• ANASAYFA
  • LİNKLER
  • FOTOĞRAFLAR
  • HABER GÖNDER
  • MÜZİK
  • VİDEOLAR
  • ZİYARETÇİ DEFTERİ
  •  
  • YENİ SİTE

Kategoriler

Toplumsal HaberlerKültür SanatKöşe YazılarıKadınİşçi - Sendikaİnceleme - YorumGençlikEmekçi ÜniversitesiDış HaberlerBildiriler




Temel Metinler

İşçi, köylü, öğrenci gençlik görev başına Çağrı, Tüm İlerici, Yurtsever, Gençler Görev Başına ilerici gençlik derneğine kavuştu TÜM-İGD Kuruldu İlerici gençler 1. olağan genel kurul'da buluştu! Alternatif süreç gazetesi'nin TÜM-İGD ile yaptığı röportajın tam metni
Tarih: 08.02.2012 | Kategori: Toplumsal Haberler

Eğitim-Sen: "Başbakan dindar gençlik yetiştirmek istiyorsa, okulları Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlasın!

Eğitim-Sen: Eğitim-Sen, Başbakan Erdoğan'ın dindar bir gençlik yetiştirme hedefiyle ilgili 3 Şubat 2012'de bir açıklama yayınladı.

Eğitim-Sen'in açıklamasının tamamını aşağıda veriyoruz.

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu'nun "Başbakan Dindar Gençlik Yetiştirmek İstiyorsa, Okulları Diyanet İşleri Başkanlığı'na Bağlasın!" başlıklı açıklama metnidir.

Başbakan Erdoğan'ın AKP İl Başkanları toplantısında "dindar bir gençlik yetiştirme" hedefini açıklaması, eğitimin tüm kademelerindeki müfredatın dinsel referanslarla yeniden biçimlendirilmesindeki temel amacı açıkça ortaya çıkarmıştır. Böylelikle bugüne kadar sendikamızın sürekli vurguladığı, demokratik, laik ve bilimsel bir eğitim hizmetinin kalmadığı gerçeği, devletin en yetkili ağzından doğrulanmıştır. Milli güvenlik dersini kaldıran AKP'nin, zorunlu din dersini bırakın kaldırmayı, daha güçlü örgütlemeyi amaçlaması, eğitimin dinselleştirilmesi yolunda bugüne kadar atılan bütün adımların neden tek yönlü olduğunu göstermiştir.

Başbakan Erdoğan açıklamasında, toplumu dindarlar - ateistler ikiliği içinde gördüğünü ve dindarlığın devlet tarafından sistematik biçimde üretilmek istendiğini açıkça ifade etmiştir. Dolayısıyla AKP'nin, toplumsal talepleri de bu ikilik içerisinde ele aldığı ifade edilmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki Başbakan Erdoğan'ın söz konusu ifadeleri, demokrasi ve insan hakları açısından kabul edilemezdir.

Demokrasi, Başbakan'ın anladığı biçimiyle çoğunluğun azınlık olan üzerindeki tahakkümü demek değildir. En basit ifadesiyle demokrasi, azınlıkta olanın çoğunluk olabilme hakkının korunmasıdır. Bu nedenledir ki "dindar olmayanların", yani Başbakan gibi inanıp, düşünmeyen herkesin, en az "dindar olanlar" kadar aynı haklara sahip olduğu ve bu haklarının korunması zorunluluğu vardır. Genel seçimlerde partisi yüzde elli oy olan bir Başbakan'ın, ancak diktatörlerin dile getirebileceği böylesi bir niyeti açığa vurması manidardır.

Eğitim politikalarının oluşturulması ve yürütülmesinde müfredatın içeriğinden, yönetici kadrolarının seçimine kadar eğitim sistemimiz ağırlıkla dinsel referanslarla yeniden biçimlendirilmekte ve mevcut ırkçı, gerici perspektif korunmaktadır. Bugünü dünden farklı kılan, hızla devletleşen AKP'nin politikalarına karşı muhalefet edenin cezaevine gönderilmesi ve bu otoriterlik altında yeniden toplum mühendisliği uygulamalarıyla hayatımıza müdahale edilmesidir. Bu sürecin en önemli yanı ise demokrasiyi güçlendirmek iddiası ile söz konusu adımların atıldığı ifadesinin kullanım sıklığıdır.

Başbakan'ın açıklamasının hemen ardından Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "daha dindar bir toplum" için yol haritasını açıklaması, söz konusu projenin bir program dahilinde ve sistematik biçimde yürütüldüğünü göstermektedir. Örneğin engelli vatandaşlarımızın eğitim hakkından yeterince yararlanamaması AKP için sorun olarak görülmemektedir. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı engelliler için "umre hizmetlerini" geliştirmek için imkanlarını seferber etmektedir. Ne de olsa AKP için önemli olan, bireylerin "dindar" olup olmadığıdır; nitelikli, kamusal, parasız, bilimsel, laik ve anadilinde bir eğitim hizmeti üretilmesi değil. İmamları "Cami Dışı Din Hizmetleri", "aile imamı" gibi projelerle gündelik hayatta daha işlevsel kılmayı amaçlayan AKP'nin amacı tek tip toplum yaratmaktır.

Eğitim Sen olarak, sahip olduğu iktidarın sınırları olduğunu hatırlatarak Başbakan Erdoğan'ı uyarıyoruz! "Asimilasyon insanlık suçudur" diyen Başbakan'a, tek tip toplum yaratma projesinin asimilasyonu hedeflediğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Yeni anayasa tartışmalarının yapıldığı bir dönemde, Tayyip Erdoğan ile bu ülkenin her bir vatandaşının, eşitlik ve özgürlük temelinde aynı haklara sahip olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. Bu nedenledir ki eğitim sistemindeki liberal muhafazakar uygulamalardan derhal vazgeçilmeli, eğitimin dinsel referanslara dayandırılması uygulamalarına son verilmelidir.

Diğer Haberler

6. İlerici Gençlik Yaz Kampı'nda buluşalım! Gençlik görev başında direnişin ön safında!Taksim Dayanışması'ndan anma çağrısıRoger Waters'dan Gezi Parkı Direnişine destek!Gezi Parkı Direnişi Devam Ediyor!İstanbul gezi parkı için direniyor!Her şey insanlar için! Mi?Dersim'de açılan yara AKP'yle derinleşiyorÇankaya Belediyesi elini sokaktan çek!Katledişilin 6. yılında Agos önünde binler seslendi: Faşizme inat, kardeşimsin Hrant
İlerici Gençlik Dergisi | bu site GNU / GPL lisanslı özgür yazılım araçları kullanarak hazırlanmıştır.
posta@ilericigenclik.org | |