Tarih: 14.12.2011 | Kategori:
Emekçi Üniversitesi
Yeni YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya ile paralı eğitimde durmak yok yola devam!
Yusuf Ziya Özcan'ın Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı'ndaki görev süresinin 11 Aralık'ta sona ermesi ile AKP, YÖK Başkanlığı'na İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya'yı atadı.
İktidara geldiği günden beri üniversite kapılarını emekçi çocuklarına kapamaya çalışan AKP; paralı eğitim, üniversitelerin piyasaya açılması, özel üniversitelerin teşvik edilmesi, soruşturma ve cezalarla üniversiteden yükselen bilim ve özgürlük seslerini sindirme politikası, bologna sürecini Türkiye'ye uygulayarak öğrenci gençliğin geleceksiz geleceğe sahip olmasına neden olan uygulamalarının yanına böylece bir yenisini daha ekledi.
Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya'nın rektörlüğünü yapmış olduğu Özel İstanbul Şehir Üniversitesi gerici dinci çevrelerle yakınlığı ile bilinen Bilim ve Sanat Vakfı'nın yan ürünü olarak paralı eğitim hayatına açılan bir üniversite. Çetinsaya'nın özel, dini özellikleyle ortaya çıkan bir eğilimle var olan bir üniversitenin başından YÖK Başkanlığı'na getirilmesi bir kez daha düşünülmeli.
Çetinsaya, YÖK Başkanlığı'na gelmesinin hemen ardından basına verdiği demeçlerle daha ilk günden üniversite şirket ilişkisinin gerekliliğine(!), Avrupa'da uygulanan bologna sürecinin ise sıkı takipçisi olacağını belirtti. YÖK yüzlerin değiştiği, logosunun değiştiği bir yer olarak öğrencilerin gözünde sempati kazanamayacak. Emekçi çocuklarının ihtiyacı olan ise ne Gökhan Çetinsaya ne de başına geçtiği YÖK'tür.
Üniversiteler dünden bugüne haykırdığımız gibi eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitimin olduğu, kapıları emekçi çocuklarına sonuna kadar açık olmalı. Her mercisinde öğrencilerin, öğretim üyelerinin, üniversite çalışanlarının söz, yetki ve karar sahibi olduğu, tüm uygulamaları ile bir insan hakkı olarak görülüp, eğitimin sunumu bu doğrultuda insan onuruna yakışır olmalı. Bilginin, emeğin satıldığı, öğrenmenin harçlar karşılığında verildiği üniversiteler ve savunucuları, karşılarında "Yaşasın Emekçi Üniversitesi!" şiarını haykıran ilerici gençleri bulacaktır.
Emekçi çocukları 12 Eylül'ün postal izlerini taşıyan YÖK'ün kaldırılmasının gerektiğini çözümün Emekçi Üniversitesi'nde olduğunu bulundukları her alanda dersliklerde, alanlarda, kampüslerde haykırmaya devam edecek.
İktidara geldiği günden beri üniversite kapılarını emekçi çocuklarına kapamaya çalışan AKP; paralı eğitim, üniversitelerin piyasaya açılması, özel üniversitelerin teşvik edilmesi, soruşturma ve cezalarla üniversiteden yükselen bilim ve özgürlük seslerini sindirme politikası, bologna sürecini Türkiye'ye uygulayarak öğrenci gençliğin geleceksiz geleceğe sahip olmasına neden olan uygulamalarının yanına böylece bir yenisini daha ekledi.
Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya'nın rektörlüğünü yapmış olduğu Özel İstanbul Şehir Üniversitesi gerici dinci çevrelerle yakınlığı ile bilinen Bilim ve Sanat Vakfı'nın yan ürünü olarak paralı eğitim hayatına açılan bir üniversite. Çetinsaya'nın özel, dini özellikleyle ortaya çıkan bir eğilimle var olan bir üniversitenin başından YÖK Başkanlığı'na getirilmesi bir kez daha düşünülmeli.
Çetinsaya, YÖK Başkanlığı'na gelmesinin hemen ardından basına verdiği demeçlerle daha ilk günden üniversite şirket ilişkisinin gerekliliğine(!), Avrupa'da uygulanan bologna sürecinin ise sıkı takipçisi olacağını belirtti. YÖK yüzlerin değiştiği, logosunun değiştiği bir yer olarak öğrencilerin gözünde sempati kazanamayacak. Emekçi çocuklarının ihtiyacı olan ise ne Gökhan Çetinsaya ne de başına geçtiği YÖK'tür.
Üniversiteler dünden bugüne haykırdığımız gibi eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitimin olduğu, kapıları emekçi çocuklarına sonuna kadar açık olmalı. Her mercisinde öğrencilerin, öğretim üyelerinin, üniversite çalışanlarının söz, yetki ve karar sahibi olduğu, tüm uygulamaları ile bir insan hakkı olarak görülüp, eğitimin sunumu bu doğrultuda insan onuruna yakışır olmalı. Bilginin, emeğin satıldığı, öğrenmenin harçlar karşılığında verildiği üniversiteler ve savunucuları, karşılarında "Yaşasın Emekçi Üniversitesi!" şiarını haykıran ilerici gençleri bulacaktır.
Emekçi çocukları 12 Eylül'ün postal izlerini taşıyan YÖK'ün kaldırılmasının gerektiğini çözümün Emekçi Üniversitesi'nde olduğunu bulundukları her alanda dersliklerde, alanlarda, kampüslerde haykırmaya devam edecek.