Tarih: 03.06.2011 | Kategori:
Kadın
Emekçi kadın mücadelesinin köşetaşı İKD 36 yaşında
3 Haziran 1975'te İstanbul Çeliktepe'de tek göz odalı bir gecekonduda kurulan ve kısa zamanda Türkiye'nin en kitlesel kadın örgütü olan İlerici Kadınlar Derneği (İKD)'nin kuruluş yıl dönümü bugün.
Beria Önger, Nursel Üstün, Vahide Yılmaz, Fatma Günel, Zühal Meriç, Şeyda Talu, Dora Küçükyalçın, Zülal Kılıç, Gönül Taylan, Saadet Sözel, Hamiyet Akkaya, Günel Dilsizoğlu'nun kurucusu olduğu dernek kısa sürede kitleselleşip, 15 bin üye, 33 şube, 35 temsilcilik ve yayın organı olan Kadının Sesi Dergisi'nin 35 bine varan tiraj sayısıyla bir kadın seli oluşturdu. Kadın mücadelesini işçi sınıfı mücadelesinin bir parçası olarak gören İKD, emekçi kadınların sorunlarını ve örgütlenmesini esas gündemine alıyor ve kadın hareketinin, sınıf hareketi ile bağlarını kurarak örgütlenme ağını genişletiyordu.
Onlar kanatlarında ilk yaz taşırlardı
İKD'nin kuruluş bildirgesinde derneğin hedefleri, "eğitimde, iş bulmada, terfide kadınlara gerçek eşitlik sağlanmalıdır, analık toplumsal bir işlev sayılmalıdır, eşit işe eşit ücret verilmelidir, varolan yasal hak ve eşitlikler hayata geçirilmeli, yasalarda kadınları aşağılayıcı maddeler düzeltilmelidir, kadınlar barışın, demokrasinin, ulusal bağımsızlığın ve toplumsal ilerlemenin uyanık savunucusu olmalıdır" şeklinde sıralanmıştı. Kadınlara yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması, yaşamda ve yasalarda gerçek eşitliğin sağlanması İKD'nin ön plana çıkan talepleri arasındaydı.
Dünyanın birçok kapitalist ülkesinde mücadele veren ilerici, sosyalist kadın hareketlerinin talepleri sonucu Birleşmiş Milletler, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın her yıl "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanmasını kararlaştırır (Ondan birkaç yıl önce de, 1975 yılı "Dünya Kadın Yılı" kabul edilmişti). Birleşmiş Milletler, uluslararası barışın güvencesi olarak kadınların özgürleşmesini ön koşul kabul ediyordu. Bu anlamıyla Birleşmiş Milletler'e bu kararı aldırmak elbette ilerici, sosyalist kadın hareketi açısından bir kazanım olmuştur. Türkiye'de kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesi, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya mücadelesinden, işçi sınıfının mücadelesinden bağımsız olmamış, kadın mücadelesi doğrudan bu mücadelenin bir parçası olarak gelişmiştir. Buna bağlı olarak İKD 8 Mart'ı Emekçi Kadınlar Günü olarak gördü ve bu çerçevede kutlamalar tertipledi.
İKD, işsizlik, pahalılık, evlat acısına son, çocuklara kreş ve yuva, 20 yılda emeklilik, gündelikçi kadınların sigortalanması, süt kampanyaları çerçevesinde emekçi kadınları politikleştirerek hayattan payına düşenleri alabilmeleri için harekete geçirmiştir. Dönemin en büyük siyasal sorunlarından faşizme ve emperyalizme karşı sloganlar, örneğin NATO'dan, İMF'den çıkılması, faşist derneklerin kapatılması, anti-demokratik 141-142. maddelerin kaldırılması gibi talepler de öne çıkıyordu. 1979 yılında yani kuruluşundan 4 yıl sonra sıkıyönetim komutanlığı tarafından çalışmaları durdurulan İKD'ye sahip çıkan ilerici, emekçi kadınlar yürüyüşler, mitingler yaparak kapatma kararına karşı sessiz kalmadılar.
İKD çalışmalarından kısa notlar:
Temmuz 1975: 20 yılda emeklilik kampanyası başlatıldı ve 5.000 imza toplandı. Kadın doğum ve çocuk doktorları İKD lokalinde ücretsiz muayene ve tedaviye başladı. Profilo'da işyeri kreşi açılması faaliyeti başarıyla sonuçlandı.
Eylül 1975: Okuma-yazma ve ilkokul diploması kursu başlatıldı.
Ekim 1975: Fazla mesailere karşı kampanya başlatıldı. İş haftasının 40 saat olması istendi.
Ocak 1976: Lübnan'daki Filistinli kadınlara ilaç, süt tozu, dayanıklı gıda ve giyecek maddeleri sağlama kampanyası başlatıldı.
Şubat 1976: 5.000 kişinin katıldığı "Evlat acısına son" mitingi yapıldı.
Mart 1976: Ankara'da "Faşizmi protesto" mitingine katılındı.
Nisan 1976: "Her işyerine kreş" kampanyası çerçevesinde işyerlerine tazminat davaları açıldı. İstanbul barosu ile işbirliği yapıldı.
Haziran 1976: Kadınların Sesi Dergisi çıkarıldı. Tirajı 5 bindi. DİSK'le ortaklaşa "ana ve emekçi olarak işçi kadının el kitabı" broşürü yayınlandı.
Temmuz 1976: Kadınların Sesi Dergisi'nin baskı sayısı 10 bine çıktı. Eve işe giden kadınların sigortalanması ve emek kooperatiflerinde örgütlenmesi için çalışmalar başlatıldı. "Gündelikçi kadınlar sigortalanmalı" adıyla imza kampanyası başlatıldı.
Haziran 1977: İki yıl sonunda şube sayısı 16'ya çıktı. MESS'e karşı direnen maden iş grevcileriyle dayanışmaya gidildi. Pazar yerlerinde dayanışma tezgahları açıldı. 50 bin dayanışma pulu bastırıldı. Grev yerlerinde yemek pişirildi.
Eylül 1977: Milliyetçi cephe hükümeti ve zamlar Gaziosmanpaşa'da kapalı spor salonunda 300 emekçi kadınla protesto edildi.
Ekim 1977: Fako ilaç fabrikasının zehirli atıklarına karşı imza kampanyası başlatıldı.
Kasım 1977: İşsizliğe, pahalılığa, faşizme karşı çeşitli illerde mitingler yapıldı.
Aralık 1977: 20 yılda emeklilik kampanyasına ait imza toplandı. "Nötron bombasına hayır" imza kampanyasında toplanan imzalar Barış Derneği'ne iletildi.
Mayıs 1978: Zonguldak'ta bir kadın öğretmenin doğum sırasında ihmalden ölmesi üzerine sessiz yürüyüş yapıldı. İhmali görülen doktora işten el çektirildi.
Kasım 1978: Kürtajın yasalaştırılması, devlet eliyle ve en sağlıklı şekliyle uygulanması istendi.
Aralık 1978: Kreş seferberliği için toplanan 60 bin imza, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. "Doğum izinleri birleştirilsin" kampanyası sonucunda 1475 Sayılı İş Yasası'nda İKD'nin talepleri kadar olmasa da yeni değişiklikler yapıldı.
Ağustos 1979: Kadınların Sesi Dergisi'nin trajı 30 bine çıktı.
Ocak 1980: "Süt kampanyası"na ilişkin 40 bin imza, TBMM dilekçe komisyonu'na verildi.
Haziran 1980: Grevci işçilerle dayanışmaya gidildi. Tekstil ve Maden-İş fabrikaları 'kardeş fabrikalar' seçildi. Ziyaretler yapıldı, erzak alındı, sıcak yemek dağıtıldı.
Bitti mi sandınız şarkıyı!
İKD, Feminizmi değil Marksizm'i kılavuz olarak belirleyip kadın sorununa sınıfsal perspektifle yaklaştı. Kadınların sorunlarına çözüm üretmek amacıyla çalışmalar yaparken bir yandan da kadınları siyasal hayata katmaya çalıştı. Hayatın yarısı olan kadınların kurtuluşunun işçi sınıfının kurtuluş mücadelesinden bağımsız ele alınamayacağı gerçeğiyle dün olduğu gibi bugün de ilerici kadınlar alanlarda olmaya devam ediyor. İlerici kadınlar olarak kuruluşunun 36. yıldönümünde İKD'li ablalarımızdan edindiğimiz deneyimlerin ve özgürlüğümüzü sömürü düzenini alaşağı ederek elde edebileceğimizin bilinciyle ilerici kadın mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz.
Kaynak: http://www.urundergisi.com/makaleler.php?ID=1574
Beria Önger, Nursel Üstün, Vahide Yılmaz, Fatma Günel, Zühal Meriç, Şeyda Talu, Dora Küçükyalçın, Zülal Kılıç, Gönül Taylan, Saadet Sözel, Hamiyet Akkaya, Günel Dilsizoğlu'nun kurucusu olduğu dernek kısa sürede kitleselleşip, 15 bin üye, 33 şube, 35 temsilcilik ve yayın organı olan Kadının Sesi Dergisi'nin 35 bine varan tiraj sayısıyla bir kadın seli oluşturdu. Kadın mücadelesini işçi sınıfı mücadelesinin bir parçası olarak gören İKD, emekçi kadınların sorunlarını ve örgütlenmesini esas gündemine alıyor ve kadın hareketinin, sınıf hareketi ile bağlarını kurarak örgütlenme ağını genişletiyordu.
Onlar kanatlarında ilk yaz taşırlardı
İKD'nin kuruluş bildirgesinde derneğin hedefleri, "eğitimde, iş bulmada, terfide kadınlara gerçek eşitlik sağlanmalıdır, analık toplumsal bir işlev sayılmalıdır, eşit işe eşit ücret verilmelidir, varolan yasal hak ve eşitlikler hayata geçirilmeli, yasalarda kadınları aşağılayıcı maddeler düzeltilmelidir, kadınlar barışın, demokrasinin, ulusal bağımsızlığın ve toplumsal ilerlemenin uyanık savunucusu olmalıdır" şeklinde sıralanmıştı. Kadınlara yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması, yaşamda ve yasalarda gerçek eşitliğin sağlanması İKD'nin ön plana çıkan talepleri arasındaydı.
Dünyanın birçok kapitalist ülkesinde mücadele veren ilerici, sosyalist kadın hareketlerinin talepleri sonucu Birleşmiş Milletler, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın her yıl "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanmasını kararlaştırır (Ondan birkaç yıl önce de, 1975 yılı "Dünya Kadın Yılı" kabul edilmişti). Birleşmiş Milletler, uluslararası barışın güvencesi olarak kadınların özgürleşmesini ön koşul kabul ediyordu. Bu anlamıyla Birleşmiş Milletler'e bu kararı aldırmak elbette ilerici, sosyalist kadın hareketi açısından bir kazanım olmuştur. Türkiye'de kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesi, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya mücadelesinden, işçi sınıfının mücadelesinden bağımsız olmamış, kadın mücadelesi doğrudan bu mücadelenin bir parçası olarak gelişmiştir. Buna bağlı olarak İKD 8 Mart'ı Emekçi Kadınlar Günü olarak gördü ve bu çerçevede kutlamalar tertipledi.
İKD, işsizlik, pahalılık, evlat acısına son, çocuklara kreş ve yuva, 20 yılda emeklilik, gündelikçi kadınların sigortalanması, süt kampanyaları çerçevesinde emekçi kadınları politikleştirerek hayattan payına düşenleri alabilmeleri için harekete geçirmiştir. Dönemin en büyük siyasal sorunlarından faşizme ve emperyalizme karşı sloganlar, örneğin NATO'dan, İMF'den çıkılması, faşist derneklerin kapatılması, anti-demokratik 141-142. maddelerin kaldırılması gibi talepler de öne çıkıyordu. 1979 yılında yani kuruluşundan 4 yıl sonra sıkıyönetim komutanlığı tarafından çalışmaları durdurulan İKD'ye sahip çıkan ilerici, emekçi kadınlar yürüyüşler, mitingler yaparak kapatma kararına karşı sessiz kalmadılar.
İKD çalışmalarından kısa notlar:
Temmuz 1975: 20 yılda emeklilik kampanyası başlatıldı ve 5.000 imza toplandı. Kadın doğum ve çocuk doktorları İKD lokalinde ücretsiz muayene ve tedaviye başladı. Profilo'da işyeri kreşi açılması faaliyeti başarıyla sonuçlandı.
Eylül 1975: Okuma-yazma ve ilkokul diploması kursu başlatıldı.
Ekim 1975: Fazla mesailere karşı kampanya başlatıldı. İş haftasının 40 saat olması istendi.
Ocak 1976: Lübnan'daki Filistinli kadınlara ilaç, süt tozu, dayanıklı gıda ve giyecek maddeleri sağlama kampanyası başlatıldı.
Şubat 1976: 5.000 kişinin katıldığı "Evlat acısına son" mitingi yapıldı.
Mart 1976: Ankara'da "Faşizmi protesto" mitingine katılındı.
Nisan 1976: "Her işyerine kreş" kampanyası çerçevesinde işyerlerine tazminat davaları açıldı. İstanbul barosu ile işbirliği yapıldı.
Haziran 1976: Kadınların Sesi Dergisi çıkarıldı. Tirajı 5 bindi. DİSK'le ortaklaşa "ana ve emekçi olarak işçi kadının el kitabı" broşürü yayınlandı.
Temmuz 1976: Kadınların Sesi Dergisi'nin baskı sayısı 10 bine çıktı. Eve işe giden kadınların sigortalanması ve emek kooperatiflerinde örgütlenmesi için çalışmalar başlatıldı. "Gündelikçi kadınlar sigortalanmalı" adıyla imza kampanyası başlatıldı.
Haziran 1977: İki yıl sonunda şube sayısı 16'ya çıktı. MESS'e karşı direnen maden iş grevcileriyle dayanışmaya gidildi. Pazar yerlerinde dayanışma tezgahları açıldı. 50 bin dayanışma pulu bastırıldı. Grev yerlerinde yemek pişirildi.
Eylül 1977: Milliyetçi cephe hükümeti ve zamlar Gaziosmanpaşa'da kapalı spor salonunda 300 emekçi kadınla protesto edildi.
Ekim 1977: Fako ilaç fabrikasının zehirli atıklarına karşı imza kampanyası başlatıldı.
Kasım 1977: İşsizliğe, pahalılığa, faşizme karşı çeşitli illerde mitingler yapıldı.
Aralık 1977: 20 yılda emeklilik kampanyasına ait imza toplandı. "Nötron bombasına hayır" imza kampanyasında toplanan imzalar Barış Derneği'ne iletildi.
Mayıs 1978: Zonguldak'ta bir kadın öğretmenin doğum sırasında ihmalden ölmesi üzerine sessiz yürüyüş yapıldı. İhmali görülen doktora işten el çektirildi.
Kasım 1978: Kürtajın yasalaştırılması, devlet eliyle ve en sağlıklı şekliyle uygulanması istendi.
Aralık 1978: Kreş seferberliği için toplanan 60 bin imza, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. "Doğum izinleri birleştirilsin" kampanyası sonucunda 1475 Sayılı İş Yasası'nda İKD'nin talepleri kadar olmasa da yeni değişiklikler yapıldı.
Ağustos 1979: Kadınların Sesi Dergisi'nin trajı 30 bine çıktı.
Haziran 1980: Grevci işçilerle dayanışmaya gidildi. Tekstil ve Maden-İş fabrikaları 'kardeş fabrikalar' seçildi. Ziyaretler yapıldı, erzak alındı, sıcak yemek dağıtıldı.
Bitti mi sandınız şarkıyı!
İKD, Feminizmi değil Marksizm'i kılavuz olarak belirleyip kadın sorununa sınıfsal perspektifle yaklaştı. Kadınların sorunlarına çözüm üretmek amacıyla çalışmalar yaparken bir yandan da kadınları siyasal hayata katmaya çalıştı. Hayatın yarısı olan kadınların kurtuluşunun işçi sınıfının kurtuluş mücadelesinden bağımsız ele alınamayacağı gerçeğiyle dün olduğu gibi bugün de ilerici kadınlar alanlarda olmaya devam ediyor. İlerici kadınlar olarak kuruluşunun 36. yıldönümünde İKD'li ablalarımızdan edindiğimiz deneyimlerin ve özgürlüğümüzü sömürü düzenini alaşağı ederek elde edebileceğimizin bilinciyle ilerici kadın mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz.
Kaynak: http://www.urundergisi.com/makaleler.php?ID=1574