 7:30'dan itibaren metro, tramvay ve vapur seferlerini durduran devlet, katılımı engellemek üzere köprülerde de bütün şeritleri kapatarak trafiği tek şeritten verdi.
Polis tarafında bu gelişmeler yaşanırken, sabah saat 7:00'de Beşiktaş Meydanı'nda toplanan tertip komitesi saat 7:30'da üzerinde 1 Mayıs yazan çelenkle beraber yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca herhangi bir engelleme ile karşılaşmayan komite İnönü Stadyumu önüne geldiğinde yaklaşık 1000 kişilik çevik kuvvet grubu tarafından çembere alındı. Hiçbir uyarı yapmadan saldıran polis 48 kişiyi gözaltına aldı. Bu saatten sonra Beşiktaş, Dolmabahçe ve Kabataş'ta irili ufaklı onlarca eylem yapıldı. Eylemlere müdahale etmekte zorlanan polis "emekçi" tipine uyan onlarca kişiyi gözaltına almaya başladı.
Taksim ve çevresinden toplanmaya çalışan herkes polis tarafından ya gözaltına alınıyor ya da bölgeden uzaklaştırılıyordu.
Bu sırada Beşiktaş bölgesinde toplanan yaklaşık 1500 kişiye polis azgınca saldırdı. Çok yoğun gaz bombasının atıldığı saldırıda yaralananlar oldu. Yıldız parkı civarından pankart açarak yürüyüşe başlayan başka bir grup ise yaklaşık 5 dakika sonra polisin azgınca saldırısına maruz kaldı. Gözaltına alınanların büyük bir kısmı Gayrettepe polis merkezine götürüldü.
Saat 11:00 civarında Dolmabahçe'ye gelen DİSK, KESK, TTB, TMMOB temsilcileri polis ile yaptıkları pazarlık sonucu Taksim'e doğru yürüyüşe geçti. Polis kordonu altında yapılan yürüyüşe yaklaşık 250 kişi katıldı. Bu sırada Maçka'da yol keserek Taksim'e çıkmak isteyen bir gruba polis müdahale etti. Sendikacılar Taksim Meydanı'na ulaştığında Taksim'de bekleyen gruplarla birleşerek Kazancı Yokuşu'na gelindi. Böylece sabah saat 7:00'den beri polisin toplanma ve Taksim Meydanı'na çıkartmama girişimi fiilen başarısızlıkla sonuçlanmış 30 yıllık yasak, işçilerin emekçilerin, devrimcilerin militan duruşu ile yırtılmış oldu.
Kazancı yokuşunda yapılan kitlesel anma sonrası İstiklal Caddesi'nde toplanan yaklaşık 5 bin kişi, yaklaşık 1 saat süren eylem yaptı. Polis ile yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkmaması üzerine polis kitlenin üzerine onlarca gaz bombası attı. TÜM-İGD, Alınteri, BDSP ve Halkevleri'nin pankart ve bayraklar açtığı saldırı sonrası İstiklal'deki gaz kokusu saatlerce sürdü. İstanbul genelinde akşam 18:00'e kadar süren eylemlerde yaklaşık 1000 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların büyük bir kısmı gece saatlerinde serbest bırakıldı.
İstanbul'da kısmi sıkıyönetim uygulayan, işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma gününde alanlara çıkmak isteyen insanlara azgınca saldıran polis bununla da yetinmeyip gözaltına alınan insanları otobüslerde de dövmeye devam etti. Gözaltına alınan insanların büyük bir kısmı gözaltına alınırken yaralandı.
Bütün bu olaylar göstermiştir ki, baskı ve tehditler işçilerin 77 1 Mayıs'ında katledilen sınıf kardeşlerini anmasını engelleyememiştir. Egemenler çaresiz kalmış, korkmuş ve kendi şehrini işgal etmiştir. Mankenlere, şarkıcılara açtıkları alanı emekçilere kapamak istemiş, ancak başarılı olamamıştır. Bütün şehirde oluşturduğu sıkıyönetim koşulları emekçilerin kararlılığını etkilememiştir.
TÜM-İGD üyeleri Taksim sözünün arkasında durarak ve yolunu kendine rehber belirlediği işçi sınıfının yanında Taksim Meydanı'nda sloganlarını haykırdı.
Her Yer 1 Mayıs Alanı!
Ankara'da 1 Mayıs öncesi başlayan Taksim hazırlıkları sonucunda konvoylar halinde İstanbul'a gidilme kararı alınmıştı. Ankara'da 30 Nisan gecesi Kurtuluş Parkı'nda toplanıldı, saat 22.30'dan itibaren gruplar halinde İstanbul'a doğru yola çıkıldı.
77 1 Mayıs'ında ölenleri anmak ve katliama sebep olanlardan hesap sormak için yola çıkan sendikalar ve aralarında TÜM-İGD'lilerin de bulunduğu devrimci yapılar köprü gişesinde polis barikatıyla karşılaştı. Saat 06.30 sularında engellenen yaklaşık 2 bin kişi otobanı çift taraflı kapattı. Sık sık "Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Taksim!", "Her yer Taksim her yer direniş!", "Emekçiye değil sermayeye barikat" sloganları atan coşkulu kitleye polis müdahalesini geciktirmedi. Biber gazıyla kitleyi dağıtmaya çalışan çevik kuvvet ekipleriyle bir arbede yaşandı. Yaşanan arbedenin ardından tertip komitesi oluşturuldu ve kolluk kuvvetleriyle kitle arasında güvenlik zinciri meydana getirildi. Polis sık sık kitleye yönelik sözlü müdahalelerde bulunarak kitleyi kışkırtmaya çalıştı. Polisin provokasyonu sonucu kısa süreli gerginlikler yaşandı.
1 Mayıs alanına girişi engellemeye kararlı işbirlikçi hükümet ve onun uşağı kolluk kuvvetlerinin tüm engellemelerine karşı yeniden harekete geçen kitle daha sert bir müdahaleyle karşılaştı. Kadın, erkek yaşlı ayırmaksızın emekçilere biber gazı, göz yaşartıcı sprey ve coplarla saldıran polis hızını alamayarak otobüslerin içine de biber gazı sıktı, bazı otobüslerin camını kırmaya çalıştı. Mersin ve Ankara'dan yola çıkan TÜM-İGD'lilerin bulunduğu otobüslerin de içerisine biber gazı sıkıldı. Gözünü kan bürüyen sermayenin uşağı polis insanların yüzüne gaz sıkmaktan çekinmedi. Bu saldırılar sonucunda 1 Mayıs otobüsleri gişelere yaklaşık 10 km uzaklıktaki dinlenme tesisinde buluşmak üzere yola çıktı.
Tüm engellemelere karşı bulunduğu yeri eylem alanına çevirmeyi bilen işçiler, emekçiler, öğrenciler buluşma noktasını da 1 Mayıs alanına çevirdiler. Buluşma yerinde, atılan coşkulu sloganlar, çekilen halaylar kitlenin biber gazıyla, coplarla polis barikatlarıyla yılmayacağının habercisiydi.
Bütün bu olayların yaşandığı saatlerde İzmir'den gelen konvoyların da yolları kesilmeye başlamıştı. Feribotlarla Yalova'dan Eskihisar'a geçen otobüsler buralarda bekletildi. Hatta iki feribot sahil güvenliğin müdahalesi ile denizin ortasında saatlerce tutuldu. Bütün bu tedbirler bizlerden ne kadar çok korktuklarını gösteriyor cesaretimize cesaret katıyordu.
İşgal altına alınan İstanbul'da yaşanan gelişmelerden sürekli haberdar olan TÜM-İGD'lilerin ve diğer örgütlerin ortak kararıyla Ankara-İstanbul karayolu trafiğe kapatıldı. Saat 11.00'de karayolunu kapatmak üzere toplanan kitle diğer şehirlerden gelenlerle buluşmak üzere yürüyüşe geçti. Yaklaşık 5 bin kişi karayolunu 2 saat boyunca kapattı. Jandarmanın engeliyle karşılaşan kitleyle jandarma arasında çatışma çıktı. Havaya ateş açmaktan çekinmeyen jandarma polisten geri kalır bir tavır sergilemedi. Kararlı kitle engellemelere karşı yolu kesmeye ve yürüyüşüne devam etti. Jandarmanın saldırıları püskürtüldü.
Şehir dışından gelen işçilerin, emekçilerin ve öğrencilerin bu inatçı ve kahramanca direnişi, işgal altındaki İstanbul'da direnenlere hem moral hem de taktik destek sağladı. Valilik içten ve dıştan baskı altına alındı ve geri adım atarak Taksim'i emekçilere açmak zorunda kaldı. Tüm baskı ve zor araçlarıyla işçilerin, emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs'ı engellemeye kararlı egemenlerin çabalarına rağmen Taksim'e girildiği haberi kitlenin coşkusunu daha da arttırdı. Coşkulu kitle Taksim alanını selamlayarak sık sık "Her yer Taksim, her yer direniş!", "İstanbul işgalde Taksim'i istiyoruz!", "Yaşasın devrimci dayanışma!", "İşçiler sokağa iktidara!", "Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!" sloganlarını attı. Ankara-İstanbul karayolunu miting alanına çeviren işçiler, emekçiler, öğrenciler yapılan konuşmaların ardından yine yolu trafiğe kapatarak coşkulu sloganlarıyla otobüslerin toplanma yerine doğru yürüyüşe geçtiler. 2 saat boyunca karayolunu trafiğe kapatan eylemin ardından şehirlere doğru hareket etmek üzere yola çıkıldı.
Şimdi Gençliği Kazanma Zamanıdır!
Yaklaşık 1 aylık hazırlık çalışmalarında gözaltı terörü ile karşılaşan TÜM-İGD'liler, çalışmalarını hızlandırarak Taksim yürüyüşüne hazırlandı. Binlerce afiş yapan, sokaklarda bildiri dağıtan TÜM-İGD'liler 1 Mayıs sabahından itibaren Taksim'e çıkmanın yollarını aradı. Devrimci dayanışmanın en güzel örneklerinin yaşandığı Taksim yürüyüşü zafer ile sonuçlandı. Şimdi tüm bu olumlulukları Taksim zaferinin ardından Gençliği kazanmanın zamanıdır.
Özellikle Taksim, Dolmabahçe ve Beşiktaş'ta yığınak yapan polis, katılımı engellemek için otobüs seferlerinde kısıtlamalar getirdi. Binlerce insanın yolda kaldığı kısıtlamaların diğer tarafı ise vapur, metro ve tramvay seferlerinin iptal edilmesi idi. Sabah 7:30'dan itibaren metro, tramvay ve vapur seferlerini durduran devlet, katılımı engellemek üzere köprülerde de bütün şeritleri kapatarak trafiği tek şeritten verdi.
Polis tarafında bu gelişmeler yaşanırken, sabah saat 7:00'de Beşiktaş Meydanı'nda toplanan tertip komitesi saat 7:30'da üzerinde 1 Mayıs yazan çelenkle beraber yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca herhangi bir engelleme ile karşılaşmayan komite İnönü Stadyumu önüne geldiğinde yaklaşık 1000 kişilik çevik kuvvet grubu tarafından çembere alındı. Hiçbir uyarı yapmadan saldıran polis 48 kişiyi gözaltına aldı. Bu saatten sonra Beşiktaş, Dolmabahçe ve Kabataş'ta irili ufaklı onlarca eylem yapıldı. Eylemlere müdahale etmekte zorlanan polis "emekçi" tipine uyan onlarca kişiyi gözaltına almaya başladı.
Taksim ve çevresinden toplanmaya çalışan herkes polis tarafından ya gözaltına alınıyor ya da bölgeden uzaklaştırılıyordu.
Bu sırada Beşiktaş bölgesinde toplanan yaklaşık 1500 kişiye polis azgınca saldırdı. Çok yoğun gaz bombasının atıldığı saldırıda yaralananlar oldu. Yıldız parkı civarından pankart açarak yürüyüşe başlayan başka bir grup ise yaklaşık 5 dakika sonra polisin azgınca saldırısına maruz kaldı. Gözaltına alınanların büyük bir kısmı Gayrettepe polis merkezine götürüldü.
Saat 11:00 civarında Dolmabahçe'ye gelen DİSK, KESK, TTB, TMMOB temsilcileri polis ile yaptıkları pazarlık sonucu Taksim'e doğru yürüyüşe geçti. Polis kordonu altında yapılan yürüyüşe yaklaşık 250 kişi katıldı. Bu sırada Maçka'da yol keserek Taksim'e çıkmak isteyen bir gruba polis müdahale etti. Sendikacılar Taksim Meydanı'na ulaştığında Taksim'de bekleyen gruplarla birleşerek Kazancı Yokuşu'na gelindi. Böylece sabah saat 7:00'den beri polisin toplanma ve Taksim Meydanı'na çıkartmama girişimi fiilen başarısızlıkla sonuçlanmış 30 yıllık yasak, işçilerin emekçilerin, devrimcilerin militan duruşu ile yırtılmış oldu.
Kazancı yokuşunda yapılan kitlesel anma sonrası İstiklal Caddesi'nde toplanan yaklaşık 5 bin kişi, yaklaşık 1 saat süren eylem yaptı. Polis ile yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkmaması üzerine polis kitlenin üzerine onlarca gaz bombası attı. TÜM-İGD, Alınteri, BDSP ve Halkevleri'nin pankart ve bayraklar açtığı saldırı sonrası İstiklal'deki gaz kokusu saatlerce sürdü. İstanbul genelinde akşam 18:00'e kadar süren eylemlerde yaklaşık 1000 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların büyük bir kısmı gece saatlerinde serbest bırakıldı.
İstanbul'da kısmi sıkıyönetim uygulayan, işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma gününde alanlara çıkmak isteyen insanlara azgınca saldıran polis bununla da yetinmeyip gözaltına alınan insanları otobüslerde de dövmeye devam etti. Gözaltına alınan insanların büyük bir kısmı gözaltına alınırken yaralandı.
Bütün bu olaylar göstermiştir ki, baskı ve tehditler işçilerin 77 1 Mayıs'ında katledilen sınıf kardeşlerini anmasını engelleyememiştir. Egemenler çaresiz kalmış, korkmuş ve kendi şehrini işgal etmiştir. Mankenlere, şarkıcılara açtıkları alanı emekçilere kapamak istemiş, ancak başarılı olamamıştır. Bütün şehirde oluşturduğu sıkıyönetim koşulları emekçilerin kararlılığını etkilememiştir.
TÜM-İGD üyeleri Taksim sözünün arkasında durarak ve yolunu kendine rehber belirlediği işçi sınıfının yanında Taksim Meydanı'nda sloganlarını haykırdı.
Her Yer 1 Mayıs Alanı!
Ankara'da 1 Mayıs öncesi başlayan Taksim hazırlıkları sonucunda konvoylar halinde İstanbul'a gidilme kararı alınmıştı. Ankara'da 30 Nisan gecesi Kurtuluş Parkı'nda toplanıldı, saat 22.30'dan itibaren gruplar halinde İstanbul'a doğru yola çıkıldı.
77 1 Mayıs'ında ölenleri anmak ve katliama sebep olanlardan hesap sormak için yola çıkan sendikalar ve aralarında TÜM-İGD'lilerin de bulunduğu devrimci yapılar köprü gişesinde polis barikatıyla karşılaştı. Saat 06.30 sularında engellenen yaklaşık 2 bin kişi otobanı çift taraflı kapattı. Sık sık "Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Taksim!", "Her yer Taksim her yer direniş!", "Emekçiye değil sermayeye barikat" sloganları atan coşkulu kitleye polis müdahalesini geciktirmedi. Biber gazıyla kitleyi dağıtmaya çalışan çevik kuvvet ekipleriyle bir arbede yaşandı. Yaşanan arbedenin ardından tertip komitesi oluşturuldu ve kolluk kuvvetleriyle kitle arasında güvenlik zinciri meydana getirildi. Polis sık sık kitleye yönelik sözlü müdahalelerde bulunarak kitleyi kışkırtmaya çalıştı. Polisin provokasyonu sonucu kısa süreli gerginlikler yaşandı.
1 Mayıs alanına girişi engellemeye kararlı işbirlikçi hükümet ve onun uşağı kolluk kuvvetlerinin tüm engellemelerine karşı yeniden harekete geçen kitle daha sert bir müdahaleyle karşılaştı. Kadın, erkek yaşlı ayırmaksızın emekçilere biber gazı, göz yaşartıcı sprey ve coplarla saldıran polis hızını alamayarak otobüslerin içine de biber gazı sıktı, bazı otobüslerin camını kırmaya çalıştı. Mersin ve Ankara'dan yola çıkan TÜM-İGD'lilerin bulunduğu otobüslerin de içerisine biber gazı sıkıldı. Gözünü kan bürüyen sermayenin uşağı polis insanların yüzüne gaz sıkmaktan çekinmedi. Bu saldırılar sonucunda 1 Mayıs otobüsleri gişelere yaklaşık 10 km uzaklıktaki dinlenme tesisinde buluşmak üzere yola çıktı.
Tüm engellemelere karşı bulunduğu yeri eylem alanına çevirmeyi bilen işçiler, emekçiler, öğrenciler buluşma noktasını da 1 Mayıs alanına çevirdiler. Buluşma yerinde, atılan coşkulu sloganlar, çekilen halaylar kitlenin biber gazıyla, coplarla polis barikatlarıyla yılmayacağının habercisiydi.
Bütün bu olayların yaşandığı saatlerde İzmir'den gelen konvoyların da yolları kesilmeye başlamıştı. Feribotlarla Yalova'dan Eskihisar'a geçen otobüsler buralarda bekletildi. Hatta iki feribot sahil güvenliğin müdahalesi ile denizin ortasında saatlerce tutuldu. Bütün bu tedbirler bizlerden ne kadar çok korktuklarını gösteriyor cesaretimize cesaret katıyordu.
İşgal altına alınan İstanbul'da yaşanan gelişmelerden sürekli haberdar olan TÜM-İGD'lilerin ve diğer örgütlerin ortak kararıyla Ankara-İstanbul karayolu trafiğe kapatıldı. Saat 11.00'de karayolunu kapatmak üzere toplanan kitle diğer şehirlerden gelenlerle buluşmak üzere yürüyüşe geçti. Yaklaşık 5 bin kişi karayolunu 2 saat boyunca kapattı. Jandarmanın engeliyle karşılaşan kitleyle jandarma arasında çatışma çıktı. Havaya ateş açmaktan çekinmeyen jandarma polisten geri kalır bir tavır sergilemedi. Kararlı kitle engellemelere karşı yolu kesmeye ve yürüyüşüne devam etti. Jandarmanın saldırıları püskürtüldü.
Şehir dışından gelen işçilerin, emekçilerin ve öğrencilerin bu inatçı ve kahramanca direnişi, işgal altındaki İstanbul'da direnenlere hem moral hem de taktik destek sağladı. Valilik içten ve dıştan baskı altına alındı ve geri adım atarak Taksim'i emekçilere açmak zorunda kaldı. Tüm baskı ve zor araçlarıyla işçilerin, emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs'ı engellemeye kararlı egemenlerin çabalarına rağmen Taksim'e girildiği haberi kitlenin coşkusunu daha da arttırdı. Coşkulu kitle Taksim alanını selamlayarak sık sık "Her yer Taksim, her yer direniş!", "İstanbul işgalde Taksim'i istiyoruz!", "Yaşasın devrimci dayanışma!", "İşçiler sokağa iktidara!", "Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!" sloganlarını attı. Ankara-İstanbul karayolunu miting alanına çeviren işçiler, emekçiler, öğrenciler yapılan konuşmaların ardından yine yolu trafiğe kapatarak coşkulu sloganlarıyla otobüslerin toplanma yerine doğru yürüyüşe geçtiler. 2 saat boyunca karayolunu trafiğe kapatan eylemin ardından şehirlere doğru hareket etmek üzere yola çıkıldı.
Şimdi Gençliği Kazanma Zamanıdır!
Yaklaşık 1 aylık hazırlık çalışmalarında gözaltı terörü ile karşılaşan TÜM-İGD'liler, çalışmalarını hızlandırarak Taksim yürüyüşüne hazırlandı. Binlerce afiş yapan, sokaklarda bildiri dağıtan TÜM-İGD'liler 1 Mayıs sabahından itibaren Taksim'e çıkmanın yollarını aradı. Devrimci dayanışmanın en güzel örneklerinin yaşandığı Taksim yürüyüşü zafer ile sonuçlandı. Şimdi tüm bu olumlulukları Taksim zaferinin ardından Gençliği kazanmanın zamanıdır.