Tarih: 30.04.2012 | Kategori:
Bildiriler
Daha güçlü, daha kitlesel 1 Mayıs için haydi TAKSİM'e!
İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs'a yürüyoruz. İşçilerin, işsizlerin, gençlerin, kadınların , ezilenlerin mücadele ederek kazandığı 1 Mayıs alanı Taksim'e gençliğimizin coşkusuyla, bayraklarımızı daha yukarı taşıyarak, sloganlarımızı daha da gür haykırarak ilerliyoruz. Fabrikadan, okuldan, tarladan çıkıp geliyoruz.
Bizi sokmaya çalıştığınız kalıplara sığmayacağız!
Üniversitelerde, liselerde dinci-gerici, ırkçı, piyasacı eğitime karşı duran, "Yaşasın Emekçi Üniversitesi" sloganını haykıran öğrencileriz. Başbakan'ın "Dindar nesil yetiştirmek istiyoruz" açıklamalarına sizin nesliniz olmayacağız diyerek yürüyoruz. Okullarımızı ticarethaneye çevirenlere karşı "Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim" diyerek yürüyoruz. Öğrenciyi çırak, öğretmeni ustabaşı yapan meslek liselerinin dört bir yanını "Ucuz işgücü olmayacağız" sloganıyla kuşatarak yürüyoruz. Şifreci, adaletsiz sınav sistemine LYS'nin, YGS'nin, KPSS'nin tüm elemeci sınavların kalemini kırarak yürüyoruz.
AKP iktidarının binbir zorbalıkla meclisten geçirdiği "4+4+4" yasası "Çocuk geliniği, çocuk işçiliği" meşru kılarken, AKP'nin atadığı üniversite rektörleri, milli eğitim müdürleri liselerimizi, üniversitelerimizi kendi hazırladıkları "dinci-gerici, ırkçı" kalıplara koymaya çalışıyor. "Düşünmeyen, yorumlamayan, boyun eğen, itaatkar gençlik" hayalleri kuran AKP iktidarının kalıplarını yıkarak, düşünceleri yüzünden tutuklanan 600'ü aşkın üniversite öğrencisi için kalıplara sığmayarak yürüyoruz!
Kanatlarımızda ilkbaharı taşıyarak yürüyoruz!
"Hayatın yarısıyız, hayatın yarısı bizim" diyen kadınlarız. Hayatın her alanında kadın-erkek eşitliği için yürüyoruz! Erkek egemen sistemi yıkarak hak ettiğimiz yeri almak için yürüyoruz. Fabrikalarda, tarlalarda haksızlığı yıkıp, "Eşit işe, eşit ücret" diyerek yürüyoruz. Her gün kadın cinayetlerinin yaşandığı bir ülkede "Kadın cinayetlerine son" vermek için yürüyoruz. Cinsiyetçi eğitim sistemine inat dizimizin üstünden kalkıp, dimdik, ayaklanıp geliyoruz. Binbir fırtınada yorulmayıp, kanatlarımızda ilkbaharları taşıyarak, kadınlara, erkeklere, gençlere, çocuklara umutlu yarınlar istemek için yürüyoruz!
Emeğimiz için, bugünümüz, yarınımız için, fabrika kapılarını aştık yürüyoruz!
İktidarın sendikalarımızı ortadan kaldırmaya çalışan yasalarına karşı "Yaşasın sendika, yaşasın örgütlü mücadelemiz" diyerek yürüyoruz. Her ay 10'larca işçiyi yitirdiğimiz iş kazalarını unutmadan, bizi kaza diyerek kandırmaya çalışanlara karşı dostlarımızla birarada yürüyoruz. Kölece çalışma koşullarına, insanca yaşama yetmeyecek asgari ücrete karşı haklarımızı almak için alana çıkıyoruz. Mavi-beyaz yakalarımızın rengi değişsede çektiğimiz sorunların aynı olduğunu bilerek ele ele verip yürüyoruz. Her gün işsiz kalma tehdidine karşı bize rakip gösterilen işsizler ordusunu yanımıza aldık yürüyoruz.
Köylerimizin tozlu yollarından bizi yoksulluğa mahkum edenlere karşı yürüyoruz!
Hayatın her alanında karşımıza çıkan fırsat eşitsizliğine karşı tarlalardan, köy okullarından çıktık yürüyoruz. IMF, Dünya Bankası merkezli politikalarla tarımı yok ederek bizi köylerde yoksulluğa mahkum eden egemenlere, iktidara karşı yürüyoruz. Doğduğumuz yerde doymamızı engelleyerek, bizi zorla şehirlere iten, ucuz işçi ve işsizler ordusunun üyeleri haline getiren politikalara karşı yürüyoruz. Bizi birbirimize rakip etmeye çalışan düzene karşı şehirdeki halk ve gençlerle birlikte yürüyoruz.
Binbir renk, dil, ırk omuz omuza verdik yürüyoruz!
Bizi biz yapan dilimizi, rengimizi 1 Mayıs'ta ilerici gençler safına katarak "Biji yek gulan", "Aşa vahid eyyar", "Kets'ts'ye mayisi 1", "Yaşasın 1 Mayıs" diyerek yürüyoruz.
Newroz'un coşkusu tenimizde tüm dünya halklarının büyük bayramına yürüyoruz. Zılgıtlarla, halaylarla, türkülerle yürüyoruz. Irkçı-şoven saldırganlara karşı Kürt halkı ve gençliğiyle omuz omuza verip "Faşizme geçit yok" diye haykırarak yürüyoruz. Alevilerin evlerine yapılan işareti alınlarımıza yapılmış sayıp Alevi halkı ve gençliğiyle dayanışma sloganlarmızı yükselterek yürüyoruz. Sivas'ın ışığını yakmak için, Sivas'ta zamanaşımına karşı durmak için yürüyoruz! Kardeşimiz Hrant'ın katillerini aklayanlardan hesap sormak için yürüyoruz. Emperyalist saldırganlığa karşı direnen Suriye halkının yüreğini yüreğimize katarak yürüyoruz. Dünyanın dört bir yanında savaşan halkları selamlayarak yürüyoruz!
1 Mayıs'ta mücadeleyi yükseltmeye, TÜM-İGD safına!
Türkiye'nin dört bir yanından yüreklerimizi dostluğa, mücadeleye kattık yürüyoruz! Çağrımızdır bu sokaklarda çınlayan. Çağrımızdır bu; Omzumuza koyup elini halaylara durmak için, ayrı dilden aynı sesten eşitlik ve özgürlük türkülerini haykırmak için, güneşli dünyaları kurmaya bir adım daha yaklaşmak için. Çağrımızdır bu bak yükseliyor sesler;
"Gençlik 1 Mayıs'ta Taksim'e"
"Yaşasın 1 Mayıs"
"1 Mayıs'ta 1 Mayıs alanındayız"
"TÜM-İGD bayrağı daha daha yukarı"
"Yolumuz işçi sınıfının yoludur"
"Gençlik devrim istiyor"
Bizi sokmaya çalıştığınız kalıplara sığmayacağız!
Üniversitelerde, liselerde dinci-gerici, ırkçı, piyasacı eğitime karşı duran, "Yaşasın Emekçi Üniversitesi" sloganını haykıran öğrencileriz. Başbakan'ın "Dindar nesil yetiştirmek istiyoruz" açıklamalarına sizin nesliniz olmayacağız diyerek yürüyoruz. Okullarımızı ticarethaneye çevirenlere karşı "Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim" diyerek yürüyoruz. Öğrenciyi çırak, öğretmeni ustabaşı yapan meslek liselerinin dört bir yanını "Ucuz işgücü olmayacağız" sloganıyla kuşatarak yürüyoruz. Şifreci, adaletsiz sınav sistemine LYS'nin, YGS'nin, KPSS'nin tüm elemeci sınavların kalemini kırarak yürüyoruz.
AKP iktidarının binbir zorbalıkla meclisten geçirdiği "4+4+4" yasası "Çocuk geliniği, çocuk işçiliği" meşru kılarken, AKP'nin atadığı üniversite rektörleri, milli eğitim müdürleri liselerimizi, üniversitelerimizi kendi hazırladıkları "dinci-gerici, ırkçı" kalıplara koymaya çalışıyor. "Düşünmeyen, yorumlamayan, boyun eğen, itaatkar gençlik" hayalleri kuran AKP iktidarının kalıplarını yıkarak, düşünceleri yüzünden tutuklanan 600'ü aşkın üniversite öğrencisi için kalıplara sığmayarak yürüyoruz!
Kanatlarımızda ilkbaharı taşıyarak yürüyoruz!
"Hayatın yarısıyız, hayatın yarısı bizim" diyen kadınlarız. Hayatın her alanında kadın-erkek eşitliği için yürüyoruz! Erkek egemen sistemi yıkarak hak ettiğimiz yeri almak için yürüyoruz. Fabrikalarda, tarlalarda haksızlığı yıkıp, "Eşit işe, eşit ücret" diyerek yürüyoruz. Her gün kadın cinayetlerinin yaşandığı bir ülkede "Kadın cinayetlerine son" vermek için yürüyoruz. Cinsiyetçi eğitim sistemine inat dizimizin üstünden kalkıp, dimdik, ayaklanıp geliyoruz. Binbir fırtınada yorulmayıp, kanatlarımızda ilkbaharları taşıyarak, kadınlara, erkeklere, gençlere, çocuklara umutlu yarınlar istemek için yürüyoruz!
Emeğimiz için, bugünümüz, yarınımız için, fabrika kapılarını aştık yürüyoruz!
İktidarın sendikalarımızı ortadan kaldırmaya çalışan yasalarına karşı "Yaşasın sendika, yaşasın örgütlü mücadelemiz" diyerek yürüyoruz. Her ay 10'larca işçiyi yitirdiğimiz iş kazalarını unutmadan, bizi kaza diyerek kandırmaya çalışanlara karşı dostlarımızla birarada yürüyoruz. Kölece çalışma koşullarına, insanca yaşama yetmeyecek asgari ücrete karşı haklarımızı almak için alana çıkıyoruz. Mavi-beyaz yakalarımızın rengi değişsede çektiğimiz sorunların aynı olduğunu bilerek ele ele verip yürüyoruz. Her gün işsiz kalma tehdidine karşı bize rakip gösterilen işsizler ordusunu yanımıza aldık yürüyoruz.
Köylerimizin tozlu yollarından bizi yoksulluğa mahkum edenlere karşı yürüyoruz!
Hayatın her alanında karşımıza çıkan fırsat eşitsizliğine karşı tarlalardan, köy okullarından çıktık yürüyoruz. IMF, Dünya Bankası merkezli politikalarla tarımı yok ederek bizi köylerde yoksulluğa mahkum eden egemenlere, iktidara karşı yürüyoruz. Doğduğumuz yerde doymamızı engelleyerek, bizi zorla şehirlere iten, ucuz işçi ve işsizler ordusunun üyeleri haline getiren politikalara karşı yürüyoruz. Bizi birbirimize rakip etmeye çalışan düzene karşı şehirdeki halk ve gençlerle birlikte yürüyoruz.
Binbir renk, dil, ırk omuz omuza verdik yürüyoruz!
Bizi biz yapan dilimizi, rengimizi 1 Mayıs'ta ilerici gençler safına katarak "Biji yek gulan", "Aşa vahid eyyar", "Kets'ts'ye mayisi 1", "Yaşasın 1 Mayıs" diyerek yürüyoruz.
Newroz'un coşkusu tenimizde tüm dünya halklarının büyük bayramına yürüyoruz. Zılgıtlarla, halaylarla, türkülerle yürüyoruz. Irkçı-şoven saldırganlara karşı Kürt halkı ve gençliğiyle omuz omuza verip "Faşizme geçit yok" diye haykırarak yürüyoruz. Alevilerin evlerine yapılan işareti alınlarımıza yapılmış sayıp Alevi halkı ve gençliğiyle dayanışma sloganlarmızı yükselterek yürüyoruz. Sivas'ın ışığını yakmak için, Sivas'ta zamanaşımına karşı durmak için yürüyoruz! Kardeşimiz Hrant'ın katillerini aklayanlardan hesap sormak için yürüyoruz. Emperyalist saldırganlığa karşı direnen Suriye halkının yüreğini yüreğimize katarak yürüyoruz. Dünyanın dört bir yanında savaşan halkları selamlayarak yürüyoruz!
1 Mayıs'ta mücadeleyi yükseltmeye, TÜM-İGD safına!
Türkiye'nin dört bir yanından yüreklerimizi dostluğa, mücadeleye kattık yürüyoruz! Çağrımızdır bu sokaklarda çınlayan. Çağrımızdır bu; Omzumuza koyup elini halaylara durmak için, ayrı dilden aynı sesten eşitlik ve özgürlük türkülerini haykırmak için, güneşli dünyaları kurmaya bir adım daha yaklaşmak için. Çağrımızdır bu bak yükseliyor sesler;
"Gençlik 1 Mayıs'ta Taksim'e"
"Yaşasın 1 Mayıs"
"1 Mayıs'ta 1 Mayıs alanındayız"
"TÜM-İGD bayrağı daha daha yukarı"
"Yolumuz işçi sınıfının yoludur"
"Gençlik devrim istiyor"