Tarih: 10.06.2013 | Kategori:
Gençlik
İlerici Gençlik Direniş Özel Sayısı 2 çıktı!
İlerici Gençler direnişin güncesini çıkardıkları İlerici Gençlik Direniş Dergisi Özel Sayıları ile tutuyor. İlerici Gençlik Dergisi Direniş Özel Sayısı 2 çıktı. "Milyonların haykırışları iktidarın duvarlarını sarsıyor!" başlıklı giriş yazısını ve özel sayının pdf'sini okurlarımızla paylaşıyoruz.
Milyonların haykırışları iktidarın duvarlarını sarsıyor!
Gezi Parkı'ndan Kızılay'a, Gündoğdu'ya, Dersim'e, Antakya'ya milyonlarca kişi 13 gündür AKP iktidarının gericilik, vurgun ve savaş politikalarına, doğa katliamlarına, insan düşmanı tavrına karşı alanları dolduruyor. Alanlarda yükselen "Hükümet istifa", "Gezi Parkı AVM olmayacak", "Polis defol bu meydanlar bizimdir!" sloganlarıyla halkın meşru talepleri iktidarının duvarlarını sarsıyor. AKP iktidarı, Başbakanıyla, valisiyle, emniyet müdürüyle sıkıştığı noktadan kurtulmak için türlü manevralar yapsa da her hamleleri halkın tepkisiyle karşılaşıyor.
Bu sokakları kimler dolduruyor?
Teyyip Erdoğan'ın sokaklarda "Artık yeter" diyen halkı "çapulcu" ilan etmesine sokaklardan tepki gecikmedi. Üzerlerinde "Çapulcu" yazan tişörtler geçiren halk tepkisini mizahla ortaya koymayı da bildi. İlerici Liseliler'in standında asılan "Liseli Çapulcular Aranıyor" dövizleri, internet yayını yapan çapulcu radyoları, çapulcu gazeteleri "Çapulcu"nun anlamını "Bu ülkeyi gericiliğe, faşizme, kapitalizme teslim etmek istemeyen kimse" olarak değiştirdi.
Peki kim bu çapulcular? Çapulcuların en başında öğrenci, işçi, işsiz gençler geliyor. Kadınlar, EBT bireyler, 70'li yılların mücadeleci ak saçlı gençleri, kandil simidini direnişçilerle paylaşan anneler, her sabah selam verdiğimiz bakkal, manav kısacası Türkiye'nin ezilen tüm kesimlerinden oluşuyor çapulcular.
Polissiz hava sahasında Taksim daha güvenli
Teyyip Erdoğan'ın iddiasına göre direnişçiler Taksim'de vandallık yapıyor, yakıp yıkıyor. 13 gündür alanlarda olanlar ise sabah akşam topluca çöp toplamaya çıkan, tuvaletleri, oturma alanları temizleyen toplayan gençleri görüyor. Çocuklarıyla parka gelenlere bebek arabasını parka taşımaya yardım eden, "Çevreye zarar verme, direnişe sahip çık" dövizlerini elden ele dolaştıran bir halk görüyor. Kadına yönelik şiddet/taciz olaylarının ortadan kalktığı Taksim'de ataerkil küfürler bile halk tarafından engelleniyor. Polissiz hava sahasında Taksim çok daha güvenli!
Bu direniş "Ağaç için, demokrasi için, eşitlik için, barış için"
Teyyip Erdoğan yaptığı açıklamalarda "Falanca yere şu kadar, falanca yere bu kadar ağaç diktik. Gezi Parkı'nda da 2-3 ağaç kestiysek ne olmuş" diyor. Herşey bir ağaçla başladı fakat bugün Türkiye halkı "Doğa ve tarih katliamlarına, gericiliğe, vurgun ve savaş politikalarına, baskıya, zulme, demokrasinin hiçe sayılmasına" karşı direniyor. Teyyip açıklamalarıyla bu gerçeği görmezden geliyor, halkına açıkça yalan söylüyor.
Abanın altında gösterilen sopa
Teyyip İstanbul, Ankara'da Mersin ve Adana'da ücretsiz otobüsler, sürgün ve işten atma tehditleriyle alanlara taşınan bindirilmiş kıtalarına yaptığı konuşamalarda bir yandan direnişçilere "Lütfen eylemlerinize son verin" derken, bir yandan da kendi kitlesine "Hazır ol" komutu veriyor. Direnişe aba altından sopa gösteren Teyyip, o sopanın 13 günlük halk direnişiyle kırıldığının, kaşının açılıp eski kitlesini yitirdiğinin farkında değil.
Bizim anladığımız dilde "demokrasi ve eşitlik" var peki senin?
Direnişe seslenirken "Aynı şekilde devam ederseniz anlayacağınız dilden konuşmak zorunda kalırım." diyen Teyyip'e soruyoruz: "Bizim anladığımız dil demokrasinin, eşitliğin, barışın dilidir. Peki senin?"
Sen Suriye halkına karşı savaş açan terörist grupların baş destekçisi, savaş çığırtkanısın, parasız eğitim isteyen öğrencileri hapislere tıkan, erkek şiddetine karşı duran kadınları erkek polislere dövdüren, anadil talebindeki halkların üzerine tomalarını süren bir iktidarın başısın. Biz senin zehirli dilinden değil halkların mücadele dilinden konuşuyoruz.
Biz halkız, buradayız, taleplerimizi almadan bir yere gitmiyoruz!
İstanbul'dan İzmir'e, Bursa'ya kadar her yerde alanlara çıkan milyonlar "Hükümet istifa" sloganını haykırıyor. Pazar günü Taksim Meydanı'nda yapılan Büyük Taksim Mitingi'nde İlerici Gençler yüz binlerce İstanbulluyla birlikte en ön saflarda taleplerini haykırdı. Taksim Dayanışması adına yapılan konuşmada halkın haklı taleplerini kabul etmek yerine halkı oyalamaya çalışan, halka aba altından sopa gösteren AKP iktidarına "Biz halkız, buradayız, taleplerimizi almadan bir yere gitmiyoruz" denildi.
Gençliğin ateşi devrim ocağını körüklüyor
Direnişe rengini veren gençler halkın meşru taleplerini her alana yayıyor. Büyük Taksim Mitingi'nin de geniş bir kesimini oluşturan gençler m-ahallelerde, liselerde, üniversitelerde direnişin sesi oluyor. Ortak taleplere kendi talebini ekleyen ve "Bu sistem böyle gitmez" diyen gençler gençliğin ateşiyle devrim ocağını körüklemeye, "Gençlik devrim istiyor" haykırışını yükseltmeye devam ediyor.
İlerici Gençlik Dergisi Direniş Özel Sayısı 2'yi PDF halinde okumak için tıklayınız. (1.2 mb)
Milyonların haykırışları iktidarın duvarlarını sarsıyor!
Gezi Parkı'ndan Kızılay'a, Gündoğdu'ya, Dersim'e, Antakya'ya milyonlarca kişi 13 gündür AKP iktidarının gericilik, vurgun ve savaş politikalarına, doğa katliamlarına, insan düşmanı tavrına karşı alanları dolduruyor. Alanlarda yükselen "Hükümet istifa", "Gezi Parkı AVM olmayacak", "Polis defol bu meydanlar bizimdir!" sloganlarıyla halkın meşru talepleri iktidarının duvarlarını sarsıyor. AKP iktidarı, Başbakanıyla, valisiyle, emniyet müdürüyle sıkıştığı noktadan kurtulmak için türlü manevralar yapsa da her hamleleri halkın tepkisiyle karşılaşıyor.
Bu sokakları kimler dolduruyor?
Teyyip Erdoğan'ın sokaklarda "Artık yeter" diyen halkı "çapulcu" ilan etmesine sokaklardan tepki gecikmedi. Üzerlerinde "Çapulcu" yazan tişörtler geçiren halk tepkisini mizahla ortaya koymayı da bildi. İlerici Liseliler'in standında asılan "Liseli Çapulcular Aranıyor" dövizleri, internet yayını yapan çapulcu radyoları, çapulcu gazeteleri "Çapulcu"nun anlamını "Bu ülkeyi gericiliğe, faşizme, kapitalizme teslim etmek istemeyen kimse" olarak değiştirdi.
Peki kim bu çapulcular? Çapulcuların en başında öğrenci, işçi, işsiz gençler geliyor. Kadınlar, EBT bireyler, 70'li yılların mücadeleci ak saçlı gençleri, kandil simidini direnişçilerle paylaşan anneler, her sabah selam verdiğimiz bakkal, manav kısacası Türkiye'nin ezilen tüm kesimlerinden oluşuyor çapulcular.
Polissiz hava sahasında Taksim daha güvenli
Teyyip Erdoğan'ın iddiasına göre direnişçiler Taksim'de vandallık yapıyor, yakıp yıkıyor. 13 gündür alanlarda olanlar ise sabah akşam topluca çöp toplamaya çıkan, tuvaletleri, oturma alanları temizleyen toplayan gençleri görüyor. Çocuklarıyla parka gelenlere bebek arabasını parka taşımaya yardım eden, "Çevreye zarar verme, direnişe sahip çık" dövizlerini elden ele dolaştıran bir halk görüyor. Kadına yönelik şiddet/taciz olaylarının ortadan kalktığı Taksim'de ataerkil küfürler bile halk tarafından engelleniyor. Polissiz hava sahasında Taksim çok daha güvenli!
Bu direniş "Ağaç için, demokrasi için, eşitlik için, barış için"
Teyyip Erdoğan yaptığı açıklamalarda "Falanca yere şu kadar, falanca yere bu kadar ağaç diktik. Gezi Parkı'nda da 2-3 ağaç kestiysek ne olmuş" diyor. Herşey bir ağaçla başladı fakat bugün Türkiye halkı "Doğa ve tarih katliamlarına, gericiliğe, vurgun ve savaş politikalarına, baskıya, zulme, demokrasinin hiçe sayılmasına" karşı direniyor. Teyyip açıklamalarıyla bu gerçeği görmezden geliyor, halkına açıkça yalan söylüyor.
Abanın altında gösterilen sopa
Teyyip İstanbul, Ankara'da Mersin ve Adana'da ücretsiz otobüsler, sürgün ve işten atma tehditleriyle alanlara taşınan bindirilmiş kıtalarına yaptığı konuşamalarda bir yandan direnişçilere "Lütfen eylemlerinize son verin" derken, bir yandan da kendi kitlesine "Hazır ol" komutu veriyor. Direnişe aba altından sopa gösteren Teyyip, o sopanın 13 günlük halk direnişiyle kırıldığının, kaşının açılıp eski kitlesini yitirdiğinin farkında değil.
Bizim anladığımız dilde "demokrasi ve eşitlik" var peki senin?
Direnişe seslenirken "Aynı şekilde devam ederseniz anlayacağınız dilden konuşmak zorunda kalırım." diyen Teyyip'e soruyoruz: "Bizim anladığımız dil demokrasinin, eşitliğin, barışın dilidir. Peki senin?"
Sen Suriye halkına karşı savaş açan terörist grupların baş destekçisi, savaş çığırtkanısın, parasız eğitim isteyen öğrencileri hapislere tıkan, erkek şiddetine karşı duran kadınları erkek polislere dövdüren, anadil talebindeki halkların üzerine tomalarını süren bir iktidarın başısın. Biz senin zehirli dilinden değil halkların mücadele dilinden konuşuyoruz.
Biz halkız, buradayız, taleplerimizi almadan bir yere gitmiyoruz!
İstanbul'dan İzmir'e, Bursa'ya kadar her yerde alanlara çıkan milyonlar "Hükümet istifa" sloganını haykırıyor. Pazar günü Taksim Meydanı'nda yapılan Büyük Taksim Mitingi'nde İlerici Gençler yüz binlerce İstanbulluyla birlikte en ön saflarda taleplerini haykırdı. Taksim Dayanışması adına yapılan konuşmada halkın haklı taleplerini kabul etmek yerine halkı oyalamaya çalışan, halka aba altından sopa gösteren AKP iktidarına "Biz halkız, buradayız, taleplerimizi almadan bir yere gitmiyoruz" denildi.
Gençliğin ateşi devrim ocağını körüklüyor
Direnişe rengini veren gençler halkın meşru taleplerini her alana yayıyor. Büyük Taksim Mitingi'nin de geniş bir kesimini oluşturan gençler m-ahallelerde, liselerde, üniversitelerde direnişin sesi oluyor. Ortak taleplere kendi talebini ekleyen ve "Bu sistem böyle gitmez" diyen gençler gençliğin ateşiyle devrim ocağını körüklemeye, "Gençlik devrim istiyor" haykırışını yükseltmeye devam ediyor.
İlerici Gençlik Dergisi Direniş Özel Sayısı 2'yi PDF halinde okumak için tıklayınız. (1.2 mb)