Tarih: 27.11.2011 | Kategori:
Kadın
Kastamonu'da kadına yönelik şiddete "hayır" denildi
Kastamonu'da kadınlar "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü" dolayısıyla ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
25 Kasım Cuma günü Nasrullah Meydanı'nda gerçekliştirilen basın açıklamasını KESK Kastamonu Şubeler Platformu Başkanı Zahide Tufanyazıcı okudu. Tufanyazıcı, Mirabel kardeşlerin ölümünün üzerinden yarım yüzyıl geçmesine rağmen dünyanın her yerinde kadınların sömürüldüğünü belirterek, "Kadınlar her platformda baskı ve şiddete maruz kalıyor, öldürülüyor. Kadınların rengi, dili, inancı, ülkesi, değişiyor ama uğradıkları şiddetin kaynağı değişmiyor. Kadına yönelik her türlü şiddet, tek tek bireylerin kendi çıkmazlarından, geriliklerinden kaynaklanmıyor. Bilakis, erkek egemen sistemin kendisi, bu şiddeti bin yıllardır yeniden yeniden üretiyor" dedi.
Tufanyazıcı, kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 arttığı, her gün yaklaşık 5 kadının en yakınındaki erkekler tarafından öldürüldüğü Türkiye'de bu durumun şiddetin vardığı düzeyi ve hükümetin bu sorunu çözme noktasındaki yetersizliğini açıkça gösterdiğini savundu. Alınan yargı kararlarında, devam eden mahkeme süreçlerinde, kadın katillerine 'haksız tahrik' adı altında ceza indirimi uygulamalarının, eril zihniyetin devlet katındaki örneklerinden sadece biri olduğunu anlattı.
N.Ç. davasında olduğu gibi yargı kararlarının kadının aleyhine işlemeye devam ettiğini anlatan Tufanyazıcı, şöyle konuştu: "Kanunlar kadınları korumaya yetmiyor. Soruyoruz, henüz 13 yaşındayken toplu tecavüze maruz kalan bir çocuğun 'tecavüze rıza gösterdiğine' kanaat getiren bir mahkeme ve yerel mahkemenin kararını onayan Yargıtay gibi bir kurum dünyanın hangi demokratik ülkesinde mevcuttur? Biz erkek adaletin vardığı bu kararı asla kabul etmiyor, vicdanlarımızda mahkum ediyoruz. Erkek adalet değil gerçek adalet sağlanıncaya kadar mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz."
25 Kasım Cuma günü Nasrullah Meydanı'nda gerçekliştirilen basın açıklamasını KESK Kastamonu Şubeler Platformu Başkanı Zahide Tufanyazıcı okudu. Tufanyazıcı, Mirabel kardeşlerin ölümünün üzerinden yarım yüzyıl geçmesine rağmen dünyanın her yerinde kadınların sömürüldüğünü belirterek, "Kadınlar her platformda baskı ve şiddete maruz kalıyor, öldürülüyor. Kadınların rengi, dili, inancı, ülkesi, değişiyor ama uğradıkları şiddetin kaynağı değişmiyor. Kadına yönelik her türlü şiddet, tek tek bireylerin kendi çıkmazlarından, geriliklerinden kaynaklanmıyor. Bilakis, erkek egemen sistemin kendisi, bu şiddeti bin yıllardır yeniden yeniden üretiyor" dedi.
Tufanyazıcı, kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 arttığı, her gün yaklaşık 5 kadının en yakınındaki erkekler tarafından öldürüldüğü Türkiye'de bu durumun şiddetin vardığı düzeyi ve hükümetin bu sorunu çözme noktasındaki yetersizliğini açıkça gösterdiğini savundu. Alınan yargı kararlarında, devam eden mahkeme süreçlerinde, kadın katillerine 'haksız tahrik' adı altında ceza indirimi uygulamalarının, eril zihniyetin devlet katındaki örneklerinden sadece biri olduğunu anlattı.
N.Ç. davasında olduğu gibi yargı kararlarının kadının aleyhine işlemeye devam ettiğini anlatan Tufanyazıcı, şöyle konuştu: "Kanunlar kadınları korumaya yetmiyor. Soruyoruz, henüz 13 yaşındayken toplu tecavüze maruz kalan bir çocuğun 'tecavüze rıza gösterdiğine' kanaat getiren bir mahkeme ve yerel mahkemenin kararını onayan Yargıtay gibi bir kurum dünyanın hangi demokratik ülkesinde mevcuttur? Biz erkek adaletin vardığı bu kararı asla kabul etmiyor, vicdanlarımızda mahkum ediyoruz. Erkek adalet değil gerçek adalet sağlanıncaya kadar mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz."