Tarih: 05.11.2012 | Kategori:
Gençlik
Tutuklu öğrenciler yalnız değildir!
Ankara Üniversitesi ve ODTÜ'den 16 tutuklu öğrencinin "örgüt üyesi" olmak suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması dün (05.11.2012) Ankara Adliyesi'nde gerçekleşti. İlerici, devrimci, demokrat, yurtsever öğrenciler de adliyede yerlerini alarak tutuklu arkadaşlarını yalnız bırakmayacaklarını bir kez daha gösterdi.
Sabah saat 9.00'da Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'nde toplanmaya başlayan öğrenciler ve öğrencime dokunma diyen akademisyenler adliye önüne yürüdü. Adliye önünde anadili konusu ve tutuklu öğrenciler sorunu ile ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Ardından mahkemeyi izlemek üzere yüzü aşkın öğrenci duruşmayı takip etti.
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve ODTÜ öğrencisi olan 16 Kürt genç 10'u tutuklu olmak üzere, örgüt üyesi olmak ve propagandası yapmak ile yargılanıyordu. Her hangi bir yerde çekilebilecek fotoğraflar ve sıradan görüntüler ile suçlanan öğrenciler, somut hiçbir suç yokken yaklaşık 10 aydır tutuklu bulunmaktaydı.
Mahkemede gerek öğrencilerin gerekse de avukatlarında defalarca yinelediği üzere bu siyasi bir süreçti. Suç olarak gösterilen fiil ve söylemler tamamen siyasiydi. Tutuklandıklarında hepsi üniversite öğrencisi olan gençlerden biri tutuklu kaldığı 10 ayda, okulunu bitirip hapishanede mezun olmuştu.
Neredeyse tamamı en temel insani haklardan olan anadilini kullanma, anadilinde savunma haklarını yineleyen öğrencilerden çoğu anadili dışında savunma yapmayı reddetti. Anadilinde savunma yapma haklarında ısrarcı olma onurlu duruşunu gösteren Kürt gençler bu davranışlarıyla bedenlerini ölüme yatırmış yüzlerce tutsağa, açlık grevi direnişe selam etmiş oldu.
Avukatlar savunmalarını yaparken, anadilinde savunmanın Avrupa Birliği'ne uyum yasalarına uygunluğu, insan hakları olarak tanınan temel haklardan olmasını yineledi. Arama, sorgulama ve gözaltı sırasında yaşanan hukuksuzluklara, usulsüzlüklere de dikkat çekildi. Mahkemede anadili dışında savunma yapmak istemeyen öğrencilere savunma hakkı tanınmamış olmasının Anayasa'ya aykırılığı da belirtildi. Avukatlar Kürtçe olarak, Kürtçe savunma talep ettiklerinde müvekkillerini anlayamadıkları gerekçesi ile de tercüman talep etti.
Duruşmanın sonunda mahkeme, tutuklu yargılanan tüm öğrencilerin, anadilinde savunma hakkı mahkemece tanınmamış olsa da, tutukluluk hallerinin sonlanmasına ve tutuksuz olarak yargılanmalarına devam edilmesine karar verdi. Sabahın erken saatlerinden itibaren adliyede dayanışma nöbeti tutan üniversite öğrencileri tahliye kararını sevinçle karşılarken tutuklu öğrencilerin hepsi akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
Sabah saat 9.00'da Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'nde toplanmaya başlayan öğrenciler ve öğrencime dokunma diyen akademisyenler adliye önüne yürüdü. Adliye önünde anadili konusu ve tutuklu öğrenciler sorunu ile ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Ardından mahkemeyi izlemek üzere yüzü aşkın öğrenci duruşmayı takip etti.
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve ODTÜ öğrencisi olan 16 Kürt genç 10'u tutuklu olmak üzere, örgüt üyesi olmak ve propagandası yapmak ile yargılanıyordu. Her hangi bir yerde çekilebilecek fotoğraflar ve sıradan görüntüler ile suçlanan öğrenciler, somut hiçbir suç yokken yaklaşık 10 aydır tutuklu bulunmaktaydı.
Mahkemede gerek öğrencilerin gerekse de avukatlarında defalarca yinelediği üzere bu siyasi bir süreçti. Suç olarak gösterilen fiil ve söylemler tamamen siyasiydi. Tutuklandıklarında hepsi üniversite öğrencisi olan gençlerden biri tutuklu kaldığı 10 ayda, okulunu bitirip hapishanede mezun olmuştu.
Neredeyse tamamı en temel insani haklardan olan anadilini kullanma, anadilinde savunma haklarını yineleyen öğrencilerden çoğu anadili dışında savunma yapmayı reddetti. Anadilinde savunma yapma haklarında ısrarcı olma onurlu duruşunu gösteren Kürt gençler bu davranışlarıyla bedenlerini ölüme yatırmış yüzlerce tutsağa, açlık grevi direnişe selam etmiş oldu.
Avukatlar savunmalarını yaparken, anadilinde savunmanın Avrupa Birliği'ne uyum yasalarına uygunluğu, insan hakları olarak tanınan temel haklardan olmasını yineledi. Arama, sorgulama ve gözaltı sırasında yaşanan hukuksuzluklara, usulsüzlüklere de dikkat çekildi. Mahkemede anadili dışında savunma yapmak istemeyen öğrencilere savunma hakkı tanınmamış olmasının Anayasa'ya aykırılığı da belirtildi. Avukatlar Kürtçe olarak, Kürtçe savunma talep ettiklerinde müvekkillerini anlayamadıkları gerekçesi ile de tercüman talep etti.
Duruşmanın sonunda mahkeme, tutuklu yargılanan tüm öğrencilerin, anadilinde savunma hakkı mahkemece tanınmamış olsa da, tutukluluk hallerinin sonlanmasına ve tutuksuz olarak yargılanmalarına devam edilmesine karar verdi. Sabahın erken saatlerinden itibaren adliyede dayanışma nöbeti tutan üniversite öğrencileri tahliye kararını sevinçle karşılarken tutuklu öğrencilerin hepsi akşam saatlerinde serbest bırakıldı.