• ANASAYFA
  • LİNKLER
  • FOTOĞRAFLAR
  • HABER GÖNDER
  • MÜZİK
  • VİDEOLAR
  • ZİYARETÇİ DEFTERİ
  •  
  • YENİ SİTE

Kategoriler

Toplumsal HaberlerKültür SanatKöşe YazılarıKadınİşçi - Sendikaİnceleme - YorumGençlikEmekçi ÜniversitesiDış HaberlerBildiriler




Temel Metinler

İşçi, köylü, öğrenci gençlik görev başına Çağrı, Tüm İlerici, Yurtsever, Gençler Görev Başına ilerici gençlik derneğine kavuştu TÜM-İGD Kuruldu İlerici gençler 1. olağan genel kurul'da buluştu! Alternatif süreç gazetesi'nin TÜM-İGD ile yaptığı röportajın tam metni
Tarih: 21.08.2007 | Kategori: İşçi - Sendika

Toplu sözleşme hakkımız grev silahımız!

Toplu sözleşme hakkımız grev silahımız!

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu'na(KESK) bağlı emekçiler ve sendika temsilcileri, emekçilere destek vermeye gelen devrimci, demokrat ve ilericiler toplu sözleşme hakları için 15.08.2007'de Kızılay YKM önünde toplanıp Başbakanlığa yürümüşler ve 21.08.2007 tarihinde tekrar biraraya gelmek haklarını haykırmak ve mücadelelerini yükseltmek için sözleşmişlerdi.



Bugün (21.08.2007) itibariyle emekçiler, sendika temsilcileri, içinde TÜM-İGD'lilerin de bulunduğu emekçileri destekleyen çeşitli devrimci, ilerici yapılar 12:30'da Kızılay YKM önünde biraradaydı. Ellerinde "Hakkımızı istiyoruz alacağız, Ücrette adalet istiyoruz, Ücretli köleler olmayacağız, İnsanca yaşamak istiyoruz" yazılı dövizler taşıyan yaklaşık 150 kişilik grup; "Sadaka değil toplu sözleşme!", "Toplu sözleşme hakkımız grev silahımız!", "Hak verilmez alınır, zafer sokaklarda kazanılır!", "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!" sloganlarını coşkuyla haykırdı. Eylem KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul'un basın metnini okumasıyla devam etti. İsmail Hakkı Tombul, 24 .08.2007 tarihinde emekçilerle alanlara çıkılacağını, 27.08.2007 tarihinde de toplu sözleşme hakkı için İstanbul'dan yürüyüşe başlayacaklarını belirtti.

 

Okunan basın metni aşağıdadır.

 

Değerli basın mensupları, sevgili arkadaşlar,

Bizler iş yerleri kapatıldıktan sonra ya da özelleştirildikten sonra kamu kurumlarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun geçici 4/C maddesine göre çalıştırılmaktayız. Fakat, Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak çalışıyor görülsek de, çalışma şartlarımız çok farklı.

Memurlara yasak olan her şey bizlere de yasak ama memurların faydalandığı hiçbir haktan bizler yararlanamıyoruz. Bunun sebebini sorduğumuzda ise "Siz memur değilsiniz" deniliyor. " Peki biz neyiz?" diyoruz, ona da cevap veremiyorlar.

Çalıştığımız kurumlar özelleştirilmeden önce hepimiz bu kurumlara ve devletimize hizmet ettik. Yıllarca kendimizden, ailemizden ve çocuklarımızdan ödün verdik, ihtiyaçlarımızı kısıtladık. Hepimiz mesleğimizin en ince ayrıntılarına kadar öğrenmiştik. Kurumlarımız özelleştirilinceye dek hepimiz birer kalifiye elemandık.

            Özelleştirmelerle birlikte, kendimizi bir günde kapının dışında bulduk. Aylarca işsiz kaldık. Evimize ekmek götüremedik. Ailemize, çocuğumuza durumumuzu izah edemedik. " Mağduriyetinizi gidereceğiz, atama yapıyoruz" dediler, umutlandık, heyecanlandık.

            Ancak dünyanın hiçbir yerinde eşine rastlanmayacak bir uygulamaya maruz kaldık. Mesleğimizdeki becerimiz, ustalığımız göz ardı edilerek, 500-600 YTL'lik maaşla kamu kurumlarına gelişigüzel atandık.

            Yetmedi, kurumlarda ocakçılık yaptık. Yetmedi, yılda 10 ay çalıştırılıp 2 ay zorunlu ücretsiz izne ayrıldık. Yetmedi, yarınımızı elimizden alarak 657-4/C statüsüne mahküm edildik.

 

Şimdi bizler diyoruz ki;

            Bizler, bu ülke için yıllarca emek verdik, alınteri döktük.

            Bu nasıl bir uygulamadır ki, yaptığımız işin tanımı yoktur?

Bu nasıl bir uygulamadır ki, 4 ayda 2 günden fazla hastalanamazsın?

Bu nasıl bir uygulamadır ki, çocuğun hastalanınca izin alıp doktora götüremezsin?

Bu nasıl bir uygulamadır ki, yılda 10 ay çalıştırılıp 2 ay açlığa mahkum edilirsin?

Bu nasıl bir uygulamadır ki, devletin kanatlarının altında olup , sokak çocukları gibi korumasız ve güvencesizsin?

Bu nasıl bir uygulamadır ki, işinizde yükselme hakkınız yoktur?

Bu nasıl bir uygulamadır ki, güvenceniz amirinizin iki dudağı arasındadır?

Bu nasıl bir uygulamadır ki, sendikal haklarınız dahi bulunmamaktadır?

Bu uygulama devlet ciddiyetine yakışır mı? bu uygulamaya dünyanın başka bir ülkesinde rastlanır mı? aldıkları 500-600 YTL'lik maaşla geçinemediği için 9 arkadaşımız ve eğitim gördükleri okullarına devam edemeyen iki yavrumuz intihar etmiştir.

 

Seçimden sonra beyaz sayfa açacağını defalarca söyleyen Sayın Başbakaıımıza sesleniyoruz:

 

Açılacak beyaz sayfada bizler de yer almak istiyoruz. Açılacak beyaz sayfada bizlerin de sesimize kulak verilmesini istiyoruz. Açılacak beyaz sayfada bizlerinde sesimize kulak verilmesini istiyoruz. Açılacak beyaz sayfada yaşamlarına son veren arkadaşlarımızın ve çocuklarımızın acısının hafifletilmesini istiyoruz. Açıklacak beyaz sayfada anayasal haklarımızı istiyoruz. Açılacak beyaz sayfada insanca yaşamak için devlet ciddiyetine yakışır bir çalışma şartı ve insan onuruna yaraşır bir ücret istiyoruz.

Bizler fazla bir şey istemiyoruz, karşılanamayacak ihtiyaçlarımız yok. İsteklerimizin, akla, mantığa, kalkınmaya, plan ve bütçeye bir zararı yoktur.

657-4/C çalışanlarının tüm siyasi partilere, sendikalara ve sivil toplum örgütlerine eşit uzaklıkta olduğunu belirtmek istiyoruz. Bizler sendika ya da dernek kuramıyoruz. Gerek tabi olduğumuz kanun, gerekse ekonomik imkansızlıklarımızdan dolayı demokratik haklarımızı yeterince kullanamıyoruz. Bu nedenle tüm sivil toplum örgütlerinden, basın kuruluşlarından sesimizi duyurabilecek bir platform talep ediyoruz.

Bu nedenle  657-4/C çalışanları adına bugün burada sesimizi duyurmamıza vesile olan KESK'e ve toplu görüşmelere devam eden diğer konfederasyon lara başarılar diliyor, saygılarımızı sunuyoruz.

 

657-4/C ÇALIŞANLARI


Diğer Haberler

2013 1 Mayıs'ının adı "Direniş" olduDirenişse direniş, grevse grev!Trakya'dan binler haykırdı: güvencesizliğe, kuralsızlığa ve taşeronluğa son!Alevi örgütleri THY'li direnişçileri yalnız bırakmadıİnşaat işçileri yalnız değildir!Direnişteki THY işçisi yoğun bakımdaCebeci Kampüsü'nde aralık ayı şehitleri anıldı THY işçisi Bakırköy Özgürlük Meydanı'ndan haykırdıTHY işçileri meydanlardan haykırıyor: "Atılan işçiler geri alınsın"İTÜ'lüler üniversiteleri'ni YÖK'e teslim etmiyor!
İlerici Gençlik Dergisi | bu site GNU / GPL lisanslı özgür yazılım araçları kullanarak hazırlanmıştır.
posta@ilericigenclik.org | |