Tarih: 23.12.2011 | Kategori:
Toplumsal Haberler
Özgür basın tutsak edilemez!
Medya, basın deyince akla gelen "bilginin, yaşananların yazılı ve görsel basın aracılığıyla yani iletişim araçlarıyla halka objektif ve gerçeğe uygun olarak yansıtılması" olur. Bu bakış açısıyla medya ve basın kitlelerin bilgilenmesinde, bilgiyi yorumlamasında ve uygun tepki üretmesinde önemli yer tutar. Medyada çıkan haber, yorum, aktarımlar ise basın ve ifade özgürlüğünün koruması altında olmak durumunda. Çünkü insanın bilgiye ulaşma hakkı insan hakları evrensel bildirgesinde saklıdır.
Türkiye'de burjuvazi yanlısı ana akım medyanın dışında kalan basın; sansür, baskı ve hapishane ile kontrol altında tutulmaya çalışılıyor. Egemen siyasal iktidarların ve baskı aygıtlarının ilerici, devrimci, sosyalist ve Kürt halkıyla dayanışma içerisinde olan basına karşı yürüttüğü baskıları her dönem çeşitli şekillerde gördük. İçerisinden geçtiğimiz süreçte ise bu baskıların AKP iktidarı tarafından fütursuzca bir saldırıyla yeniden uygulandığını görüyoruz. Bu politik hattıyla AKP dışarıda emperyalist saldırganlığa ortak olurken içeride kendisine muhalif tüm kesimleri hücrelere tıkmaya çalışıyor. Öğrencileri, eğitimcileri, avukatları, sendikacıları, yazarları, gençleri, kadınları örgütlü güçlerin tasfiyesi kapsamında tutuklayarak korku toplumu yaratıyor. Toplumun her kesiminden her meslek grubundan insanlara yönelik bu sistemli saldırının yeni adresi ise sosyalist, Kürt basın emekçileri oldu.
Basın emekçileri gözaltına alındı!
20 Aralık 2011 günü sabaha karşı 06.00 sularında toplam 7 şehirde İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla çoğunluğu DİHA çalışanı olmak üzere Özgür Gündem, Demokratik Modernite, Etik Ajans, Fırat Dağıtım ve Etkin Haber Ajansı'nda çalışan 49 kişi gözaltına alındı. Gerçekleştirilen baskınlarda polis, çağrılan avukatların gelmesini beklemeden bürolarda arama yaptı ve birçok hafıza kartına, bilgisayara, kitaba, dergiye el koydu. AKP'nin sansürle üzerini kapatamadığı gerçeklerin haber yapılmaya devam ettiği sosyalist ve Kürt basını şimdi de terörist olma iddiasıyla tutsak ediliyor.
AKP zülmü!
AKP bir yandan ülkenin emekçilerini yaşanılmaz koşullara mahkum ediyor; sendikal haklarını elinden alıyor, kıdem tazminatını gasp ediyor, asgari ücreti sefalet seviyesine çekiyor, öğrencileri ve gençleri sonu karanlık olan bir geleceksizliğe sürüklüyor, eğitimi parası olana satıp, üniversiteleri şirketlerin eline bırakıyor, sağlıkta dönüşüm projesiyle hastaları ölüme, hekim ve hemşireleri güvencesiz çalışmaya, sağlık kurumlarını kar amaçlı işletmelere çevirerek sağlığı satılığa çıkarıyor, emperyalistlere taşeronluk yaparak ülkeyi kardeş halklara karşı yürütülecek bir savaşa sürüklüyor yani AKP haksızlığın, zulmün, baskının, adaletsizliğin merkezine oturarak insanlığa zarar veriyor, karanlığa sürüklüyor. Tüm bu karanlık oyunlarını yandaş medyasıyla halkın gözünü boyayarak aktarsada, baş eğmeyen ezilen halkların, emekçilerin, kadınların yanında yer alarak gerçekleri aktaran basın emekçileri gözaltılarla, baskılarla, tutuklama terörü ile susturulamayacak.
Özgür basın susturulamayacak!
Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) adı altında yürütülen operasyonda gözaltına alınan çoğu gazeteci 49 kişi bugün (23 Aralık) Beşiktaş Adliyesi'ne sevk edildi. 12.40'ta Özgür Gündem Gazetesi editörü Hatice Bozkurt, 19.00'da ise altı kişi daha serbest bırakıldı. Serbest bırakılanların adları şöyle: DİHA muhabiri Evrim Kepenek, Gün Matbası çalışanı Hamza Sürmeli, DİHA eski çalışanı Murat Eroğlu, AFP fotoğrafçısı Mustafa Özer ve Ulfiye Özcan ile Celal Kaya. Operasyonda gözaltına alınanlardan 42 kişi ise mahkemeye sevk edildi.
İlerici gençler olarak ardında binlerce muhabirini, gazetecisini bırakan tutuklu sosyalist, Kürt basın emekçileri ve bu teröre maruz kalan tüm ilerici, devrimci, sosyalist ve Kürt halkının tutsakları AKP'nin zindanlarından çıkıp özgürlüklerine kavuşana kadar desteğimizi, dayanışmamızı sürdüreceğiz.
Türkiye'de burjuvazi yanlısı ana akım medyanın dışında kalan basın; sansür, baskı ve hapishane ile kontrol altında tutulmaya çalışılıyor. Egemen siyasal iktidarların ve baskı aygıtlarının ilerici, devrimci, sosyalist ve Kürt halkıyla dayanışma içerisinde olan basına karşı yürüttüğü baskıları her dönem çeşitli şekillerde gördük. İçerisinden geçtiğimiz süreçte ise bu baskıların AKP iktidarı tarafından fütursuzca bir saldırıyla yeniden uygulandığını görüyoruz. Bu politik hattıyla AKP dışarıda emperyalist saldırganlığa ortak olurken içeride kendisine muhalif tüm kesimleri hücrelere tıkmaya çalışıyor. Öğrencileri, eğitimcileri, avukatları, sendikacıları, yazarları, gençleri, kadınları örgütlü güçlerin tasfiyesi kapsamında tutuklayarak korku toplumu yaratıyor. Toplumun her kesiminden her meslek grubundan insanlara yönelik bu sistemli saldırının yeni adresi ise sosyalist, Kürt basın emekçileri oldu.
Basın emekçileri gözaltına alındı!
20 Aralık 2011 günü sabaha karşı 06.00 sularında toplam 7 şehirde İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla çoğunluğu DİHA çalışanı olmak üzere Özgür Gündem, Demokratik Modernite, Etik Ajans, Fırat Dağıtım ve Etkin Haber Ajansı'nda çalışan 49 kişi gözaltına alındı. Gerçekleştirilen baskınlarda polis, çağrılan avukatların gelmesini beklemeden bürolarda arama yaptı ve birçok hafıza kartına, bilgisayara, kitaba, dergiye el koydu. AKP'nin sansürle üzerini kapatamadığı gerçeklerin haber yapılmaya devam ettiği sosyalist ve Kürt basını şimdi de terörist olma iddiasıyla tutsak ediliyor.
AKP zülmü!
AKP bir yandan ülkenin emekçilerini yaşanılmaz koşullara mahkum ediyor; sendikal haklarını elinden alıyor, kıdem tazminatını gasp ediyor, asgari ücreti sefalet seviyesine çekiyor, öğrencileri ve gençleri sonu karanlık olan bir geleceksizliğe sürüklüyor, eğitimi parası olana satıp, üniversiteleri şirketlerin eline bırakıyor, sağlıkta dönüşüm projesiyle hastaları ölüme, hekim ve hemşireleri güvencesiz çalışmaya, sağlık kurumlarını kar amaçlı işletmelere çevirerek sağlığı satılığa çıkarıyor, emperyalistlere taşeronluk yaparak ülkeyi kardeş halklara karşı yürütülecek bir savaşa sürüklüyor yani AKP haksızlığın, zulmün, baskının, adaletsizliğin merkezine oturarak insanlığa zarar veriyor, karanlığa sürüklüyor. Tüm bu karanlık oyunlarını yandaş medyasıyla halkın gözünü boyayarak aktarsada, baş eğmeyen ezilen halkların, emekçilerin, kadınların yanında yer alarak gerçekleri aktaran basın emekçileri gözaltılarla, baskılarla, tutuklama terörü ile susturulamayacak.
Özgür basın susturulamayacak!
Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) adı altında yürütülen operasyonda gözaltına alınan çoğu gazeteci 49 kişi bugün (23 Aralık) Beşiktaş Adliyesi'ne sevk edildi. 12.40'ta Özgür Gündem Gazetesi editörü Hatice Bozkurt, 19.00'da ise altı kişi daha serbest bırakıldı. Serbest bırakılanların adları şöyle: DİHA muhabiri Evrim Kepenek, Gün Matbası çalışanı Hamza Sürmeli, DİHA eski çalışanı Murat Eroğlu, AFP fotoğrafçısı Mustafa Özer ve Ulfiye Özcan ile Celal Kaya. Operasyonda gözaltına alınanlardan 42 kişi ise mahkemeye sevk edildi.
İlerici gençler olarak ardında binlerce muhabirini, gazetecisini bırakan tutuklu sosyalist, Kürt basın emekçileri ve bu teröre maruz kalan tüm ilerici, devrimci, sosyalist ve Kürt halkının tutsakları AKP'nin zindanlarından çıkıp özgürlüklerine kavuşana kadar desteğimizi, dayanışmamızı sürdüreceğiz.