Tarih: 01.05.2007 | Kategori:
Toplumsal Haberler
Emekçilerin 1 Mayıs'ı, 77 yılında ölenleri anmak için Taksim'de kutlamak istemesine devletin yanıtı baskı ve terör oldu.
Sabahın erken saatlerinden itibaren birçok bölgeye bütün ulaşımı engelleyen, insanların ve Taksim bölgesine çıkan arabaların aranması talimatını veren, birçok sokağa giriş çıkışı yasaklayan, Taksim, Mecidiyeköy, Unkapanı, Beşiktaş, Kabataş bölgelerini polis ve jandarmayla işgal eden İstanbul Valiliği, şehirde adeta bir sıkıyönetim havası estirdi.
07.30 sıralarında Dolmabahçe'de bulunan İnönü Stadı önünde içlerinde DİSK Genel Sekteri Musa Çam, KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir, KESK Yönetim Kurulu Üyesi Sevgi Göğçe, Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Dev Sağlık-İş Sendikası Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, ÖDP İl Başkanı Alper Taş, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Yeşil ve TÜM-İGD Genel Başkanı Barış Eser'in de bulunduğu 25 kişilik Tertip Komitesi polis tarafından gözaltına alındı.
İlerleyen saatlerde Beşiktaş çarşısında ve iskele meydanında toplanan çeşitli gruplara polis vahşice saldırdı. Saldırılar sonrası yüzlerce gözaltı olurken, birçok kişi ciddi şekilde yaralandı.
Saldırılar sürerken DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Dolmabahçe'den Taksim'e doğru yürüyüşe geçti. Gümüşsuyu'ndan polis çemberi içinde Kazancı Yokuşu'na ulaşan kitle, Taksim'de bekleyen, içinde TÜM-İGD'lilerin de olduğu devrimcilerle birleşerek burada bir anma eylemi gerçekleştirdiler.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi yaptığı açıklamada; "İstanbul'da ve Türkiye'de olağanüstü hal, sıkıyönetim dönemlerinde bile görülmeyecek bir uygulamayla kitlesel olarak alanlara girişimiz engellenmeye çalışıldı. Bu vali, İstanbul'u bir hapishaneye çevirdi" dedi. Diğer kurum temsilcileri de birer konuşma yaptılar. Sık sık "Yaşasın 1 Mayıs", "İşte 1 Mayıs, İşte Taksim" , "Faşizme Karşı Omuz Omuza", "Vali İstifa" sloganları atan grup anmanın bittiğinin açıklanmasının ardından çeşitli yönlere doğru dağıldı. Polis, dağılan bazı kişilere biber gazıyla saldırdı.
Bu sırada İstiklal Caddesi'nde toplanan yaklaşık 10 bin kişi kitleye yılgınlığın değil direnişin hakim olduğunu gösterdi. İçinde TÜM-İGD'lilerin de bulunduğu kitle sloganlar atarak polis barikatının önüne kadar geldi. 1 saat kadar süren gergin bekleyiş sonrası polis tazyikli su ve gaz bombalarıyla kitleye saldırdı. Saldırı sonrası Beyoğlu'nun ara sokaklarına dağılan kitle burada polisle çatıştı. İlerleyen saatlerde İstiklal Caddesi'nde defalarca küçüklü - büyüklü eylemler gerçekleştirildi. Gelişen olaylarda onlarca kişi yerlerde sürüklenerek, dövülerek ve ellerine kelepçe takılarak gözaltına alındı, Cafelere ve dükkanlara gaz bombaları atıldı.
Taksim ve çevresinde bunlar yaşanırken valiliğin ulaşımda getirdiği kısıtlamalar sonucu mahallelerden çıkamayan kitlelerde İstanbul mahallelerini 1 Mayıs meydanına çevirdi. Okmeydanı'nda uzun süren çatışmalarında yaşandığı sırada 1 mayıs mahallesi, Gülsuyu, Alibeyköy gibi emekçi semtlerinde de polisle çatışmalar yaşandı.
Okmeydanı'nda yaşanan çatışmalarda polis barikatları yıkamazken, devrimciler tarafından geriye püskürtüldü. Devrimcilerin müdahalesi sonucu geri çekilmek zorunda kalan çevik kuvvet polisleri ile amirleri arasında sık sık tartışma çıktı. Kaçan çevik kuvveti, amirlerinin polis araçlarında dövdüğü de söylentiler arasında.
Sabahın erken saatlerinden itibaren birçok bölgeye bütün ulaşımı engelleyen, insanların ve Taksim bölgesine çıkan arabaların aranması talimatını veren, birçok sokağa giriş çıkışı yasaklayan, Taksim, Mecidiyeköy, Unkapanı, Beşiktaş, Kabataş bölgelerini polis ve jandarmayla işgal eden İstanbul Valiliği, şehirde adeta bir sıkıyönetim havası estirdi.
07.30 sıralarında Dolmabahçe'de bulunan İnönü Stadı önünde içlerinde DİSK Genel Sekteri Musa Çam, KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir, KESK Yönetim Kurulu Üyesi Sevgi Göğçe, Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Dev Sağlık-İş Sendikası Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, ÖDP İl Başkanı Alper Taş, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Yeşil ve TÜM-İGD Genel Başkanı Barış Eser'in de bulunduğu 25 kişilik Tertip Komitesi polis tarafından gözaltına alındı.
İlerleyen saatlerde Beşiktaş çarşısında ve iskele meydanında toplanan çeşitli gruplara polis vahşice saldırdı. Saldırılar sonrası yüzlerce gözaltı olurken, birçok kişi ciddi şekilde yaralandı.
Saldırılar sürerken DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Dolmabahçe'den Taksim'e doğru yürüyüşe geçti. Gümüşsuyu'ndan polis çemberi içinde Kazancı Yokuşu'na ulaşan kitle, Taksim'de bekleyen, içinde TÜM-İGD'lilerin de olduğu devrimcilerle birleşerek burada bir anma eylemi gerçekleştirdiler.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi yaptığı açıklamada; "İstanbul'da ve Türkiye'de olağanüstü hal, sıkıyönetim dönemlerinde bile görülmeyecek bir uygulamayla kitlesel olarak alanlara girişimiz engellenmeye çalışıldı. Bu vali, İstanbul'u bir hapishaneye çevirdi" dedi. Diğer kurum temsilcileri de birer konuşma yaptılar. Sık sık "Yaşasın 1 Mayıs", "İşte 1 Mayıs, İşte Taksim" , "Faşizme Karşı Omuz Omuza", "Vali İstifa" sloganları atan grup anmanın bittiğinin açıklanmasının ardından çeşitli yönlere doğru dağıldı. Polis, dağılan bazı kişilere biber gazıyla saldırdı.
Bu sırada İstiklal Caddesi'nde toplanan yaklaşık 10 bin kişi kitleye yılgınlığın değil direnişin hakim olduğunu gösterdi. İçinde TÜM-İGD'lilerin de bulunduğu kitle sloganlar atarak polis barikatının önüne kadar geldi. 1 saat kadar süren gergin bekleyiş sonrası polis tazyikli su ve gaz bombalarıyla kitleye saldırdı. Saldırı sonrası Beyoğlu'nun ara sokaklarına dağılan kitle burada polisle çatıştı. İlerleyen saatlerde İstiklal Caddesi'nde defalarca küçüklü - büyüklü eylemler gerçekleştirildi. Gelişen olaylarda onlarca kişi yerlerde sürüklenerek, dövülerek ve ellerine kelepçe takılarak gözaltına alındı, Cafelere ve dükkanlara gaz bombaları atıldı.
Taksim ve çevresinde bunlar yaşanırken valiliğin ulaşımda getirdiği kısıtlamalar sonucu mahallelerden çıkamayan kitlelerde İstanbul mahallelerini 1 Mayıs meydanına çevirdi. Okmeydanı'nda uzun süren çatışmalarında yaşandığı sırada 1 mayıs mahallesi, Gülsuyu, Alibeyköy gibi emekçi semtlerinde de polisle çatışmalar yaşandı.
Okmeydanı'nda yaşanan çatışmalarda polis barikatları yıkamazken, devrimciler tarafından geriye püskürtüldü. Devrimcilerin müdahalesi sonucu geri çekilmek zorunda kalan çevik kuvvet polisleri ile amirleri arasında sık sık tartışma çıktı. Kaçan çevik kuvveti, amirlerinin polis araçlarında dövdüğü de söylentiler arasında.