Tarih: Haziran 2002 | Sayı:
İlerici Gençlik Sayı:1
Eğitim Sistemi ve Liseler.
Bildiğimiz gibi ülkemizde ortaöğretim kurumlarının durumu içler acısı. M.E.B (Milli Eğitim Bakanlığı) ise yeni uygulamalarıyla mevcut durumu daha da kötü hale getirmek için adeta çaba sarf ediyor. Özellikle lise döneminde verilen eğitim, birkaç özel okul haricinde, hiçbir öğrenciye gelecek vaat etmediği gibi üstüne üstlük bütün öğrencileri özel dershanelere milyarlarca lira ödemeye mahkum ediyor. Dershaneye gitmeden üniversiteye girmekse hayal gibi. Oysa liselerin eğitim seviyesi dershane düzeyinde olsaydı, onca para ve zaman harcamaya da gerek kalmayacaktı.
Herhalde devlet çatısı altında eğitim görmek bu değildir! Bir de devlet okulu diyorlar... Ama ne yazık ki sorunlar sadece bu kadarla da bitmiyor. Mevcut sistem gerek her dönemin başlangıcında zorla topladığı aidat paraları, gerekse okul içindeki ticarethaneleriyle başta biz öğrenciler olmak üzere, ailelerimizi ekonomik olarak çökertiyor. Bu olumsuz koşullara bir de eğitimin yetersizliği eklendiğinde yeni yeni ayaklarının üzerinde durmayı öğrenirken yavaş yavaş kendi düşüncelerini açıklamaya başlayan bizlerin nasıl olup da kapitalist ve sömürücü bir yapının kırık bacağı olarak hayata atıldığımız daha iyi anlaşılacaktır. Bu kötü eğitim sistemini yıllardan beri uygulayan yöneticiler ise sanki her şey çok iyiymiş gibi tavırlarını değiştirmeden inatla sürdürmekteler. Fakat hem liselere hem de diğer eğitim kurumlarına egemen olan bu bozuk sistemi değiştirmek mümkün. Bu sistemi değiştirecek olansa yine bizleriz. Öğretmen- öğrenci ilişkilerinde bile tam anlamıyla demokrasinin olmadığı bir ortamda elbette ki bunu yapmak çok kolay olmayacak. Öyle ki milletvekilleri bile bir takım tartışmalarda "bu ülkede demokrasi var" deme gereğini duyarak konuşuyorsa zaten demokrasi ve özgürlüklerden ne kadar yoksun olduğumuz ortada demektir. Bu koşullar altında alınan kararlar ne kadar halktan yana olabilir ki? Yaşanılabilir, sağlıklı bir toplum oluşturmanın öncelikli koşulu nitelikli bir eğitim politikasından geçer. İlerici gençler olarak eğitimin tüm insanlığa ve halkın tamamının yararına kullanılan bir hizmet olması gerektiğini savunuyoruz. Bazıları eğitim sistemindeki sorunların çözümü vardır dediğimiz için bizleri hayalcilikle suçlayabilir. Biz sadece bu dönem için değil aynı zamanda bizden sonra gelecek kuşakların eğitimi için mücadele etmeliyiz. Bizde bu kararlılık var, YA SENDE?
Herhalde devlet çatısı altında eğitim görmek bu değildir! Bir de devlet okulu diyorlar... Ama ne yazık ki sorunlar sadece bu kadarla da bitmiyor. Mevcut sistem gerek her dönemin başlangıcında zorla topladığı aidat paraları, gerekse okul içindeki ticarethaneleriyle başta biz öğrenciler olmak üzere, ailelerimizi ekonomik olarak çökertiyor. Bu olumsuz koşullara bir de eğitimin yetersizliği eklendiğinde yeni yeni ayaklarının üzerinde durmayı öğrenirken yavaş yavaş kendi düşüncelerini açıklamaya başlayan bizlerin nasıl olup da kapitalist ve sömürücü bir yapının kırık bacağı olarak hayata atıldığımız daha iyi anlaşılacaktır. Bu kötü eğitim sistemini yıllardan beri uygulayan yöneticiler ise sanki her şey çok iyiymiş gibi tavırlarını değiştirmeden inatla sürdürmekteler. Fakat hem liselere hem de diğer eğitim kurumlarına egemen olan bu bozuk sistemi değiştirmek mümkün. Bu sistemi değiştirecek olansa yine bizleriz. Öğretmen- öğrenci ilişkilerinde bile tam anlamıyla demokrasinin olmadığı bir ortamda elbette ki bunu yapmak çok kolay olmayacak. Öyle ki milletvekilleri bile bir takım tartışmalarda "bu ülkede demokrasi var" deme gereğini duyarak konuşuyorsa zaten demokrasi ve özgürlüklerden ne kadar yoksun olduğumuz ortada demektir. Bu koşullar altında alınan kararlar ne kadar halktan yana olabilir ki? Yaşanılabilir, sağlıklı bir toplum oluşturmanın öncelikli koşulu nitelikli bir eğitim politikasından geçer. İlerici gençler olarak eğitimin tüm insanlığa ve halkın tamamının yararına kullanılan bir hizmet olması gerektiğini savunuyoruz. Bazıları eğitim sistemindeki sorunların çözümü vardır dediğimiz için bizleri hayalcilikle suçlayabilir. Biz sadece bu dönem için değil aynı zamanda bizden sonra gelecek kuşakların eğitimi için mücadele etmeliyiz. Bizde bu kararlılık var, YA SENDE?