Tarih: 10.03.2010 | Kategori:
Kadın
Hükümet 8 Mart'ını hak gaspıyla kutluyor
Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği'ne göre, 16 yaşını doldurmamış genç işçiler ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamaz, 16 yaşını doldurmuş ve 18'ini bitirmemiş genç işçiler ve kadınlar için yapacakları işin şartlarına göre bedenen dayanıklı olduklarına dair sağlık raporu istenir ve kadınlar ay hali günlerinde ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamaz.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi, 7 Mart 2010'da yaptığı bir düzenleme ile "ağır ve tehlikeli işler" kategorisine giren 42 işkolunu bu kategoriden çıkarttı. Bu işkollarında çalışan kadınlara verilen ve ayda 5 gün olan ay hali izinleri de kaldırıldı. Düzenleme ile kadınlar daha önce çalışmalarının yasak olduğu birçok işte artık çalışabilecek fakat ay hali izni kullanamayacaklar. Bunun yanında, 16 yaşından küçük çocukların bu sektörlerde çalıştırılmasının önü açılmış oldu.
DİSK Danıştay'a gidecek
DİSK Genel Başkanı Çelebi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu yeni düzenlemesinin iptali için Danıştay'a başvuracaklarını açıkladı. Çelebi, düzenlemenin Anayasa'nın 50. maddesi, İş Kanunu'nun 5. maddesine aykırı olduğunu; düzenleme öncesinde işçi konfederasyonlarının görüşlerinin alınmamış olmasının da İş Kanunu'nun 114. maddesini ihlali anlamına geldiğini vurguladı.
Anayasa'nın "Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı" başlıklı 50. maddesi; "Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır." diyor. İş Kanunu'nun 5. maddesi eşitlik ilkesini öne sürüyor. Yine İş Kanunu'nun 114. maddesi üçlü dayanışma kurulunun varlığı çerçevesinde işçi sendikaları konfederasyonlarının fikrinin alınmasını zorunlu kılıyor.
Özgürlük ve özgür erkeklerle eşitlik için, başlar yukarı kadınlar!
8 Mart'ı bir sevgililer gününe dönüştürmeye ve bu günün içini boşaltmaya çalışmakla yetinmeyen egemenler, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün 100. yılının birçok bölgede coşkuyla kutlanmasının hemen ardından emekçi kadınlara dönük bu saldırıyı başlattı.
Bizler ilerici kadınlar olarak 8 Mart'ın ilerici, devrimci, sosyalist emekçi kadınların mücadelesiyle, kanla başla, dirençle kazanıldığını biliyoruz. 8 Mart'ı yaratanlardan aldığımız bu mücadele bayrağını alanlarda yükseltiyor ve bizlere yapılan bu hak gaspına karşı kazanmamızın tek yolunun emekçi kadınların mücadelesinden geçtiğini söylüyoruz. Bu yüzden eşit ve insanca bir yaşam için haydi kadınlar alanlara, saflarımıza, mücadeleye!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi, 7 Mart 2010'da yaptığı bir düzenleme ile "ağır ve tehlikeli işler" kategorisine giren 42 işkolunu bu kategoriden çıkarttı. Bu işkollarında çalışan kadınlara verilen ve ayda 5 gün olan ay hali izinleri de kaldırıldı. Düzenleme ile kadınlar daha önce çalışmalarının yasak olduğu birçok işte artık çalışabilecek fakat ay hali izni kullanamayacaklar. Bunun yanında, 16 yaşından küçük çocukların bu sektörlerde çalıştırılmasının önü açılmış oldu.
DİSK Danıştay'a gidecek
DİSK Genel Başkanı Çelebi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu yeni düzenlemesinin iptali için Danıştay'a başvuracaklarını açıkladı. Çelebi, düzenlemenin Anayasa'nın 50. maddesi, İş Kanunu'nun 5. maddesine aykırı olduğunu; düzenleme öncesinde işçi konfederasyonlarının görüşlerinin alınmamış olmasının da İş Kanunu'nun 114. maddesini ihlali anlamına geldiğini vurguladı.
Anayasa'nın "Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı" başlıklı 50. maddesi; "Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanların hakkıdır." diyor. İş Kanunu'nun 5. maddesi eşitlik ilkesini öne sürüyor. Yine İş Kanunu'nun 114. maddesi üçlü dayanışma kurulunun varlığı çerçevesinde işçi sendikaları konfederasyonlarının fikrinin alınmasını zorunlu kılıyor.
Özgürlük ve özgür erkeklerle eşitlik için, başlar yukarı kadınlar!
8 Mart'ı bir sevgililer gününe dönüştürmeye ve bu günün içini boşaltmaya çalışmakla yetinmeyen egemenler, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün 100. yılının birçok bölgede coşkuyla kutlanmasının hemen ardından emekçi kadınlara dönük bu saldırıyı başlattı.
Bizler ilerici kadınlar olarak 8 Mart'ın ilerici, devrimci, sosyalist emekçi kadınların mücadelesiyle, kanla başla, dirençle kazanıldığını biliyoruz. 8 Mart'ı yaratanlardan aldığımız bu mücadele bayrağını alanlarda yükseltiyor ve bizlere yapılan bu hak gaspına karşı kazanmamızın tek yolunun emekçi kadınların mücadelesinden geçtiğini söylüyoruz. Bu yüzden eşit ve insanca bir yaşam için haydi kadınlar alanlara, saflarımıza, mücadeleye!