Tarih: 01.08.2007 | Kategori:
İşçi - Sendika
Sermaye sözcüleri diyor ki: THY'de grev ihtimali tüylerimizi ürpertiyor!
Gerek seçim gündemi gerekse burjuva basının sendikaya uyguladığı oto sansür nedeniyle gündemde gerektiği kadar öne çıkmasa da olası THY grevi sermayeyi şimdiden korkudan titretmeye başladı bile.
Korkusunu saklayamayanlardan birisi de Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı. Geçtiğimiz günlerde TİM tarafından düzenlenen ve ekonomideki son gelişmeleri konu alan bir basın toplantısında çeşitli açıklamalarda bulunan Satıcı THY'deki hak arama mücadelesi ile ilgili oldukça "samimi" itiraflarda bulunmuş. Sektörel anlamda fazla bir bağı olmasa da hava yolu taşımacılığında yaşanacak bir grevin ne gibi "zararları" olabileceğine ilişkin bakın neler demiş:
"Küresel ekonomi içerisinde oluşan hassas dengeler herkesi ötekine bağlı ve sorumlu hale getiriyor. Türk Hava Yolları'nın içinde bulunduğu grev ihtimali tüylerimizi ürpertmektedir. Grev bir haktır. Anayasa ile teminat altındadır. Ancak bu hakkın kullanılması rasyonel olmayan inatlaşmalarla değil, bu hakkın kullanılmasından doğan verimle ölçülür. Grevin THY işçisine kazandıracağı hiçbir şey yoktur. Aksine ciddi bir mevzii ve gelir kaybı tehlikesi vardır. THY eko-sistemimizin omurgalarından birisi olan küresel bir şirketimizdir. Sendikamızın küresel bağlamda değeri her gün artan bu şirketin büyümesinden kaynaklanan değer artışını çalışanların lehine nasıl kazanıma çevirebileceğini sorması son derece doğal karşılanmalıdır. Fakat şu da unutulmamalıdır ki grev gibi konvensiyonel ve deyim yerindeyse modası geçmiş yöntemlerin sendika dahil hiç kimseye kazandıracağı bir şey yoktur".
Satıcı kısaca diyor ki: "öyle grev lafı falan atıp ortaya piyasayı karıştırmayın. Bize eski korkularımızı yaşatmayın. Şurada tatlı tatlı kar etmeye alışmışken rahatımızı bozmayın!" Satıcı'nın söylediklerinin aynısını THY genel müdürü Temel Kotil de söylüyor! Dahası yasal grev hakkının işçilere kullandırılmaması için türlü ayak oyunları yürütüyor. Sendikaya ve sendikalı işçilere tehditler savuruyor.
Patronlar kulübü can sipherhane bir şekilde THY işçisinin sesini bastırmaya çalışsın dursun. Elbetteki emek cephesinin de söyleyecek daha çok sözü olacak. Hava-İş genel merkezinin son çağrısında yazdığı gibi:
"Zorbalığa geçit verecek miyiz.? Onurumuzun kırılmasının hesabını sormayacak mıyız?"
Korkusunu saklayamayanlardan birisi de Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı. Geçtiğimiz günlerde TİM tarafından düzenlenen ve ekonomideki son gelişmeleri konu alan bir basın toplantısında çeşitli açıklamalarda bulunan Satıcı THY'deki hak arama mücadelesi ile ilgili oldukça "samimi" itiraflarda bulunmuş. Sektörel anlamda fazla bir bağı olmasa da hava yolu taşımacılığında yaşanacak bir grevin ne gibi "zararları" olabileceğine ilişkin bakın neler demiş:
"Küresel ekonomi içerisinde oluşan hassas dengeler herkesi ötekine bağlı ve sorumlu hale getiriyor. Türk Hava Yolları'nın içinde bulunduğu grev ihtimali tüylerimizi ürpertmektedir. Grev bir haktır. Anayasa ile teminat altındadır. Ancak bu hakkın kullanılması rasyonel olmayan inatlaşmalarla değil, bu hakkın kullanılmasından doğan verimle ölçülür. Grevin THY işçisine kazandıracağı hiçbir şey yoktur. Aksine ciddi bir mevzii ve gelir kaybı tehlikesi vardır. THY eko-sistemimizin omurgalarından birisi olan küresel bir şirketimizdir. Sendikamızın küresel bağlamda değeri her gün artan bu şirketin büyümesinden kaynaklanan değer artışını çalışanların lehine nasıl kazanıma çevirebileceğini sorması son derece doğal karşılanmalıdır. Fakat şu da unutulmamalıdır ki grev gibi konvensiyonel ve deyim yerindeyse modası geçmiş yöntemlerin sendika dahil hiç kimseye kazandıracağı bir şey yoktur".
Satıcı kısaca diyor ki: "öyle grev lafı falan atıp ortaya piyasayı karıştırmayın. Bize eski korkularımızı yaşatmayın. Şurada tatlı tatlı kar etmeye alışmışken rahatımızı bozmayın!" Satıcı'nın söylediklerinin aynısını THY genel müdürü Temel Kotil de söylüyor! Dahası yasal grev hakkının işçilere kullandırılmaması için türlü ayak oyunları yürütüyor. Sendikaya ve sendikalı işçilere tehditler savuruyor.
Patronlar kulübü can sipherhane bir şekilde THY işçisinin sesini bastırmaya çalışsın dursun. Elbetteki emek cephesinin de söyleyecek daha çok sözü olacak. Hava-İş genel merkezinin son çağrısında yazdığı gibi:
"Zorbalığa geçit verecek miyiz.? Onurumuzun kırılmasının hesabını sormayacak mıyız?"