Tarih: Haziran 2004 | Sayı:
İlerici Gençlik Sayı:7
İŞGALCİLERİ BEKLERKEN...
Haziran ayının sonundaki NATO (Kuzey Atlantik Savunma
Paktı) zirvesi -Türk Dışişleri'nin deyimiyle söyleyecek
olursak- cumhuriyet tarihi boyunca yapılmış olan
en önemli siyasi etkinliklerden biri. Bilindiği gibi NATO teşkilatı üye ülkelerle belli
aralıklarla toplantılar yapar. Ancak bu seferki toplantı içerik olarak geçmiştekilere
hiç benzemiyor. Bunun iki nedeni var. Birinci neden: NATO'ya yeni üye olacak devletlerin
katıldığı ilk toplantı olacak olması. Bu devletlerin tamamı daha düne kadar
sosyalist Varşova Paktına dahildi. Dolayısıyla emperyalizmin dünya hakimiyeti adına
bu toplantının simgesel değeri çok yüksek.
İkinci nedene gelecek olursak; Irak işgaliyle birlikte tekrar dünya gündeminin merkezine yerleşen Ortadoğu sorununun en karmaşık günlerine denk gelmiş olması. Özellikle son haftalardaki ağır kayıplarının ardından ABD yönetimi hem NATO'yu hem de Birleşmiş Milletleri işgale dayanak yapmayı hedeflediğini açıktan söylemeye başladı bile. Ayrıca Amerika kısa bir süre önce, Ortadoğu'yu bütünüyle hakimiyeti altına alabilmek için Büyük Ortadoğu Projesi adı verilen bir projeyi duyurdu. Söz konusu proje temelde ABD'nin kendi iç güvenliğini bahane ederek kendisi için potansiyel tehdit olduğunu iddia ettiği Ortadoğu coğrafyasını yeni kuklalarla doldurmaktan başka anlam taşımıyor. Bu politikaları üreten Bush hükümeti tarihte olsa olsa ancak işgalci Roma İmparatorları ya da 3. Riech'ı gerçekleştirmek uğruna milyonlarca masumu katleden Hitler'le kıyaslanabilir.
Emperyalistler hayal kurmaya devam ede dursun halklar, yanlış hesabın Bağdat'tan döneceğini bir kez daha gösteriyor. Vietnam'da, Kore'de emperyalist savaş makinesini paramparça edenler şimdi Irak çöllerinde, kasabalarında yeniden boy vermeye başladı. Acımasız işkencelere, toplu katliamlara rağmen bir halk ulusal direnişi büyütüyor.
Daha önce de söylemiştik "bu savaşta tarafsız olan bertaraf olur" diye. Biz de tarafız. Ezilen, sömürülen, yıkıma uğratılan halkların tarafıyız. Bugün Irak'ta direniş güçlerinin alacağı her başarı dünyanın dört bir tarafından ezilen ulusların ve kaçınılmaz olarak ezilen sınıfların hanesine artı olarak yazılmaktadır. Bugün Arap, Kürt, Müslüman, Keldani, Türkmen her ne ad altında tanımlasak tanımlayalım Irakta savaşanlar doğrudan bizim için dövüşmektedir.
Şimdi Türkiye halkları ve gençliği de bu büyük direnişe açık destek çıkma fırsatını yakaladı. Haziran ayı sonunda yapılacak NATO zirvesi öncesinde Türkiye halklarının da emperyalizme karşı savaşanların cephesinde olduğu bütün dünyaya gösterilebilir. 1 Mart'ta meydanlarda savaş çığırtkanlarının tezkeresini yırtıp atan on binler işgalci, işkenceci NATO'ya "dur" diyecek güce sahip.
İkinci nedene gelecek olursak; Irak işgaliyle birlikte tekrar dünya gündeminin merkezine yerleşen Ortadoğu sorununun en karmaşık günlerine denk gelmiş olması. Özellikle son haftalardaki ağır kayıplarının ardından ABD yönetimi hem NATO'yu hem de Birleşmiş Milletleri işgale dayanak yapmayı hedeflediğini açıktan söylemeye başladı bile. Ayrıca Amerika kısa bir süre önce, Ortadoğu'yu bütünüyle hakimiyeti altına alabilmek için Büyük Ortadoğu Projesi adı verilen bir projeyi duyurdu. Söz konusu proje temelde ABD'nin kendi iç güvenliğini bahane ederek kendisi için potansiyel tehdit olduğunu iddia ettiği Ortadoğu coğrafyasını yeni kuklalarla doldurmaktan başka anlam taşımıyor. Bu politikaları üreten Bush hükümeti tarihte olsa olsa ancak işgalci Roma İmparatorları ya da 3. Riech'ı gerçekleştirmek uğruna milyonlarca masumu katleden Hitler'le kıyaslanabilir.
Emperyalistler hayal kurmaya devam ede dursun halklar, yanlış hesabın Bağdat'tan döneceğini bir kez daha gösteriyor. Vietnam'da, Kore'de emperyalist savaş makinesini paramparça edenler şimdi Irak çöllerinde, kasabalarında yeniden boy vermeye başladı. Acımasız işkencelere, toplu katliamlara rağmen bir halk ulusal direnişi büyütüyor.
Daha önce de söylemiştik "bu savaşta tarafsız olan bertaraf olur" diye. Biz de tarafız. Ezilen, sömürülen, yıkıma uğratılan halkların tarafıyız. Bugün Irak'ta direniş güçlerinin alacağı her başarı dünyanın dört bir tarafından ezilen ulusların ve kaçınılmaz olarak ezilen sınıfların hanesine artı olarak yazılmaktadır. Bugün Arap, Kürt, Müslüman, Keldani, Türkmen her ne ad altında tanımlasak tanımlayalım Irakta savaşanlar doğrudan bizim için dövüşmektedir.
Şimdi Türkiye halkları ve gençliği de bu büyük direnişe açık destek çıkma fırsatını yakaladı. Haziran ayı sonunda yapılacak NATO zirvesi öncesinde Türkiye halklarının da emperyalizme karşı savaşanların cephesinde olduğu bütün dünyaya gösterilebilir. 1 Mart'ta meydanlarda savaş çığırtkanlarının tezkeresini yırtıp atan on binler işgalci, işkenceci NATO'ya "dur" diyecek güce sahip.