Tarih: 17.06.2003 | Kategori:
Toplumsal Haberler
İLERİCİ GENÇLİK ÖĞRETİYOR!
İlerici gençliğin yığınsal sosyalist örgütü TÜM-İGD, gençliğe örnek olmaya devam ediyor. On yılların tecrübe ve birikimini mücadelesine yansıtmayı başaran TÜM-İGD, doğru eylem için doğru teorinin şart olduğunu kanıtladı. Doğru teoriyle donatılmış bir gençliğin 'kalabalık' olmadan da 'kitlesel' olabileceği henüz bir yıllık bir mücadele hattı sonucunda bile eşe kardeşe, dosta düşmana gösterildi.
2002 1 Mayıs'ında, yıllardır tartışılan "gençliğin bağımsız yürüme ve ayrı kortej oluşturma" niyeti gençlerin ortak ve özgür iradesiyle karar altına alındığında, alt tarafı birkaç kişiden oluşan bir küçük azınlık ile onların hâmileri "bu karar gençleri anarşistlerin arasına atmaktır; bu karar gençleri polisin kucağına teslim etmektir" diye hezeyanlar geçiriyordu.
Kerameti kendinden menkul bir iktidar derdine düşmüş olan bu hâmiler, gençleri iftiralarla, yalanlarla kandırmaya, birbirine düşman etmeye çalıştı. Daha çiçeği burnunda gencecik ilerici arkadaşlarımıza bile tek tek giderek ağza alınmayacak konuşmalarla kendi yanlarına çekmeye çalıştılar. Bizleri alanlara çıkmaktan alıkoymaya gayret ettiler. Ama, çaldıkları her kapı suratlarına kapandı.
Gençlerin kendi başlarına bağımsız eylem koymalarının kendi 'büyük abiliklerinin' aslında içi boş bir böbürlenmeden ibaret olduğunu kanıtlayacağını anlayan bu bürokratik tipler, gençlerin yürüyüşünün başarısız geçmesi için de ellerinden geleni yaptılar. Hatta, kimileri eylem alanında gençlerin kollarından tutup zorla devrimcilerin arasından uzaklaştırmaya bile çalıştılar. Yetmedi; sökmedi. İlerici gençliğin yürüyüşünü durdurmaya kimsenin gücü yetmedi. Hele de bunlar gibi bir avuç kendini bilmezin gücü hiç yetemezdi.
Bu tipler, hırslarından çatlayarak eylem sonrasında biz gençlerle "gençlik alana damga vurdu" diye aklınca dalga geçiyordu. Örgütsel çalışma hakkında bütün bildiği iki üç cümleyi geçmeyen, daha önceki süreçlerde de, ne zaman birilerinin elini taşın altına koyması gerekse ortalarda hiç gözükmeyen bu kişiler, o güne kadarki hiçbir çalışmamıza harcamadıkları enerjilerini onlarca gencin emeğiyle, gece gündüz çalışmasıyla ortaya çıkan devrimci faaliyeti boğmak için harcadılar.
İşte, ilerici gençlik böylesi zorluklarından üstesinden gelerek ilk bağımsız eylemine girişmişti. Gençliği eylemden alıkoyan, onlara korkaklığı ve mücadeleden kaçmayı telkin eden bu pasifist, reformist lafazanlara karşı en sert tepki verilmeden ilerici gençliğin rüştünü ispat etmesi imkânsızdı.
"GENÇLİĞİN YOLU İŞÇİ SINIFININ YOLUDUR - İLERİCİ GENÇLER" pankartıyla yola çıkan ilerici gençlik, gençlerin ortak ve gönüllü iradesini yok sayarak alınan kararlara karşı çıkanları önce arasından geçici olarak uzaklaştırdı, sonra da süresiz olarak ihraç etti. Böylece, gençliğe eylemsizliği, güvensizliği, iftirayı, ahlak düşkünlüğünü, çok laf üretip iş yapmamayı, pasifizmi ve reformizmi tavsiye eden hiçbir anlayışın Türkiye'nin işçi, emekçi, öğrenci, köylü gençliği arasında en yığınsal örgüt olmayı hedefleyen ilerici gençlik içinde asla yaşama ihtimali taşımayacağını da en kör gözlerin bile önüne astı.
İlerici gençlik ilkelerinden hiçbir zaman taviz vermeyeceğini bangır bangır duyurmuş oldu. Bu şekilde önündeki sürece de damgasını vurdu. İt ürür, kervan yürür şiarını kılavuz belleyen İlerici Gençlik, birkaç laf ebesinin karanlık çığırtkanlığına hiç kimsenin kulak asmayacağını tekrar tekrar gösterdi.
BUGÜN NE OLUYOR
Artık hiç kimse ilerici gençliğe "aman alanlardan uzak durun; oralarda başınıza ne haller gelir belli olmaz" demeye cüret edemiyor. Aksine, gençlik, işçi sınıfı bilimini kılavuz almanın verdiği özgüvenle, burjuvazinin bütün davetlerine gözü kapalı dalıyor. Bunu yaparken de kitlesinden kopmuyor, ama yılgınlık önerenleri de asla ciddiye almıyor.
Dediğimiz gibi, TÜM-İGD Ekim 2002'de kurulmadan önce, ilerici gençlik İLERİCİ GENÇLER imzasıyla 1 Mayıs alanına çıktı. Hem farklı gençlik kesimlerine ulaşmak, hem de uzak bölgelerle iletişimi sağlamak üzere de, İLERİCİ GENÇLİK adıyla bir yayın çıkartılmaya başlandı. Bunun ardından yakın hedef ise hemen bu eylemlilik süreci sonrası gençliğin dernekleşerek geçmişine ve geleceğine sahip çıkması, örgütsel kimliğini daha da pekiştirmesiydi.
Ne var ki, bu arada, bizim gençlik içinde mahkum ederek attığımız bu birkaç kişi, bol paralı hamilerinin yardımlarıyla büyük çabalarla hazırladığımız gençlik broşürümüzü 'çaldılar' ve kendi adlarına bastılar.
Aynı dönemde, kendilerince komplolar hazırlayarak bir de İGD adıyla dernek kurdular. Daha iki gün önce ilerici gençler adına alanlara çıkan gençleri olanca kıskançlıklarıyla küçümsemeye kalkanlar şimdi pişkince sırıtarak "işte derneğimiz burada" demeye başladılar. İGD'mizin adını lekeleyen bu girişime sessiz kalmadık elbette. "Erken kalktım ismi kaptım" diyenler gerçek kavga alanında bu tür uyanıklıkların hiçbir işe yaramadığını çok kısa zamanda öğrenecekler dedik; ve haklı çıktık.
Kökü İleri Gençler Birliğinden gelen, İlerici Gençler Derneği ile Türkiye ilerici gençlik hareketine damga vuran, İLD'sinden Çırak-Der'ine nice büyük okulların sıralarından geçmiş TÜM-İGD yeniden öğrenirken, öğretiyor da.
"Gençlik Devrim İstiyor!", "Yolumuz İşçi Sınıfının Yoludur!" diye sokakları afişlerle donatan; ülke ve dünya gündemine ilişkin her olayda ses veren, Anadolu'nun her hangi bir kentinde yapılan özelleştirme karşıtı mitinglerde yer almaktan ÖSS haksızlığını teşhire varana kadar hayatın ve mücadelenin her alanına müdahil olmaya çalışan bir TÜM-İGD'nin hem saflarında yer alanlara hem de dışındakilere bir şeyler öğretmemesi mümkün değil elbette.
Dün gençlik kendi başına çalışma yapmasın diyenler bugün eş dost arasında bir tek gençlik faaliyeti yürütüyorlar; dün alana gitmeyelim diyenler bugün iğreti de olsa meydanlara çıkmaya çalışıyorlar; dün afiş asmak zor iştir diyenler, bugün giysilerini kirletmemeye çalışarak da olsa afiş asmaya çalışıyorlar. Kısacası, TÜM-İGD dün de örnek oluyordu, bugün de örnek oluyor. Yarın da örnek olmaya devam edecek.
TÜM-İGD BAYRAĞI DAHA DAHA YUKARI!
İLERİCİ GENÇLİK DEVRİM İSTİYOR!
2002 1 Mayıs'ında, yıllardır tartışılan "gençliğin bağımsız yürüme ve ayrı kortej oluşturma" niyeti gençlerin ortak ve özgür iradesiyle karar altına alındığında, alt tarafı birkaç kişiden oluşan bir küçük azınlık ile onların hâmileri "bu karar gençleri anarşistlerin arasına atmaktır; bu karar gençleri polisin kucağına teslim etmektir" diye hezeyanlar geçiriyordu.
Kerameti kendinden menkul bir iktidar derdine düşmüş olan bu hâmiler, gençleri iftiralarla, yalanlarla kandırmaya, birbirine düşman etmeye çalıştı. Daha çiçeği burnunda gencecik ilerici arkadaşlarımıza bile tek tek giderek ağza alınmayacak konuşmalarla kendi yanlarına çekmeye çalıştılar. Bizleri alanlara çıkmaktan alıkoymaya gayret ettiler. Ama, çaldıkları her kapı suratlarına kapandı.
Gençlerin kendi başlarına bağımsız eylem koymalarının kendi 'büyük abiliklerinin' aslında içi boş bir böbürlenmeden ibaret olduğunu kanıtlayacağını anlayan bu bürokratik tipler, gençlerin yürüyüşünün başarısız geçmesi için de ellerinden geleni yaptılar. Hatta, kimileri eylem alanında gençlerin kollarından tutup zorla devrimcilerin arasından uzaklaştırmaya bile çalıştılar. Yetmedi; sökmedi. İlerici gençliğin yürüyüşünü durdurmaya kimsenin gücü yetmedi. Hele de bunlar gibi bir avuç kendini bilmezin gücü hiç yetemezdi.
Bu tipler, hırslarından çatlayarak eylem sonrasında biz gençlerle "gençlik alana damga vurdu" diye aklınca dalga geçiyordu. Örgütsel çalışma hakkında bütün bildiği iki üç cümleyi geçmeyen, daha önceki süreçlerde de, ne zaman birilerinin elini taşın altına koyması gerekse ortalarda hiç gözükmeyen bu kişiler, o güne kadarki hiçbir çalışmamıza harcamadıkları enerjilerini onlarca gencin emeğiyle, gece gündüz çalışmasıyla ortaya çıkan devrimci faaliyeti boğmak için harcadılar.
İşte, ilerici gençlik böylesi zorluklarından üstesinden gelerek ilk bağımsız eylemine girişmişti. Gençliği eylemden alıkoyan, onlara korkaklığı ve mücadeleden kaçmayı telkin eden bu pasifist, reformist lafazanlara karşı en sert tepki verilmeden ilerici gençliğin rüştünü ispat etmesi imkânsızdı.
"GENÇLİĞİN YOLU İŞÇİ SINIFININ YOLUDUR - İLERİCİ GENÇLER" pankartıyla yola çıkan ilerici gençlik, gençlerin ortak ve gönüllü iradesini yok sayarak alınan kararlara karşı çıkanları önce arasından geçici olarak uzaklaştırdı, sonra da süresiz olarak ihraç etti. Böylece, gençliğe eylemsizliği, güvensizliği, iftirayı, ahlak düşkünlüğünü, çok laf üretip iş yapmamayı, pasifizmi ve reformizmi tavsiye eden hiçbir anlayışın Türkiye'nin işçi, emekçi, öğrenci, köylü gençliği arasında en yığınsal örgüt olmayı hedefleyen ilerici gençlik içinde asla yaşama ihtimali taşımayacağını da en kör gözlerin bile önüne astı.
İlerici gençlik ilkelerinden hiçbir zaman taviz vermeyeceğini bangır bangır duyurmuş oldu. Bu şekilde önündeki sürece de damgasını vurdu. İt ürür, kervan yürür şiarını kılavuz belleyen İlerici Gençlik, birkaç laf ebesinin karanlık çığırtkanlığına hiç kimsenin kulak asmayacağını tekrar tekrar gösterdi.
BUGÜN NE OLUYOR
Artık hiç kimse ilerici gençliğe "aman alanlardan uzak durun; oralarda başınıza ne haller gelir belli olmaz" demeye cüret edemiyor. Aksine, gençlik, işçi sınıfı bilimini kılavuz almanın verdiği özgüvenle, burjuvazinin bütün davetlerine gözü kapalı dalıyor. Bunu yaparken de kitlesinden kopmuyor, ama yılgınlık önerenleri de asla ciddiye almıyor.
Dediğimiz gibi, TÜM-İGD Ekim 2002'de kurulmadan önce, ilerici gençlik İLERİCİ GENÇLER imzasıyla 1 Mayıs alanına çıktı. Hem farklı gençlik kesimlerine ulaşmak, hem de uzak bölgelerle iletişimi sağlamak üzere de, İLERİCİ GENÇLİK adıyla bir yayın çıkartılmaya başlandı. Bunun ardından yakın hedef ise hemen bu eylemlilik süreci sonrası gençliğin dernekleşerek geçmişine ve geleceğine sahip çıkması, örgütsel kimliğini daha da pekiştirmesiydi.
Ne var ki, bu arada, bizim gençlik içinde mahkum ederek attığımız bu birkaç kişi, bol paralı hamilerinin yardımlarıyla büyük çabalarla hazırladığımız gençlik broşürümüzü 'çaldılar' ve kendi adlarına bastılar.
Aynı dönemde, kendilerince komplolar hazırlayarak bir de İGD adıyla dernek kurdular. Daha iki gün önce ilerici gençler adına alanlara çıkan gençleri olanca kıskançlıklarıyla küçümsemeye kalkanlar şimdi pişkince sırıtarak "işte derneğimiz burada" demeye başladılar. İGD'mizin adını lekeleyen bu girişime sessiz kalmadık elbette. "Erken kalktım ismi kaptım" diyenler gerçek kavga alanında bu tür uyanıklıkların hiçbir işe yaramadığını çok kısa zamanda öğrenecekler dedik; ve haklı çıktık.
Kökü İleri Gençler Birliğinden gelen, İlerici Gençler Derneği ile Türkiye ilerici gençlik hareketine damga vuran, İLD'sinden Çırak-Der'ine nice büyük okulların sıralarından geçmiş TÜM-İGD yeniden öğrenirken, öğretiyor da.
"Gençlik Devrim İstiyor!", "Yolumuz İşçi Sınıfının Yoludur!" diye sokakları afişlerle donatan; ülke ve dünya gündemine ilişkin her olayda ses veren, Anadolu'nun her hangi bir kentinde yapılan özelleştirme karşıtı mitinglerde yer almaktan ÖSS haksızlığını teşhire varana kadar hayatın ve mücadelenin her alanına müdahil olmaya çalışan bir TÜM-İGD'nin hem saflarında yer alanlara hem de dışındakilere bir şeyler öğretmemesi mümkün değil elbette.
Dün gençlik kendi başına çalışma yapmasın diyenler bugün eş dost arasında bir tek gençlik faaliyeti yürütüyorlar; dün alana gitmeyelim diyenler bugün iğreti de olsa meydanlara çıkmaya çalışıyorlar; dün afiş asmak zor iştir diyenler, bugün giysilerini kirletmemeye çalışarak da olsa afiş asmaya çalışıyorlar. Kısacası, TÜM-İGD dün de örnek oluyordu, bugün de örnek oluyor. Yarın da örnek olmaya devam edecek.
TÜM-İGD BAYRAĞI DAHA DAHA YUKARI!
İLERİCİ GENÇLİK DEVRİM İSTİYOR!
Tüm İlerici Gençlik Derneği
TÜM-İGD
TÜM-İGD