Tarih: 06.11.2012 | Kategori:
Gençlik
YÖK'ün kuruluş yıldönümü nedeniyle gerçekleştirilen YÖK protestolarından biri de İstanbul'da yapıldı. Aralarında TÜM-İGD'li öğrencilerin de olduğu yüzlerce öğrenci bugün (06.11.2012) saat 12.00'da Çapa Tıp Fakültesi'nden Beyazıt Meydanı'na yürüyerek "YÖK'e hayır" sloganını yükseltti. Beyazıt Meydanı'nda eyleme akademisyenlerin de katılmasıyla üniversite bileşenlerinin birlikte mücadelesi bir kez daha ortaya konulmuş oldu.
6 Kasım 1981'de kurulan ve kurulduğu günden bugüne kadar üniversiteleri baskı altında tutan YÖK'e karşı öğrenciler Türkiye'nin pek çok yerinde alanlara çıktı. İstanbul'da saat 11.30'da Çapa Tıp Fakültesi önünde toplanmaya başlayan kitle buradan "YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak", "Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Be ziman jîyan nabe" sloganları eşliğinde Beyazıt Meydanı'na yürüdü. Hapishanelerde edenlerini ölüme yatıran tutsakları da unutmayan öğrenciler "Anadilde savunma haktır, engellenemez", "İçeride dışarıda hücreleri parçala", "Bugün 56. gün, Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük" sloganlarıyla açlık grevlerine selam gönderdi.
Beyazıt Meydanı'nda kitlesel öğrenci buluşması
Yürüyüşün sonunda Beyazıt Meydanı'nda İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü'nden çıkan öğrenciler ve akademisyenler ile Çapa Tıp Fakültesi'nden yürüyen öğrenciler "Sermaye defol üniversiteler bizimdir", "Polis defol üniversitelerde bizimdir", "YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek" sloganları eşliğinde buluştu. İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü'nün öğrencilere kapalı demir kapılarının açılmasıyla gerçekleşen buluşmada öğrencilerin kitleselliği dikkat çekmekteydi.
YÖK'ün ismini değil kendisini kaldırın
Buluşmanın ardından YÖK Karşıtı İnisiyatif (Demokratik Gençlik Hareketi, Demokratk Yurtsever Gençlik, Emek Gençliği, Ekim Gençliği, Gençler Meydana İnisiyatifi, HDK İstanbul Gençlik Meclisi, Tıp Öğrenci Komisyonu, Üniversitelerden Öğrenciler, Tüm İlerici Gençlik Derneği) adına bir basın açıklaması gerçekleştirildi. "12 Eylül askeri faşist darbesinin ardından üniversiteleri sermayenin çıkarı doğrultusunda şekillendirmek ve baskıyla susturmak için kurulan YÖK, 31 yıldır bu görevini sürdürüyor" sözleriyle başlayan açıklamada AKP iktidarının YÖK'ü kaldırıyoruz yalanı "Darbecileri yargıladığını söyleyen AKP hükümeti, YÖK'ün ismini değiştirse de darbeci zihniyetin ürünü, bilim dışı YÖK düzeni değişmemektedir" sözleriyle deşifre edildi. Yeni tasarının patronların üniversitelerdeki faaliyetlerini arttıracağı belirtilen açıklamada, üniversitelerde öğrencilere söz hakkı tanınacağı iddiasının yüzlerce tutuklu öğrenci, üniversitelerdeki baskılar, gözaltılar soruşturmalar göz önüne alındığından bir yalandan ibaret olduğu ortaya kondu.
Savaşa değil, eğitime bütçe!
Öğrencilerin açıklamalarının sonu sadece üniversite sorunlarına değil ülke ve dünya sorunlarına da duyarlı olduklarını göstermekteydi. Açlık grevindeki yüzlerce tutsağın sesinin duyulmasını, ölüm değil çözüm talep eden öğrenciler, ülkemizin Suriye'ye karşı sürüklendiği savaşla ilgili de savaşlara son diyerek "Bizler savaş değil eğitime bütçe istiyoruz" talebini yükseltti. Basın açıklamasının sonrasında yapılan konuşmada üniversite öğrencilerinin her gün saldırılarla yüz yüze olduğu dile getirilerek, dün Marmarara Üniversitesi'nde 2 Kürt öğrencinin faşistlerce saldırıya uğradığı, bugün ise İzmir'de Ege Üniversitesi'nde yapılan YÖK karşıtı eyleme polisin saldırarak, çok sayıda öğrenciyi gözaltına aldığı belirtildi.
Asistan kıyımına son
Öğrencilerin açıklamasının ardından akademisyenler adına Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Şube Başkanı bir açıklama gerçekleştirdi. Akademsiyenler gerçekleştirdikleri açıklamayla AKP iktidarının gerçekleştirdiği asistan kıyımına, yeni YÖK yasa tasarısına değindi. Akademisyenlerin açıklamasının ardından eylem "YÖK'e hayır" sloganları eşliğinde sona erdi.
6 Kasım 1981'de kurulan ve kurulduğu günden bugüne kadar üniversiteleri baskı altında tutan YÖK'e karşı öğrenciler Türkiye'nin pek çok yerinde alanlara çıktı. İstanbul'da saat 11.30'da Çapa Tıp Fakültesi önünde toplanmaya başlayan kitle buradan "YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak", "Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Be ziman jîyan nabe" sloganları eşliğinde Beyazıt Meydanı'na yürüdü. Hapishanelerde edenlerini ölüme yatıran tutsakları da unutmayan öğrenciler "Anadilde savunma haktır, engellenemez", "İçeride dışarıda hücreleri parçala", "Bugün 56. gün, Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük" sloganlarıyla açlık grevlerine selam gönderdi.
Beyazıt Meydanı'nda kitlesel öğrenci buluşması
Yürüyüşün sonunda Beyazıt Meydanı'nda İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü'nden çıkan öğrenciler ve akademisyenler ile Çapa Tıp Fakültesi'nden yürüyen öğrenciler "Sermaye defol üniversiteler bizimdir", "Polis defol üniversitelerde bizimdir", "YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek" sloganları eşliğinde buluştu. İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü'nün öğrencilere kapalı demir kapılarının açılmasıyla gerçekleşen buluşmada öğrencilerin kitleselliği dikkat çekmekteydi.
YÖK'ün ismini değil kendisini kaldırın
Buluşmanın ardından YÖK Karşıtı İnisiyatif (Demokratik Gençlik Hareketi, Demokratk Yurtsever Gençlik, Emek Gençliği, Ekim Gençliği, Gençler Meydana İnisiyatifi, HDK İstanbul Gençlik Meclisi, Tıp Öğrenci Komisyonu, Üniversitelerden Öğrenciler, Tüm İlerici Gençlik Derneği) adına bir basın açıklaması gerçekleştirildi. "12 Eylül askeri faşist darbesinin ardından üniversiteleri sermayenin çıkarı doğrultusunda şekillendirmek ve baskıyla susturmak için kurulan YÖK, 31 yıldır bu görevini sürdürüyor" sözleriyle başlayan açıklamada AKP iktidarının YÖK'ü kaldırıyoruz yalanı "Darbecileri yargıladığını söyleyen AKP hükümeti, YÖK'ün ismini değiştirse de darbeci zihniyetin ürünü, bilim dışı YÖK düzeni değişmemektedir" sözleriyle deşifre edildi. Yeni tasarının patronların üniversitelerdeki faaliyetlerini arttıracağı belirtilen açıklamada, üniversitelerde öğrencilere söz hakkı tanınacağı iddiasının yüzlerce tutuklu öğrenci, üniversitelerdeki baskılar, gözaltılar soruşturmalar göz önüne alındığından bir yalandan ibaret olduğu ortaya kondu.
Savaşa değil, eğitime bütçe!
Öğrencilerin açıklamalarının sonu sadece üniversite sorunlarına değil ülke ve dünya sorunlarına da duyarlı olduklarını göstermekteydi. Açlık grevindeki yüzlerce tutsağın sesinin duyulmasını, ölüm değil çözüm talep eden öğrenciler, ülkemizin Suriye'ye karşı sürüklendiği savaşla ilgili de savaşlara son diyerek "Bizler savaş değil eğitime bütçe istiyoruz" talebini yükseltti. Basın açıklamasının sonrasında yapılan konuşmada üniversite öğrencilerinin her gün saldırılarla yüz yüze olduğu dile getirilerek, dün Marmarara Üniversitesi'nde 2 Kürt öğrencinin faşistlerce saldırıya uğradığı, bugün ise İzmir'de Ege Üniversitesi'nde yapılan YÖK karşıtı eyleme polisin saldırarak, çok sayıda öğrenciyi gözaltına aldığı belirtildi.
Asistan kıyımına son
Öğrencilerin açıklamasının ardından akademisyenler adına Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Şube Başkanı bir açıklama gerçekleştirdi. Akademsiyenler gerçekleştirdikleri açıklamayla AKP iktidarının gerçekleştirdiği asistan kıyımına, yeni YÖK yasa tasarısına değindi. Akademisyenlerin açıklamasının ardından eylem "YÖK'e hayır" sloganları eşliğinde sona erdi.