Tarih: 23.07.2003 | Kategori:
Toplumsal Haberler
Savaş büyüyor direniş sürüyor...
·ÖNDERLERİ ÖLDÜREREK DİRENİŞİ BİTİREMEZSİNİZ...
·NİCE ÖNDERLER NİCE HAREKETLERİ DEĞİL, NİCE HAREKETLER NİCE ÖNDERLERİ BAĞRINDAN ÇIKARIR...
ABD ve İngiltere’nin oluşturduğu emperyalist işgalci güçlerin Irak’ı kontrol altına alma operasyonları devam ediyor. Bilindiği gibi işgalin ilk 20 günü süresince Bağdat’a ulaşmaya çalışan ABD ve İngiltere kuvvetleri Irak’ın çeşitli bölgelerinde şiddetli direnişle karşılaşmışlardı. Fakat direniş güçlerinin yetersizliği işgalcilerin Bağdat’a girmesini engelleyemedi ve sonuç olarak Irak bugün belirli direniş bölgeleri dışında ABD ve İngiltere’nin işgali altında bulunuyor.
ABD ve İngiltere’nin Irak’a yönelik 20 Mart’ta bütün uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak ve Birleşmiş Milletleri de oyunun dışında bırakarak başlatmış oldukları operasyon 1 Nisan’da bu iki işgalci gücün Irak’ın başkenti Bağdat’a girmesi ile yeni bir sürece evrilmişti.
Bu yeni ortaya çıkan süreçte, ABD ve işbirlikçisi İngiltere işgal ettikleri bölgelerde, Irak halkına karşı giriştikleri katliamlar sonucunda karşılarında daha güçlü ve gittikçe örgütlü bir hale gelmeye başlayan bir halk direnişi buldular. Bugün bu haklı direniş, işgal kuvvetlerine her gün yaklaşık üç askere mal oluyor. Fakat diğer taraftan ABD ve işbirlikçisi İngiltere, Irak halkı ve onun haklı direnişini yok etmek için elinden gelen her şeyi yapıyor.
İşte, ABD ve işbirlikçisi İngiltere’nin, Irak halkının bu onurlu direnişini yok etmeyi hedef alan saldırılarından bir tanesi de dün yaşandı. İşgalciler dün (22 Temmuz) Irak’ta işgale karşı direnişin önderlerinin bulunduğu binaya saldırdılar. Gelişmiş silahlarla yapılan saldırıda direnişin önderlerinden Uday Hüseyin Kusay Hüseyin, Kusay Hüseyin’in 14 yaşındaki oğlu Mustafa ve El Tikriti katledildiler. Yine direnişçilerden El Zidan ve oğlu yaralı olarak işgal kuvvetlerinin eline geçti.
Saddam Hüseyin’in oğulları olan Uday ve Kusay için yazılan CİA kaynaklı haberlerde bu iki insanın halk tarafından nefret edilen kişilikler olduğu iddia ediliyor ve şu anda da ya kaçtıkları ya da ABD ile anlaştıkları iddia ediliyordu. Bu iki insanın ve yanlarındaki çocukların hunharca katledilmesiyle, işgale karşı direnişin sadece sıradan halk tarafından sahiplenilmediği kanıtlandı. Emperyalistleri kovmak için küçüğünden büyüğüne erinden komutanına, gencinden yaşlısına tüm Irak halkı direniş komiteleri oluşturuyor, Irak’ı işgalciler için cehenneme döndürüyor.
ABD ve İngiltere bir halkın ülkesini işgal etti ve işgal ettiği ülkenin halkı ile savaşıyor. Emperyal amaçları doğrultusunda hareket eden devletler, tarihte başka halkların ülkelerini de işgal etmişlerdi ve işgal ettiği bölgelerde ilk giriştikleri işlerden birisi de direnişi yok etmek için direnişin önderlerini katletmek olmuştu. ABD ve işbirlikçisi İngiltere’nin dün Irak’ta yapmaya çalıştığı buydu: Bir halk direnişinin önderlerini yok etmek. Ama eğer Amerika kendi tarihine bakarsa direnişin önderlerini yok etmenin direnişi ortadan kaldıramadığını görebilir.
Irak direnişi de, dünyanın diğer bölgelerindeki direnişler gibi, kendi bağrından nice önderler çıkaracaktır.
Halklar direnecek, emperyalizm yenilecek...
·NİCE ÖNDERLER NİCE HAREKETLERİ DEĞİL, NİCE HAREKETLER NİCE ÖNDERLERİ BAĞRINDAN ÇIKARIR...
ABD ve İngiltere’nin oluşturduğu emperyalist işgalci güçlerin Irak’ı kontrol altına alma operasyonları devam ediyor. Bilindiği gibi işgalin ilk 20 günü süresince Bağdat’a ulaşmaya çalışan ABD ve İngiltere kuvvetleri Irak’ın çeşitli bölgelerinde şiddetli direnişle karşılaşmışlardı. Fakat direniş güçlerinin yetersizliği işgalcilerin Bağdat’a girmesini engelleyemedi ve sonuç olarak Irak bugün belirli direniş bölgeleri dışında ABD ve İngiltere’nin işgali altında bulunuyor.
ABD ve İngiltere’nin Irak’a yönelik 20 Mart’ta bütün uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak ve Birleşmiş Milletleri de oyunun dışında bırakarak başlatmış oldukları operasyon 1 Nisan’da bu iki işgalci gücün Irak’ın başkenti Bağdat’a girmesi ile yeni bir sürece evrilmişti.
Bu yeni ortaya çıkan süreçte, ABD ve işbirlikçisi İngiltere işgal ettikleri bölgelerde, Irak halkına karşı giriştikleri katliamlar sonucunda karşılarında daha güçlü ve gittikçe örgütlü bir hale gelmeye başlayan bir halk direnişi buldular. Bugün bu haklı direniş, işgal kuvvetlerine her gün yaklaşık üç askere mal oluyor. Fakat diğer taraftan ABD ve işbirlikçisi İngiltere, Irak halkı ve onun haklı direnişini yok etmek için elinden gelen her şeyi yapıyor.
İşte, ABD ve işbirlikçisi İngiltere’nin, Irak halkının bu onurlu direnişini yok etmeyi hedef alan saldırılarından bir tanesi de dün yaşandı. İşgalciler dün (22 Temmuz) Irak’ta işgale karşı direnişin önderlerinin bulunduğu binaya saldırdılar. Gelişmiş silahlarla yapılan saldırıda direnişin önderlerinden Uday Hüseyin Kusay Hüseyin, Kusay Hüseyin’in 14 yaşındaki oğlu Mustafa ve El Tikriti katledildiler. Yine direnişçilerden El Zidan ve oğlu yaralı olarak işgal kuvvetlerinin eline geçti.
Saddam Hüseyin’in oğulları olan Uday ve Kusay için yazılan CİA kaynaklı haberlerde bu iki insanın halk tarafından nefret edilen kişilikler olduğu iddia ediliyor ve şu anda da ya kaçtıkları ya da ABD ile anlaştıkları iddia ediliyordu. Bu iki insanın ve yanlarındaki çocukların hunharca katledilmesiyle, işgale karşı direnişin sadece sıradan halk tarafından sahiplenilmediği kanıtlandı. Emperyalistleri kovmak için küçüğünden büyüğüne erinden komutanına, gencinden yaşlısına tüm Irak halkı direniş komiteleri oluşturuyor, Irak’ı işgalciler için cehenneme döndürüyor.
ABD ve İngiltere bir halkın ülkesini işgal etti ve işgal ettiği ülkenin halkı ile savaşıyor. Emperyal amaçları doğrultusunda hareket eden devletler, tarihte başka halkların ülkelerini de işgal etmişlerdi ve işgal ettiği bölgelerde ilk giriştikleri işlerden birisi de direnişi yok etmek için direnişin önderlerini katletmek olmuştu. ABD ve işbirlikçisi İngiltere’nin dün Irak’ta yapmaya çalıştığı buydu: Bir halk direnişinin önderlerini yok etmek. Ama eğer Amerika kendi tarihine bakarsa direnişin önderlerini yok etmenin direnişi ortadan kaldıramadığını görebilir.
Irak direnişi de, dünyanın diğer bölgelerindeki direnişler gibi, kendi bağrından nice önderler çıkaracaktır.
Halklar direnecek, emperyalizm yenilecek...