Tarih: 18.01.2013 | Kategori:
Toplumsal Haberler
Avukatlara yönelik polis terörü sürüyor
Türkiye dün (18.01.2013) sabah saatlerinde hukuk devleti ilkelerini çiğneyen bir operasyona daha sahne oldu. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul ve Ankara Şubeleri ile Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının ev ve bürolarına gerçekleştirilen baskınlarda çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında ÇHD yöneticilerinin ve Engin Çeber, Güler Zere, Şerzan Kurt davalarının avukatlarının da olduğu gelen bigiler arasında. Alınan baskın ve gözaltı haberlerinin ardından İHD, Uluslarası Af Örgütü ve daha bir çok dernek ve örgüt baskın ve gözaltıları kınadı.
Yapılan aramalarda hukuksuzluk diz boyu!
Sabaha karşı tüm hukuki usüller çiğnenerek gerçekleştirilen baskınlarda gözaltına alınan kişilerin kendilerine yöneltilen suçlamaları öğrenememeleri ile hukukça tanınmış temel haklardan olan savunma hakkı bile gözardı edilmiş oldu.
İstanbul 2 No.'lu Hâkimliği'nin "DHKP-C terör örgütü içerisinde faaliyette bulunmak" gerekçesiyle çıkardığı arama kararına göre yapılan baskınların "ancak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde gece vakti arama yapılabileceği" hüküme ve delillerin karartılması ihtimali olmamasına rağmen şafak operasyonu şeklinde gerçekleştirilmesi hukuk çevreleri tarafından eleştiri aldı. Savunmanın kurucu unsuru kabul edilen avukatların evlerine yapılan baskınların savcı gözetimi olmadan gerçekleştirilmesi baskınlardaki keyfiyeti gözler önüne serdi.
Avukatların halen takip etmekte olduğu davalar açısındansa bir çok kişinin savuna hakkının zedeleneceği hususu hak arama özgürlüğüne ağır bir darbe daha indirdi.
Avukatlara yönelik operasyonla asıl darbe emek ve demokrasi mücadelesi vurulurken, operasyonların yapılış biçimi egemen güçlerin kendi koyduğu kuralları bile çiğneyeceğini bir kez daha ortaya koydu. Mücadele yolunda emek veren tüm avukatların ve gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyor ve ÇHD'nin konuyla ilgili gerçekleştirdiği açıklamayı okurlarımızla paylaşıyoruz.
"Savunmaya karşı polis terörü devam ediyor..
Bu sabaha karşı Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul ve Ankara şubeleri ile Halkın Hukuk Bürosu ve bir çok avukatın evleri ve büroları polislerce kapılar kırılarak basılmıştır. ÇHD Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı ve ÇHD Genel Merkez Yöneticisi Av. Oya Aslan, İstanbul Şube Başkanı Av. Taylan Tanay ve İstanbul Şubesi yöneticileri Av. Güçlü Sevimli, Av. Güray Dağ, Av. Gülvin Aydın ile önceki Şube Başkanlarımızdan Av. Serhan Arıkanoğlu ve Efkan Bolaç ile üyelerimiz Av. Ebru Timtik, Av. Barkın Timtik, Av. Naciye Demir, Av. Günay Dağ ve Av.Şükriye Erden'in ev ve bürolarında sabah 04:00 ten itibaren arama ve gözaltı işlemleri başlamıştır.
Demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren, sisteme muhalefet eden, kişi ve kurumlara, devlet tüm araçları ile saldırmaktadır. Bir yanda anti demokratik yasal düzenlemeler diğer yandan bu düzenlemelere bile bağlı kalmayan uygulamalarla tüm toplum bastırılmaya ve sindirilmeye çalışılmakta, toplumsal muhalefet güçlerinin de yok edilmesi amaçlanmaktadır.
Ne hukuk ne de yasa tanıyan bu uygulamalar tam anlamıyla bir "düşman ceza hukuku" dur. Devlet, yargı eliyle siyasi rehin alma politikasını, akılların almayacağı bir şekilde, pervasızca uygulamaktadır. Bu pervasızlık hükümetin kürsülerden verdiği talimatlarla başlamakta, Terörle Mücadele Şubelerinde devam etmekte, savcılık önünde sorulan sorularla ayyuka çıkmakta ve Mahkemelerde gerekçesiz, mesnetsiz, keyfi tutuklamalar ve cezalandırmalarla tamamlanmaktadır. Düşman ceza hukukunu uygulamaya koyan siyasi iktidar toplumsal muhalefeti hukuki açıdan savunmasız bırakmak için saldırıları da özel olarak uygulamaktadır.
Bu sabaha karşı Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul ve Ankara şubeleri ile Halkın Hukuk Bürosu ve bir çok avukatın evleri ve büroları polislerce kapılar kırılarak basılmıştır.
ÇHD Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı ve ÇHD Genel Merkez Yöneticisi Av. Oya Aslan, İstanbul Şube Başkanı Av. Taylan Tanay ve İstanbul Şubesi yöneticileri Av. Güçlü Sevimli, Av. Güray Dağ, Av. Gülvin Aydın ile önceki Şube Başkanlarımızdan Av. Serhan Arıkanoğlu ve Efkan Bolaç ile üyelerimiz Av. Ebru Timtik, Av. Barkın Timtik, Av. Naciye Demir, Av. Günay Dağ ve Av.Şükriye Erden'in ev ve bürolarında sabah 04:00 ten itibaren arama ve gözaltı işlemleri başlamıştır.
Geçtiğimiz günlerde Ankara'da müdafilik yapan ÇHD Genel Merkez yöneticisi avukat meslektaşımız da ajans araması sırasında bir polis görevlisi tarafından "siz de göreceksiniz, sizin ipinizi çekeceğiniz" denilerek tehdit edilmiştir. Ayrıca İstanbul'da, Halkın Hukuk Bürosuna yönelik İstanbul TEM' in yasadışı ve ahlakdışı komplosu açığa çıkarılmış ve böcek olarak tabir edilen bir dinleme ve kamera kayıt cihazı bulunmuştur. Yine İstanbul TEM, Yöneticilerimiz ve üyelerimizin de içinde olduğu bazı meslektaşlarımıza yönelik yaptığı komplo çerçevesinde, avukatlar aleyhine etkin pişmanlıktan yararlananların ağzından ifadeler almış, meslektaşlarımızın fotoğraflarını fiş kayıtları arasına koyarak teşhis ettirmiştir. Gerek Halkın Hukuk Bürosu'na yerleştirilen böcek olarak tabir edilen dinleme ve kayıt cihazı, gerekse de bu büroda çalışan meslektaşlarımızın aleyhine aldırılan ifadeler açığa çıkarılmıştır.
Burada önemle vurgulanması gereken bir husus vardır ki, saldırıların muhatabı aynı zamanda Derneğimizin yönetici ve üyelerinin şahsında son dönemlerde toplumsal muhalefetin tüm dinamiklerinin siyasi iktidar karşısında avukatlığını üstlenen Çağdaş Hukukçular Derneğimizin kendisidir.
Bizler Çağdaş Hukukçular Derneği olarak açıkça söylüyoruz; hiçbir baskı ve saldırı toplumsal muhalefetin avukatlığını yapmamıza engel olamayacaktır. Toplumsal muhalefetin avukatlığını yapan üyelerimiz ve meslektaşlarımız yalnız değillerdir. Bu yaşadıklarımız bizim için yeni değildir. Devletin baskıcı politikaları ile ilk defa karşılaşmıyoruz. Bizzat Derneğimiz tarihi süresince tanık olduğumuz 1980 cunta dönemi, 1990'lar Çiller ve Ağarlar dönemi, son olarak da 2000'ler ve AKP dönemi... Mesleğimize yönelik baskı ne kadar artarsa artsın ne kadar genişlerse genişlesin bu ülkede toplumsal muhalefetin ezilenlerin, devrimcilerin ve Kürtlerin avukatıyız. Toplumsal muhalefet bugüne kadar olduğu gibi undan sonra da avukatsız kalmayacaktır.
BİZLER İNANDIĞIMIZ AVUKATLIK ANLAYIŞINI SÜRDÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ ve SAVUNMAYI SONUNA DEK SAVUNACAĞIZ! ÖZEL YARGILAMA TERÖRÜNE SON! BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ.
ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ
GENEL MERKEZİ
Yapılan aramalarda hukuksuzluk diz boyu!
Sabaha karşı tüm hukuki usüller çiğnenerek gerçekleştirilen baskınlarda gözaltına alınan kişilerin kendilerine yöneltilen suçlamaları öğrenememeleri ile hukukça tanınmış temel haklardan olan savunma hakkı bile gözardı edilmiş oldu.
İstanbul 2 No.'lu Hâkimliği'nin "DHKP-C terör örgütü içerisinde faaliyette bulunmak" gerekçesiyle çıkardığı arama kararına göre yapılan baskınların "ancak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde gece vakti arama yapılabileceği" hüküme ve delillerin karartılması ihtimali olmamasına rağmen şafak operasyonu şeklinde gerçekleştirilmesi hukuk çevreleri tarafından eleştiri aldı. Savunmanın kurucu unsuru kabul edilen avukatların evlerine yapılan baskınların savcı gözetimi olmadan gerçekleştirilmesi baskınlardaki keyfiyeti gözler önüne serdi.
Avukatların halen takip etmekte olduğu davalar açısındansa bir çok kişinin savuna hakkının zedeleneceği hususu hak arama özgürlüğüne ağır bir darbe daha indirdi.
Avukatlara yönelik operasyonla asıl darbe emek ve demokrasi mücadelesi vurulurken, operasyonların yapılış biçimi egemen güçlerin kendi koyduğu kuralları bile çiğneyeceğini bir kez daha ortaya koydu. Mücadele yolunda emek veren tüm avukatların ve gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyor ve ÇHD'nin konuyla ilgili gerçekleştirdiği açıklamayı okurlarımızla paylaşıyoruz.
"Savunmaya karşı polis terörü devam ediyor..
Bu sabaha karşı Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul ve Ankara şubeleri ile Halkın Hukuk Bürosu ve bir çok avukatın evleri ve büroları polislerce kapılar kırılarak basılmıştır. ÇHD Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı ve ÇHD Genel Merkez Yöneticisi Av. Oya Aslan, İstanbul Şube Başkanı Av. Taylan Tanay ve İstanbul Şubesi yöneticileri Av. Güçlü Sevimli, Av. Güray Dağ, Av. Gülvin Aydın ile önceki Şube Başkanlarımızdan Av. Serhan Arıkanoğlu ve Efkan Bolaç ile üyelerimiz Av. Ebru Timtik, Av. Barkın Timtik, Av. Naciye Demir, Av. Günay Dağ ve Av.Şükriye Erden'in ev ve bürolarında sabah 04:00 ten itibaren arama ve gözaltı işlemleri başlamıştır.
Demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren, sisteme muhalefet eden, kişi ve kurumlara, devlet tüm araçları ile saldırmaktadır. Bir yanda anti demokratik yasal düzenlemeler diğer yandan bu düzenlemelere bile bağlı kalmayan uygulamalarla tüm toplum bastırılmaya ve sindirilmeye çalışılmakta, toplumsal muhalefet güçlerinin de yok edilmesi amaçlanmaktadır.
Ne hukuk ne de yasa tanıyan bu uygulamalar tam anlamıyla bir "düşman ceza hukuku" dur. Devlet, yargı eliyle siyasi rehin alma politikasını, akılların almayacağı bir şekilde, pervasızca uygulamaktadır. Bu pervasızlık hükümetin kürsülerden verdiği talimatlarla başlamakta, Terörle Mücadele Şubelerinde devam etmekte, savcılık önünde sorulan sorularla ayyuka çıkmakta ve Mahkemelerde gerekçesiz, mesnetsiz, keyfi tutuklamalar ve cezalandırmalarla tamamlanmaktadır. Düşman ceza hukukunu uygulamaya koyan siyasi iktidar toplumsal muhalefeti hukuki açıdan savunmasız bırakmak için saldırıları da özel olarak uygulamaktadır.
Bu sabaha karşı Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul ve Ankara şubeleri ile Halkın Hukuk Bürosu ve bir çok avukatın evleri ve büroları polislerce kapılar kırılarak basılmıştır.
ÇHD Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı ve ÇHD Genel Merkez Yöneticisi Av. Oya Aslan, İstanbul Şube Başkanı Av. Taylan Tanay ve İstanbul Şubesi yöneticileri Av. Güçlü Sevimli, Av. Güray Dağ, Av. Gülvin Aydın ile önceki Şube Başkanlarımızdan Av. Serhan Arıkanoğlu ve Efkan Bolaç ile üyelerimiz Av. Ebru Timtik, Av. Barkın Timtik, Av. Naciye Demir, Av. Günay Dağ ve Av.Şükriye Erden'in ev ve bürolarında sabah 04:00 ten itibaren arama ve gözaltı işlemleri başlamıştır.
Geçtiğimiz günlerde Ankara'da müdafilik yapan ÇHD Genel Merkez yöneticisi avukat meslektaşımız da ajans araması sırasında bir polis görevlisi tarafından "siz de göreceksiniz, sizin ipinizi çekeceğiniz" denilerek tehdit edilmiştir. Ayrıca İstanbul'da, Halkın Hukuk Bürosuna yönelik İstanbul TEM' in yasadışı ve ahlakdışı komplosu açığa çıkarılmış ve böcek olarak tabir edilen bir dinleme ve kamera kayıt cihazı bulunmuştur. Yine İstanbul TEM, Yöneticilerimiz ve üyelerimizin de içinde olduğu bazı meslektaşlarımıza yönelik yaptığı komplo çerçevesinde, avukatlar aleyhine etkin pişmanlıktan yararlananların ağzından ifadeler almış, meslektaşlarımızın fotoğraflarını fiş kayıtları arasına koyarak teşhis ettirmiştir. Gerek Halkın Hukuk Bürosu'na yerleştirilen böcek olarak tabir edilen dinleme ve kayıt cihazı, gerekse de bu büroda çalışan meslektaşlarımızın aleyhine aldırılan ifadeler açığa çıkarılmıştır.
Burada önemle vurgulanması gereken bir husus vardır ki, saldırıların muhatabı aynı zamanda Derneğimizin yönetici ve üyelerinin şahsında son dönemlerde toplumsal muhalefetin tüm dinamiklerinin siyasi iktidar karşısında avukatlığını üstlenen Çağdaş Hukukçular Derneğimizin kendisidir.
Bizler Çağdaş Hukukçular Derneği olarak açıkça söylüyoruz; hiçbir baskı ve saldırı toplumsal muhalefetin avukatlığını yapmamıza engel olamayacaktır. Toplumsal muhalefetin avukatlığını yapan üyelerimiz ve meslektaşlarımız yalnız değillerdir. Bu yaşadıklarımız bizim için yeni değildir. Devletin baskıcı politikaları ile ilk defa karşılaşmıyoruz. Bizzat Derneğimiz tarihi süresince tanık olduğumuz 1980 cunta dönemi, 1990'lar Çiller ve Ağarlar dönemi, son olarak da 2000'ler ve AKP dönemi... Mesleğimize yönelik baskı ne kadar artarsa artsın ne kadar genişlerse genişlesin bu ülkede toplumsal muhalefetin ezilenlerin, devrimcilerin ve Kürtlerin avukatıyız. Toplumsal muhalefet bugüne kadar olduğu gibi undan sonra da avukatsız kalmayacaktır.
BİZLER İNANDIĞIMIZ AVUKATLIK ANLAYIŞINI SÜRDÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ ve SAVUNMAYI SONUNA DEK SAVUNACAĞIZ! ÖZEL YARGILAMA TERÖRÜNE SON! BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ.
ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ
GENEL MERKEZİ