Tarih: 12.03.2012 | Kategori:
Toplumsal Haberler
Esenyurt'ta işçi kıyımı: 500 milyonluk inşaatta 11 işçi can verdi
Esenyurt'ta yapımı süren Marmara Park Alışveriş Merkezi inşaatında işçilerin barındığı çadırlarda dün (11.03.2012) çıkan yangın sonucu 11 işçi hayatını kaybetti. Yaklaşık değeri 500 milyon TL olan inşaat işçilerin can sağılını koruyacak tedbirlerden uzak olmasıyla 11 işçinin katili oldu. Yangınla ilgili inşaat sahibi ve şantiye şefi dahil 5 kişi gözaltına alındı.
İnsan hayatı, görkemli binalar yapma yarışında bir kez daha kaybetti
Habar ajanslarının verdiği bilgiye göre saat 21.00 civarında mutfak olarak kullanılan bölgede başlayan yangın ardından işçilerin kaldığı çadırlara sıçradı. Yaklaşık 200 işçinin çalıştığı inşaatta soğuk hava koşullarına, yangın tehlikelerine uygun olmayan çadırlarda 30-35 kişi birarada barındırılan işçiler görkemli binaların karşısında insan hayatının riske atılmasının yeni örneğini oluşturdu.
Çoğunluğunu Van, Ordu, Sivas illerinden işsizlik sonucu göç edenlerin oluşturduğu işçiler her gece korkuyla uyuduklarını belirtti. İnşaatta çalışan işçilerden Fuat Kahraman'ın "Yangında ölenlerin büyük kısmı arkadaşlarımız. Olayı duyunca destek vermek amacıyla buraya geldik. Kış şartları sebebiyle çadırlarda kalıyoruz. Buna karşı önlem alınması gerekiyor. Bu şartlarda çadırda kalınmaz. İşçi hayatının bu kadar ucuz olmaması gerekiyor" sözleri durumu açıkça aktarmaktaydı.
Yaklaşık değerinin 500 milyon TL olduğu belirtilen inşaatta işçilerin her türlü tehlikeye açık bir şekilde çadırlarda kalması, insana yaraşır koşullarda barınmaları için gerekli koşulların yaratılmaması kapitalizmin insan hayatına verdiği değeri en açık şekilde göstermekte. Her gün ortalama 2 işçinin yaşamını yitirdiği Türkiye'de işçilerin yaşam hakkı kağıt üzerindeki kelimelerden başka bir anlam ifade etmemekte.
İşçi katliamına karşı omuz omuza
Esenyurt'ta yaşanan olay da açıkça göstermektedir ki işçilerin ölümünün sebebi kapitalist sistemin işçileri insan yerine koymaması, basit bir meta olarak saymasıdır. Yaşanan işçi ölümü değil işçi cinayetidir. Esenyurt'ta 11 işçi kapitalist sistemin daha fazla kâr elde etme isteği doğrultusunda açıkça katledilmiştir. "Yolumuz işçi sınıfının yoludur" diyen işçi, köylü, öğrenci gençler olarak bir kez daha haykırıyoruz: "İşçi kıyımına, işçi katliamına karşı mücadeleyi yükseltelim."
İnsan hayatı, görkemli binalar yapma yarışında bir kez daha kaybetti
Habar ajanslarının verdiği bilgiye göre saat 21.00 civarında mutfak olarak kullanılan bölgede başlayan yangın ardından işçilerin kaldığı çadırlara sıçradı. Yaklaşık 200 işçinin çalıştığı inşaatta soğuk hava koşullarına, yangın tehlikelerine uygun olmayan çadırlarda 30-35 kişi birarada barındırılan işçiler görkemli binaların karşısında insan hayatının riske atılmasının yeni örneğini oluşturdu.
Çoğunluğunu Van, Ordu, Sivas illerinden işsizlik sonucu göç edenlerin oluşturduğu işçiler her gece korkuyla uyuduklarını belirtti. İnşaatta çalışan işçilerden Fuat Kahraman'ın "Yangında ölenlerin büyük kısmı arkadaşlarımız. Olayı duyunca destek vermek amacıyla buraya geldik. Kış şartları sebebiyle çadırlarda kalıyoruz. Buna karşı önlem alınması gerekiyor. Bu şartlarda çadırda kalınmaz. İşçi hayatının bu kadar ucuz olmaması gerekiyor" sözleri durumu açıkça aktarmaktaydı.
Yaklaşık değerinin 500 milyon TL olduğu belirtilen inşaatta işçilerin her türlü tehlikeye açık bir şekilde çadırlarda kalması, insana yaraşır koşullarda barınmaları için gerekli koşulların yaratılmaması kapitalizmin insan hayatına verdiği değeri en açık şekilde göstermekte. Her gün ortalama 2 işçinin yaşamını yitirdiği Türkiye'de işçilerin yaşam hakkı kağıt üzerindeki kelimelerden başka bir anlam ifade etmemekte.
İşçi katliamına karşı omuz omuza
Esenyurt'ta yaşanan olay da açıkça göstermektedir ki işçilerin ölümünün sebebi kapitalist sistemin işçileri insan yerine koymaması, basit bir meta olarak saymasıdır. Yaşanan işçi ölümü değil işçi cinayetidir. Esenyurt'ta 11 işçi kapitalist sistemin daha fazla kâr elde etme isteği doğrultusunda açıkça katledilmiştir. "Yolumuz işçi sınıfının yoludur" diyen işçi, köylü, öğrenci gençler olarak bir kez daha haykırıyoruz: "İşçi kıyımına, işçi katliamına karşı mücadeleyi yükseltelim."