Tarih: 31.05.2003 | Kategori:
Toplumsal Haberler
Yiğit yoldaşımız, arkadaşımız, sevgili FARUK TUNA'mız TÜM-İGD'nin mücadelesinde yeniden doğuyor
İTÜ öğrencisi Faruk Tuna’yı gözaltında işkencede öldürmekle yargılanan polisler, sürekli geciktirilen mahkemelerden sonra zaman aşımıyla ceza almaktan kurtuldular.
“Yolumuz işçi sınıfının devrimci yoludur” diyen eski İGD’li militanlardan Faruk, mütevaziliğiyle herkese örnek gösterilen bir kişilikti. Sessizce, yakınmadan ve özveriyle işini yapar; en zor görevlerin bile altından kolayca kalkardı. Neşesini yitirmez, çevresine de yansıtırdı. Kendisine verilen her görevi gülerek kabul eder, partili olacağı günlerin özlemiyle militanca koşuştururdu. Tüm mitinglerin, yazılamaların, korsanların, mahalle ve okul örgütlenmelerinin en önde gelen gönüllülerindendi. Faşistlere karşı verilen tüm kavgalarda öne atılır, gerek mahallede gerek bulunduğu her alanda işçi sınıfı partisinin güç kazanması için canla başla mücadele yürütürdü.
Ailesiyle de örnek bir ilişki içindeydi yiğit Faruk. Devrimci neşesini ailesine taşır, ağırbaşlılığını ve cesaretini ailesinden aldığını söylerdi.
Maden-iş’in genel başkanı işçi önderi Kemal Türkler’in öldürüldüğü duyulduğunda Faruk tüm yoldaşlarından önce bir şeyler yapmak üzere en öne atıldı. 22 Temmuz 1980’de öldürülen Kemal Türkler’in cenazesine en geniş katılımı sağlamak için her yana koşan, günlerce uykusuz kalma pahasına tüm enerjisini ortaya koyanların en başında yine Faruk vardı.
TÜM-İGD’li her gencin ulaşmak istediği örnek insanlarımızdan biri olan yiğit Faruk, faşist katliamları protesto etmek için SOKAĞA, EYLEME, DEVRİME diyen bir geleneğin temsilcisi olduğunu hiç unutmadı. Aynen İGD’den TÜM-İGD’ye kesintisiz devam eden ilerici gençlik geleneğinin GENÇLİK DEVRİM İSTİYOR şiarında olduğu gibi, YOLUMUZ İŞÇİ SINIFININ YOLUDUR ve FAŞİZME GEÇİT YOK sloganlarının Beşiktaş’ta yapılan bir korsanda yankılanması için bir grup arkadaşıyla birlikte sokağa çıktı.
Devrimci işçi önderi Kemal Türkler’in katlini yığınlar halinde protesto etme kampanyası yürütme kararı alan İlerici Gençlik, bu amaçla meşru her türden eyleme girişti. Bunlardan birisi de işte, Faruk’un da katıldığı, 2 Ağustos’ta yapılan Beşiktaş Pazarı’ndaki halkla buluşma eylemiydi. Ne yazık ki Faruk’un şansı yaver gitmedi ve korsanın ardından polisin eline düştü.
Hiçbir arkadaşını ele vermeyen Faruk, aynı gün gözaltında şehit düştü.
Davası yıllarca sürdü Faruk’un. En çok ailesi koşturdu mahkemelerde. Babası yıllarca tehdit edildi. Davayı bırakması için kaçırıldı, dövüldü, sövüldü. Yılmadı baba Ahmet Baran Tuna. Sonunda mahkum ettirdi polislerden birini. Ne var ki, Yargıtay-Mahkeme-Yargıtay süreçlerinden sonra, aradan geçen 23 yılın ardından, dava, zamanaşımı nedeniyle düştü. Polisler ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar.
TÜM-İGD’li gençler Faruk Tuna’yı unutmadı, unutmayacak!
GENÇLİĞİN FARUĞA SÖZÜ VAR.
YOLUMUZ İŞÇİ SINIFININ YOLUDUR!
GENÇLİK DEVRİM İSTİYOR
“Yolumuz işçi sınıfının devrimci yoludur” diyen eski İGD’li militanlardan Faruk, mütevaziliğiyle herkese örnek gösterilen bir kişilikti. Sessizce, yakınmadan ve özveriyle işini yapar; en zor görevlerin bile altından kolayca kalkardı. Neşesini yitirmez, çevresine de yansıtırdı. Kendisine verilen her görevi gülerek kabul eder, partili olacağı günlerin özlemiyle militanca koşuştururdu. Tüm mitinglerin, yazılamaların, korsanların, mahalle ve okul örgütlenmelerinin en önde gelen gönüllülerindendi. Faşistlere karşı verilen tüm kavgalarda öne atılır, gerek mahallede gerek bulunduğu her alanda işçi sınıfı partisinin güç kazanması için canla başla mücadele yürütürdü.
Ailesiyle de örnek bir ilişki içindeydi yiğit Faruk. Devrimci neşesini ailesine taşır, ağırbaşlılığını ve cesaretini ailesinden aldığını söylerdi.
Maden-iş’in genel başkanı işçi önderi Kemal Türkler’in öldürüldüğü duyulduğunda Faruk tüm yoldaşlarından önce bir şeyler yapmak üzere en öne atıldı. 22 Temmuz 1980’de öldürülen Kemal Türkler’in cenazesine en geniş katılımı sağlamak için her yana koşan, günlerce uykusuz kalma pahasına tüm enerjisini ortaya koyanların en başında yine Faruk vardı.
TÜM-İGD’li her gencin ulaşmak istediği örnek insanlarımızdan biri olan yiğit Faruk, faşist katliamları protesto etmek için SOKAĞA, EYLEME, DEVRİME diyen bir geleneğin temsilcisi olduğunu hiç unutmadı. Aynen İGD’den TÜM-İGD’ye kesintisiz devam eden ilerici gençlik geleneğinin GENÇLİK DEVRİM İSTİYOR şiarında olduğu gibi, YOLUMUZ İŞÇİ SINIFININ YOLUDUR ve FAŞİZME GEÇİT YOK sloganlarının Beşiktaş’ta yapılan bir korsanda yankılanması için bir grup arkadaşıyla birlikte sokağa çıktı.
Devrimci işçi önderi Kemal Türkler’in katlini yığınlar halinde protesto etme kampanyası yürütme kararı alan İlerici Gençlik, bu amaçla meşru her türden eyleme girişti. Bunlardan birisi de işte, Faruk’un da katıldığı, 2 Ağustos’ta yapılan Beşiktaş Pazarı’ndaki halkla buluşma eylemiydi. Ne yazık ki Faruk’un şansı yaver gitmedi ve korsanın ardından polisin eline düştü.
Hiçbir arkadaşını ele vermeyen Faruk, aynı gün gözaltında şehit düştü.
Davası yıllarca sürdü Faruk’un. En çok ailesi koşturdu mahkemelerde. Babası yıllarca tehdit edildi. Davayı bırakması için kaçırıldı, dövüldü, sövüldü. Yılmadı baba Ahmet Baran Tuna. Sonunda mahkum ettirdi polislerden birini. Ne var ki, Yargıtay-Mahkeme-Yargıtay süreçlerinden sonra, aradan geçen 23 yılın ardından, dava, zamanaşımı nedeniyle düştü. Polisler ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar.
TÜM-İGD’li gençler Faruk Tuna’yı unutmadı, unutmayacak!
GENÇLİĞİN FARUĞA SÖZÜ VAR.
YOLUMUZ İŞÇİ SINIFININ YOLUDUR!
GENÇLİK DEVRİM İSTİYOR