Tarih: 18.04.2009 | Kategori:
Bildiriler
Meğer kriz bizi teğet geçmemiş!
Yaşanan krizle birlikte artan işsizlik Ocak ayı itibariyle yüzde 15,5'e çıkarak bir rekora imza attı. İşsizlik oranları kırsal kesimlerde yüzde 11,8 olarak açıklanırken bu rakam kentlerde yüzde 17,8'i buluyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun bilgilerine göre işsizliğin ulaştığı bu rakam tüm zamanların en yüksek rakamı. Geçen yıl Ocak ayı işsizlik oranı yüzde 11,6 olarak açıklanmıştı. Bu yıl yapılan açıklamaya göre bu oran 3,9 oranında artarak yüzde 15,5'e yükseldi. Bu oranlara karşılık gelen işsiz sayısı ise 3 milyon 650 bin.
Açıklanan rapora göre tarım ve tarım dışı sektörde çalışanların yüzde 40,8'i herhangi bir sosyal güvenceden yoksun, kayıt dışı çalışıyor; işsiz kalanların yüzde 25'i işten çıkarılırken iş bulma ümidini kaybedenlerin sayısı ise 873 bine ulaşmış durumda.
Tarih bizleri göreve çağırıyor!
"Bizim mali yapımız sağlam, kriz bizi teğet geçecek" sözlerinin aksine AKP, krize hazırlıksız yakalanmış durumda. Her kriz dönemlerinde olduğu gibi krizin bedeli yine işçi ve emekçilere, baskı ve zulüm politikalarıyla halklara ödetilmeye çalışılıyor. Bu krizin sadece ekonomik bir kriz olmadığını, aynı zamanda kapitalizmin yapısından kaynaklanan bir üretim krizi olduğunu bilen bizlere büyük görevler düşüyor.
Toplumsal kurtuluş mücadelesini "İşçi sınıfı örgütünü" el birliğiyle büyütmek için, işçi-köylü-öğrenci gençlik, görev başına!
Türkiye İstatistik Kurumu'nun bilgilerine göre işsizliğin ulaştığı bu rakam tüm zamanların en yüksek rakamı. Geçen yıl Ocak ayı işsizlik oranı yüzde 11,6 olarak açıklanmıştı. Bu yıl yapılan açıklamaya göre bu oran 3,9 oranında artarak yüzde 15,5'e yükseldi. Bu oranlara karşılık gelen işsiz sayısı ise 3 milyon 650 bin.
Açıklanan rapora göre tarım ve tarım dışı sektörde çalışanların yüzde 40,8'i herhangi bir sosyal güvenceden yoksun, kayıt dışı çalışıyor; işsiz kalanların yüzde 25'i işten çıkarılırken iş bulma ümidini kaybedenlerin sayısı ise 873 bine ulaşmış durumda.
Tarih bizleri göreve çağırıyor!
"Bizim mali yapımız sağlam, kriz bizi teğet geçecek" sözlerinin aksine AKP, krize hazırlıksız yakalanmış durumda. Her kriz dönemlerinde olduğu gibi krizin bedeli yine işçi ve emekçilere, baskı ve zulüm politikalarıyla halklara ödetilmeye çalışılıyor. Bu krizin sadece ekonomik bir kriz olmadığını, aynı zamanda kapitalizmin yapısından kaynaklanan bir üretim krizi olduğunu bilen bizlere büyük görevler düşüyor.
Toplumsal kurtuluş mücadelesini "İşçi sınıfı örgütünü" el birliğiyle büyütmek için, işçi-köylü-öğrenci gençlik, görev başına!