Tarih: 21.06.2007 | Kategori:
İşçi - Sendika
Sağlık İşçisi Köle Değildir
Bugün saat 13:00'te DİSK/Genel-İş Sendikası, 2 aydır maaşlarını alamayan ve sendikalı oldukları için isten atılan Ankara Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi temizlik işçileri, Sağlık Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
İlk olarak saat 12:15'te hastane önünde bekleyen sendikaya bağlı temizlik işçileri ve çeşitli örgüt-sendika temsilcileri, yaklaşık ikiyüzelli kişilik grup, Sağlık Bakanlığı'na doğru yürüyüşe geçti. Sloganlarla devam eden yürüyüşten sonra Sağlık Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleşti.
Basın açıklaması metni.
SAĞLIK İŞÇİSİ KÖLE DEĞİLDİR!
Ankara Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yıllardan beri temizlik hizmeti veren işçi arkadaşlarımız kabul edilemez bir haksızlık ve kanun tanımazlıkla karşı karşıya kalmışlardır. Hastanede 5 yıl ile 14 yıl arasında görev yapan bu kalifiye işçiler hastanenin sağlık hizmetlerinin önemli bir parçasıdırlar. Sağlığın bu parçasının zaafa düşürülmesi hastaların sağlığında da riskler oluşturmaktadır. Çalışan işçi arkadaşlarımızın hakları karşısında olduğu kadar aynı zamanda tedavi gören hastaların kalifiye olmayan başka işçilerin neden olacağı olumsuzluklara karşı da hastane yönetimi ve Sağlık Bakanlığı sorumlu olacaktır.
Ülkemizdeki işsizlik ve geçim sıkıntısından dolayı asgari ücretle çalışmaya tahammül etmek zorunda kalan bu arkadaşlarımızın verdiği temizlik hizmeti basit ve geçici bir iş değildir. Hastanenin asıl işidir. Böylesi görevler taşeron yoluyla değil hastanenin kadrolu personeli olarak yürütülecek niteliktedir. Bu işçiler sürekli olarak hastanenin işini yaptıkları halde akıl dışı bir uygulamayla her yıl şirketlere ihale edilmektedir. Kamu hastanesinde çalıştıkları halde iş yasasında yer alan asgari haklardan bile yararlanmadan, Bu arkadaşlarımızın:
. Asgari ücret olan maaşları hemen her zaman gecikmeli ödenmektedir. Şu anda ortalama iki aylık maaşları ödenmemiş durumdadır.
. Sigorta primleri eksik yatırıldığı için emeklilik ve sağlık hizmeti almalarında problemler yaşanmaktadır.
. İş yasasının gereği olan yıllık izinleri kullanamamaktadırlar.
. iş güvencesi olmadığı için bu haklarını isteyememektedirler.
Buna benzer bir çok mağduriyetleri olan arkadaşlarımız Sağlık Bakanlığına bağlı kamu hastanesinde hizmet vermektedirler. Bunlara karşı yapılan kanunsuzluklardan ana işveren olan Hastane Başhekimliği ve Sağlık Bakanlığı sorumludur.
Bu arkadaşlarımız kölece çalışma koşulları altında, karın tokluğuna çalışırken Anayasayla güvence altına alınmış bulunan sendikalı olma haklarını kullanmışlardır. Genel-İş'e üye olmuşlar, Çalışma Bakanlığı mekanizmalarını tamamlayıp yetki alınmıştır. Bir yıllık bu uzun prosedür boyunca işçileri tehdit ve baskıyla sendikadan vaz geçiremeyen işveren, yasal süreçte de sendikalaşmayı kıramayınca, yıllardır hizmet veren arkadaşlarımızın işlerine son vermek istiyor. Bu uygulama yasalara, uluslar arası sözleşmelere aykırıdır. İşte bu ve benzer nedenlerle, Türkiye bu ay ILO'da sendikal hak ve özgürlükler bakımından yeniden kara listeye alınmıştır.
Bu taşeron işlemleri muvazaalıdır. Önceki yıllar başka isim altında, geçen yıl Anadolu Medikal, sonra bir aylığına Bakış Firması, ardından da Piramit şirketi işçilerin karşısına dikilmektedir.
Hükümet ve Sağlık Bakanlığı çalışma yaşamına ve sağlık alanına böylesi mantıkla yaklaştıkça;
- Sağlık hakkının halk tarafından yaygın ve kaliteli kullanılmasını,
- Kayıtdışı ekonominin önlenmesi,
- Vergi toplanması
- Sosyal güvenliğin sağlıklı olmasını ve yaygınlaşması,
- Gelir dağılımı bozukluğunun giderilmesi,
- İş kazaları, işçi sağlığı ve iş güvencesi ülkemizde sağlanamaz.
Gelişen ve adaletli bir toplum olamayız.
İşte bu nedenle, ivedilikle sorunun çözümü için sağlık Bakanlığına çağrıda bulunuyoruz. İşçi arkadaşlarımız dilekçeyle de başvuruyorlar.
Toplumumuzu bilgilendirmek ve bu olumsuzlukları gidermekle yükümlü kurumları harekete geçirmek üzere buradayız.
Yedi günden bu yana sorunun giderilmesi için iyi niyetle, sabırla çaba sarf ediyoruz. Şimdi Sağlık Bakanına geldik. Sayın Bakan'ın ve Bakanlığın sorunu acilen yasalara ve emeğe saygı temelinde çözmesini ve hastaların mağduriyetinin bir an önce giderilmesini rica ediyoruz. Bu sorun çözülmeyecek bir sorun değildir.
Öte yandan nitelik ve tecrübe gerektiren görevleri, arkadaşlarımız yerine dışarıdan getirilen tecrübesiz işçilere yaptırmaya kalkışan taşeron uygulamasının hastalarda doğuracağı risk karşısında Başhekimliği uyaran ve dilekçe veren hekim ve diğer sağlık çalışanlarının tehdit edildiği, sürgün mahiyetinde alel acele görev yerlerinin değiştirildiğini de görüyoruz. Hastane yönetiminin bu yasa dışı ve sağlık etiğini çiğneyen yaklaşımının da ivedilikle durdurulmasını istiyoruz.
DİSK / GENEL-İŞ SENDİKASI
İlk olarak saat 12:15'te hastane önünde bekleyen sendikaya bağlı temizlik işçileri ve çeşitli örgüt-sendika temsilcileri, yaklaşık ikiyüzelli kişilik grup, Sağlık Bakanlığı'na doğru yürüyüşe geçti. Sloganlarla devam eden yürüyüşten sonra Sağlık Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleşti.
Basın açıklaması metni.
SAĞLIK İŞÇİSİ KÖLE DEĞİLDİR!
Ankara Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yıllardan beri temizlik hizmeti veren işçi arkadaşlarımız kabul edilemez bir haksızlık ve kanun tanımazlıkla karşı karşıya kalmışlardır. Hastanede 5 yıl ile 14 yıl arasında görev yapan bu kalifiye işçiler hastanenin sağlık hizmetlerinin önemli bir parçasıdırlar. Sağlığın bu parçasının zaafa düşürülmesi hastaların sağlığında da riskler oluşturmaktadır. Çalışan işçi arkadaşlarımızın hakları karşısında olduğu kadar aynı zamanda tedavi gören hastaların kalifiye olmayan başka işçilerin neden olacağı olumsuzluklara karşı da hastane yönetimi ve Sağlık Bakanlığı sorumlu olacaktır.
Ülkemizdeki işsizlik ve geçim sıkıntısından dolayı asgari ücretle çalışmaya tahammül etmek zorunda kalan bu arkadaşlarımızın verdiği temizlik hizmeti basit ve geçici bir iş değildir. Hastanenin asıl işidir. Böylesi görevler taşeron yoluyla değil hastanenin kadrolu personeli olarak yürütülecek niteliktedir. Bu işçiler sürekli olarak hastanenin işini yaptıkları halde akıl dışı bir uygulamayla her yıl şirketlere ihale edilmektedir. Kamu hastanesinde çalıştıkları halde iş yasasında yer alan asgari haklardan bile yararlanmadan, Bu arkadaşlarımızın:
. Asgari ücret olan maaşları hemen her zaman gecikmeli ödenmektedir. Şu anda ortalama iki aylık maaşları ödenmemiş durumdadır.
. Sigorta primleri eksik yatırıldığı için emeklilik ve sağlık hizmeti almalarında problemler yaşanmaktadır.
. İş yasasının gereği olan yıllık izinleri kullanamamaktadırlar.
. iş güvencesi olmadığı için bu haklarını isteyememektedirler.
Buna benzer bir çok mağduriyetleri olan arkadaşlarımız Sağlık Bakanlığına bağlı kamu hastanesinde hizmet vermektedirler. Bunlara karşı yapılan kanunsuzluklardan ana işveren olan Hastane Başhekimliği ve Sağlık Bakanlığı sorumludur.
Bu arkadaşlarımız kölece çalışma koşulları altında, karın tokluğuna çalışırken Anayasayla güvence altına alınmış bulunan sendikalı olma haklarını kullanmışlardır. Genel-İş'e üye olmuşlar, Çalışma Bakanlığı mekanizmalarını tamamlayıp yetki alınmıştır. Bir yıllık bu uzun prosedür boyunca işçileri tehdit ve baskıyla sendikadan vaz geçiremeyen işveren, yasal süreçte de sendikalaşmayı kıramayınca, yıllardır hizmet veren arkadaşlarımızın işlerine son vermek istiyor. Bu uygulama yasalara, uluslar arası sözleşmelere aykırıdır. İşte bu ve benzer nedenlerle, Türkiye bu ay ILO'da sendikal hak ve özgürlükler bakımından yeniden kara listeye alınmıştır.
Bu taşeron işlemleri muvazaalıdır. Önceki yıllar başka isim altında, geçen yıl Anadolu Medikal, sonra bir aylığına Bakış Firması, ardından da Piramit şirketi işçilerin karşısına dikilmektedir.
Hükümet ve Sağlık Bakanlığı çalışma yaşamına ve sağlık alanına böylesi mantıkla yaklaştıkça;
- Sağlık hakkının halk tarafından yaygın ve kaliteli kullanılmasını,
- Kayıtdışı ekonominin önlenmesi,
- Vergi toplanması
- Sosyal güvenliğin sağlıklı olmasını ve yaygınlaşması,
- Gelir dağılımı bozukluğunun giderilmesi,
- İş kazaları, işçi sağlığı ve iş güvencesi ülkemizde sağlanamaz.
Gelişen ve adaletli bir toplum olamayız.
İşte bu nedenle, ivedilikle sorunun çözümü için sağlık Bakanlığına çağrıda bulunuyoruz. İşçi arkadaşlarımız dilekçeyle de başvuruyorlar.
Toplumumuzu bilgilendirmek ve bu olumsuzlukları gidermekle yükümlü kurumları harekete geçirmek üzere buradayız.
Yedi günden bu yana sorunun giderilmesi için iyi niyetle, sabırla çaba sarf ediyoruz. Şimdi Sağlık Bakanına geldik. Sayın Bakan'ın ve Bakanlığın sorunu acilen yasalara ve emeğe saygı temelinde çözmesini ve hastaların mağduriyetinin bir an önce giderilmesini rica ediyoruz. Bu sorun çözülmeyecek bir sorun değildir.
Öte yandan nitelik ve tecrübe gerektiren görevleri, arkadaşlarımız yerine dışarıdan getirilen tecrübesiz işçilere yaptırmaya kalkışan taşeron uygulamasının hastalarda doğuracağı risk karşısında Başhekimliği uyaran ve dilekçe veren hekim ve diğer sağlık çalışanlarının tehdit edildiği, sürgün mahiyetinde alel acele görev yerlerinin değiştirildiğini de görüyoruz. Hastane yönetiminin bu yasa dışı ve sağlık etiğini çiğneyen yaklaşımının da ivedilikle durdurulmasını istiyoruz.
DİSK / GENEL-İŞ SENDİKASI