Tarih: 15.09.2009 | Kategori:
Dış Haberler
El Zaidi: "Ben özgürüm ama ülkem hala esir!"
15 Aralık 2008'de Bush'a ayakkabı fırlatan Iraklı gazeteci Muntazer el Zaidi bugün serbest bırakıldı.
15 Aralık'ta George Bush'un Irak'a gizlice gelerek, Güçlerin Birliği Statüsü Anlaşması'nı (SOFA) Irak kukla hükümetinin sözde Başbakanı Nuri el Maliki ile imzaladıktan sonra düzenlenen basın toplantısına katılmıştı. Basın toplantısında ABD'nin Irak'ta yaptığı katliamları, Irak halkına uyguladığı vahşeti, "ülkenize demokrasi getirdik" diye açıklayan ve artık ABD ordusunun Irak'tan çekileceğini söyleyen Bush'a, "İşte bu sana veda öpücüğü köpek!" diye bağırarak ayakkabılarını fırlatan El Bağdadi muhabiri El Zaidi yaka-paça ve darp edilerek CIA ajanları tarafından kaçırılmıştı. Irak Emniyet Gücü de Zaidi'nin bir süre nerede olduğunu söyleyemedi. Ardından mehkemeye çıkarılan Zaidi'ye "misafir devlet başkanına hakaret ve saldırıdan" 3 yıl hapis verildi. Sonrasında 1 yıla çekilen ceza, "iyi halden" 3 ay daha indirildi.
Serbest bırakılmasının ardından El Bağdadi televizyonunda tüm dünya ajanslarının karşısında basın açıklamasına çıkan El Zaidi sözlerine "Ben özgürüm ama ülkem hala esir!" diyerek başladı.
Arabı, Kürdü, Türkmeni, Sunnisi, Şiisi hepimiz acı çektik!
Zaidi yaptığı açıklamada şunlara değindi:
"Benim yanımda olan herkese teşekkür ediyorum. Beni bu eyleme sevkeden yaşadığımız zulumdü. İşgal ülkemi kötü duruma düşürdü. Ülkemdeki herkes acı çekti. Kadınlarımız ve erkeklerimiz ezildi. 1.000.000 şehit düştü. 5.000.000 yetim ve 1.000.000 kişi dul kaldı. Arabı, Kürdü, Türkmeni, Sunnisi Şiisi herkes acı gördü. 10 yıldan fazla süren ABD amborgosunda aç kaldık. Ama sabrımız ve direnişimiz bizi yıkmadı. Ülkemdeki insanlar arasında ayrım yoktu ama ABD ayrımcılık tohumları ekti ve bizi birbirimize düşürdü. ABD kardeşle kardeşi ayırdı, komşuyla komşuyu ayırdı. Sokaklarımız mezara döndü. İşte işgal bu!"
İşgalde ölenlerin intikamını almak istediği için eski ABD Başkanı Bush'a ayakkabılarını fırlattığını söyleyen El Zeydi, "Ülkemin bu halini görmek beni çok yıktı. Felluce, Ebu Garip, Basra, Telafer... Katliamlar beni yıktı. Ben işgali reddetme yolunu seçtim. Her gün kendimle hesaplaşıyordum. Kurbanlara, intikam alacağım diye söz verdim. İşgalde Iraklılardan düşen her kan damlası için bir şey yapmam gerekiyordu. Ayakkabı atarak savaş suçlusu Bush'a tepkimi göstermek istedim. İşgali redettiğimi, halkımın reddedilmesini reddettiğim için bunu yaptım ben. Katil ülkeme geliyor, demokrasi ve özgürlükten bahsediyor. Evlerimiz yıkılmış, insanlarımız katledilmiş, çocuklarımız yetim kalmış. Bizimle dalga geçer gibi..." dedi.
Gözaltında işkence
Bush'a soru sormamaları için baskı yapıldığını belirten Iraklı gazeteci, "Bush'a neden soru sormadığım merak ediliyor. Bize 'Bush'a soru sormayın' diye emir verildi. Biz sadece haberi aktarmakla yükümlüydük. CIA ajanları gazeteci kılığına girmişlerdi" diye konuştu.
Gözaltındaykan işkence gördüğünü, demir çubuklarla dövüldüğünü ve elektirik şoklarına mağruz kaldığını anlatan Zaidi, "Ben hapisaneden iyi olduğumu söylediler halbuki bunlar yalandı. Maliki'den özür bekliyorum" dedi.
Irak işgali ve direnişi 6. yılında
El Zaidi, Irak halkı ve tüm dünya halkları için zalime karşı mazlumun sesi ve işgale karşı direnişin simgesi olmuştu. Milyonlarca Iraklının ölümüne neden olan, milyonlarca çocuğu yetim bırakan, on binlerce yurtseveri zindanlara tıkayan, üniversiteleri işlemez hale getiren, kadın haklarını ayaklar altına alan, petrolü ve tüm doğal zenginlikleri yerli-yabancı işdal işbirlikçilerine peşkeş çeken; 27 milyonluk bir ülkeyi, susuz, elektiriksiz, kanalizasyonsuz, hastanesiz, kütüphanesiz, müzesiz bırakan ABD çekilme planları yaparken Irak halkının işgale karşı olan direnişi devam ediyor. Irak halkının sömürgeci işgale direnişi, ABD emperyalizminin mutlak dünya hakimiyeti planlarını boşa çıkarırken bu katliamcı devletin gücünü de azaltıyor.
El Zaidi ülkesinde yaşanan tüm zulmü, gazetecilik onuruyla işbirlikçi meslektaşlarına, yeni kukla devletin baskısına ve ABD'ye rağmen anlatmaya devam ediyor ve işgale karşı halkı gibi direniyor.
15 Aralık'ta George Bush'un Irak'a gizlice gelerek, Güçlerin Birliği Statüsü Anlaşması'nı (SOFA) Irak kukla hükümetinin sözde Başbakanı Nuri el Maliki ile imzaladıktan sonra düzenlenen basın toplantısına katılmıştı. Basın toplantısında ABD'nin Irak'ta yaptığı katliamları, Irak halkına uyguladığı vahşeti, "ülkenize demokrasi getirdik" diye açıklayan ve artık ABD ordusunun Irak'tan çekileceğini söyleyen Bush'a, "İşte bu sana veda öpücüğü köpek!" diye bağırarak ayakkabılarını fırlatan El Bağdadi muhabiri El Zaidi yaka-paça ve darp edilerek CIA ajanları tarafından kaçırılmıştı. Irak Emniyet Gücü de Zaidi'nin bir süre nerede olduğunu söyleyemedi. Ardından mehkemeye çıkarılan Zaidi'ye "misafir devlet başkanına hakaret ve saldırıdan" 3 yıl hapis verildi. Sonrasında 1 yıla çekilen ceza, "iyi halden" 3 ay daha indirildi.
Serbest bırakılmasının ardından El Bağdadi televizyonunda tüm dünya ajanslarının karşısında basın açıklamasına çıkan El Zaidi sözlerine "Ben özgürüm ama ülkem hala esir!" diyerek başladı.
Arabı, Kürdü, Türkmeni, Sunnisi, Şiisi hepimiz acı çektik!
Zaidi yaptığı açıklamada şunlara değindi:
"Benim yanımda olan herkese teşekkür ediyorum. Beni bu eyleme sevkeden yaşadığımız zulumdü. İşgal ülkemi kötü duruma düşürdü. Ülkemdeki herkes acı çekti. Kadınlarımız ve erkeklerimiz ezildi. 1.000.000 şehit düştü. 5.000.000 yetim ve 1.000.000 kişi dul kaldı. Arabı, Kürdü, Türkmeni, Sunnisi Şiisi herkes acı gördü. 10 yıldan fazla süren ABD amborgosunda aç kaldık. Ama sabrımız ve direnişimiz bizi yıkmadı. Ülkemdeki insanlar arasında ayrım yoktu ama ABD ayrımcılık tohumları ekti ve bizi birbirimize düşürdü. ABD kardeşle kardeşi ayırdı, komşuyla komşuyu ayırdı. Sokaklarımız mezara döndü. İşte işgal bu!"
İşgalde ölenlerin intikamını almak istediği için eski ABD Başkanı Bush'a ayakkabılarını fırlattığını söyleyen El Zeydi, "Ülkemin bu halini görmek beni çok yıktı. Felluce, Ebu Garip, Basra, Telafer... Katliamlar beni yıktı. Ben işgali reddetme yolunu seçtim. Her gün kendimle hesaplaşıyordum. Kurbanlara, intikam alacağım diye söz verdim. İşgalde Iraklılardan düşen her kan damlası için bir şey yapmam gerekiyordu. Ayakkabı atarak savaş suçlusu Bush'a tepkimi göstermek istedim. İşgali redettiğimi, halkımın reddedilmesini reddettiğim için bunu yaptım ben. Katil ülkeme geliyor, demokrasi ve özgürlükten bahsediyor. Evlerimiz yıkılmış, insanlarımız katledilmiş, çocuklarımız yetim kalmış. Bizimle dalga geçer gibi..." dedi.
Gözaltında işkence
Bush'a soru sormamaları için baskı yapıldığını belirten Iraklı gazeteci, "Bush'a neden soru sormadığım merak ediliyor. Bize 'Bush'a soru sormayın' diye emir verildi. Biz sadece haberi aktarmakla yükümlüydük. CIA ajanları gazeteci kılığına girmişlerdi" diye konuştu.
Gözaltındaykan işkence gördüğünü, demir çubuklarla dövüldüğünü ve elektirik şoklarına mağruz kaldığını anlatan Zaidi, "Ben hapisaneden iyi olduğumu söylediler halbuki bunlar yalandı. Maliki'den özür bekliyorum" dedi.
Irak işgali ve direnişi 6. yılında
El Zaidi, Irak halkı ve tüm dünya halkları için zalime karşı mazlumun sesi ve işgale karşı direnişin simgesi olmuştu. Milyonlarca Iraklının ölümüne neden olan, milyonlarca çocuğu yetim bırakan, on binlerce yurtseveri zindanlara tıkayan, üniversiteleri işlemez hale getiren, kadın haklarını ayaklar altına alan, petrolü ve tüm doğal zenginlikleri yerli-yabancı işdal işbirlikçilerine peşkeş çeken; 27 milyonluk bir ülkeyi, susuz, elektiriksiz, kanalizasyonsuz, hastanesiz, kütüphanesiz, müzesiz bırakan ABD çekilme planları yaparken Irak halkının işgale karşı olan direnişi devam ediyor. Irak halkının sömürgeci işgale direnişi, ABD emperyalizminin mutlak dünya hakimiyeti planlarını boşa çıkarırken bu katliamcı devletin gücünü de azaltıyor.
El Zaidi ülkesinde yaşanan tüm zulmü, gazetecilik onuruyla işbirlikçi meslektaşlarına, yeni kukla devletin baskısına ve ABD'ye rağmen anlatmaya devam ediyor ve işgale karşı halkı gibi direniyor.