Tarih: 7.11.2006 | Kategori:
Gençlik
Tüm yurtta olduğu gibi Mersin'de de YÖK'ün 25. kuruluş yıldönümü Mersin TÜM-İGD'nin çağrıcısı olduğu meşaleli bir yürüyüşle protesto edildi.
"YÖK'e, özelleştirmelere, emperyalist işgale ve TMY' ye hayır" diyerek başlatılan çalışmalar sonucunda, daha önce devrimci ve demokratik kitle örgütlerine duyurulan şekilde meşaleli yürüyüş gerçekleştirildi.
Yürüyüşü TÜM-İGD, YDG, SGD, DPG, DGH, LÖB, DSG, DGD örgütledi. Yürüyüşe yaklaşık 100 kişi katıldı.
Akşam saat 17:00'da İHD(İnsan Hakları derneği) önünde toplanan gençlik örgütleri bayrakları, dövizleri, meşaleleri ve ortak pankartları ile yürüyüşe geçti. "Sermaye defol üniversiteler bizimdir", "YÖK, polis, medya; bu abluka dağıtılacak", "katil ABD Ortadoğu'dan defol", "YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek", "Yaşasın devrimci dayanışma" sloganları eşliğinde Taş Bina önüne kadar yürüyen kitle burada basın açıklamasını yapmak üzere toplandı. Burada basın açıklaması okundu. Basın açıklamasında "Üniversiteler baştan sona paralı hale getirilerek; akademik kadroların holding patronlarının memuru, öğrencilerin de tekellerin müşterisi haline getirilmek istendiği" belirtilerek kapıları emekçi çocuklarına sonuna kadar açık, düşünen, sorgulayan, toplum için bilim üreten üniversite mücadelesinin yükseltileceği söylendi.
Basın metninin okunmasının ardından bir süre daha sloganlar atan kitle, slogan ve alkışlarla eylemi sonlandırmak üzereyken polisin eyleme katılan bir kişiyi gözaltına alma girişimi devrimci dayanışma ile engellendi. Ayrıca eylem boyunca sivil polislerin eylemi provoke etmek için kitle içine girmeye çalıştığı gözlendi.
BASINA VE KAMUOYUNA:
EMPERYALİST SALDIRGANLIĞA, ÖZELLEŞTİRMELERE,YÖK'E HAYIR!
Toplum için bilim üretmesi gereken üniversiteler kelimenin tam anlamıyla ticarileştirilmeye çalışılmakta ve sermaye kurumlarına dönüştürülmektedir. Üniversiteler baştan sona paralı hale getirilerek akademik kadroları holding patronlarının memuru, öğrencileri de tekellerin müşterisi haline getirilmek istenmektedir.
Eğitim sistemine yama olmuş dershanelerin yüksek ücretleri, kantin-yemekhane ücretleri, artan harçlar, zorunlu bağışlar, ulaşım pahalılığı, yüksek konut kiraları ve yurt ücretleri gibi sorunlar üniversite eğitimini düşük gelirli geniş halk kitlelerinin faydalanamadığı bir lüks haline getirmiştir. 1980 askeri faşist cuntasının ülke muhalefetini yok etme çabalarının bir parçası olarak kurulan YÖK, yirmi beş yıllık kirli tarihi boyunca kendisine biçilen görevleri uygulaya gelmiştir. Yukarıda saydığımız sorunların çözümü noktasında haklı ve meşru zeminde akademik-demokratik taleplerini dile getiren öğrencilere soruşturmalarla, okuldan atılmalarla karşılık verilmiş; o da olmadı ise ülkücü çetelerle, sivil polis ve ÖGB'lerle üniversite ortamı terörize edilmiştir. Sosyalistleri, devrimcileri, ilerici-demokrat öğrencileri fırsat bulduğu her anda üniversitelerin dışına itmeye çalışmıştır.
Bizler biliyoruz ki; YÖK üniversitelerde yürütülen saldırıların, baskıların, anti-demokratik uygulamaların sadece yürütücüsüdür. Perdenin arkasında ise Amerikan ve AB Emperyalizminin ülkemizdeki koşulsuz uşağı ve işbirlikçileri yer alıyor. Bunlar; emperyalist sömürgecilerin kurşun askeri olmak için Lübnan'a asker gönderme kararı alanlar, halkımızı açlığa ve sefalete mahkum edenlerdir. Bu karanlığı aydınlatma görevi önümüzde durmakta ve bizler bu bilinçle hareket etmekteyiz. Bizler; Tüm ilerici, devrimci, demokrat, sosyalist gençler akademik-demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz.
Kapıları emekçi çocuklarına sonuna kadar açık, düşünen, sorgulayan, toplum için bilim üreten üniversite mücadelemizi yükselteceğiz. Üniversitelerin özerk-demokratik yapıya kavuşması, emekçi çocuklarının üniversitelerde okuma olanağına kavuşması ve tüm bu sorunların giderilmesi ancak bu mücadele yolu ile gerçekleşebilir.
Dünya bir ateş çemberinin içinden geçiyor. Eline emperyalizm ateşini alan Amerika ve işbirlikçi uşakları Ortadoğu'yu tutuşturma yolunda ilerliyor. Ama ABD ve işbirlikçi uşakları; halkları ve o halkların özgürlük, eşitlik idealleri ile yanan gençliğinin çığ gibi büyüyen direniş ateşinin önünde duramayacaktır.
Türkiye'de de egemenler neo-liberal dalga ile yürüttüğü saldırılarını artırırken bir yandan da işbirlikçi uşaklıkta sınır tanımıyorlar. Özelleştirme dalgası hayatın her aşamasında bizleri nefes alamaz hale döndürmeye başladı. Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik alanlarında emekçi halkımızın ve gençliğin kayıpları artıyor. Ülke ekonomisinde yabancı tekellerin etkisi giderek güçlenmektedir. Tüm bunlarla beraber egemenler Lübnan halkının karşısında ABD, İngiltere ve İsrail bloğunun yanında net olarak tavır alıyor.
Son süreçte önümüze çıkarılan TMY ile 12 Eylül Faşizmi'nin yasalarının yeniden canlandırılmaya çalışıldığını görmekteyiz. Bununla ilgili olarak son süreçte başta SGD olmak üzere tüm devrimci gençlik hareketlerine yapılan her türlü saldırıyı kınıyoruz; birimize yapılan saldırıyı tüm devrimcilere yapılmış sayıyoruz.
- Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim istiyoruz!
- Sermaye defol üniversiteler bizimdir!
- Emperyalist işgale hayır!
- Soruşturma açan değil, araştırma yapan bir üniversite istiyoruz!
TÜM-İGD, YDG, SGD, DPG, DGH, LÖB, DSG, DGD.
"YÖK'e, özelleştirmelere, emperyalist işgale ve TMY' ye hayır" diyerek başlatılan çalışmalar sonucunda, daha önce devrimci ve demokratik kitle örgütlerine duyurulan şekilde meşaleli yürüyüş gerçekleştirildi.
Yürüyüşü TÜM-İGD, YDG, SGD, DPG, DGH, LÖB, DSG, DGD örgütledi. Yürüyüşe yaklaşık 100 kişi katıldı.
Akşam saat 17:00'da İHD(İnsan Hakları derneği) önünde toplanan gençlik örgütleri bayrakları, dövizleri, meşaleleri ve ortak pankartları ile yürüyüşe geçti. "Sermaye defol üniversiteler bizimdir", "YÖK, polis, medya; bu abluka dağıtılacak", "katil ABD Ortadoğu'dan defol", "YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek", "Yaşasın devrimci dayanışma" sloganları eşliğinde Taş Bina önüne kadar yürüyen kitle burada basın açıklamasını yapmak üzere toplandı. Burada basın açıklaması okundu. Basın açıklamasında "Üniversiteler baştan sona paralı hale getirilerek; akademik kadroların holding patronlarının memuru, öğrencilerin de tekellerin müşterisi haline getirilmek istendiği" belirtilerek kapıları emekçi çocuklarına sonuna kadar açık, düşünen, sorgulayan, toplum için bilim üreten üniversite mücadelesinin yükseltileceği söylendi.
Basın metninin okunmasının ardından bir süre daha sloganlar atan kitle, slogan ve alkışlarla eylemi sonlandırmak üzereyken polisin eyleme katılan bir kişiyi gözaltına alma girişimi devrimci dayanışma ile engellendi. Ayrıca eylem boyunca sivil polislerin eylemi provoke etmek için kitle içine girmeye çalıştığı gözlendi.
EMPERYALİST SALDIRGANLIĞA, ÖZELLEŞTİRMELERE,YÖK'E HAYIR!
Toplum için bilim üretmesi gereken üniversiteler kelimenin tam anlamıyla ticarileştirilmeye çalışılmakta ve sermaye kurumlarına dönüştürülmektedir. Üniversiteler baştan sona paralı hale getirilerek akademik kadroları holding patronlarının memuru, öğrencileri de tekellerin müşterisi haline getirilmek istenmektedir.
Eğitim sistemine yama olmuş dershanelerin yüksek ücretleri, kantin-yemekhane ücretleri, artan harçlar, zorunlu bağışlar, ulaşım pahalılığı, yüksek konut kiraları ve yurt ücretleri gibi sorunlar üniversite eğitimini düşük gelirli geniş halk kitlelerinin faydalanamadığı bir lüks haline getirmiştir. 1980 askeri faşist cuntasının ülke muhalefetini yok etme çabalarının bir parçası olarak kurulan YÖK, yirmi beş yıllık kirli tarihi boyunca kendisine biçilen görevleri uygulaya gelmiştir. Yukarıda saydığımız sorunların çözümü noktasında haklı ve meşru zeminde akademik-demokratik taleplerini dile getiren öğrencilere soruşturmalarla, okuldan atılmalarla karşılık verilmiş; o da olmadı ise ülkücü çetelerle, sivil polis ve ÖGB'lerle üniversite ortamı terörize edilmiştir. Sosyalistleri, devrimcileri, ilerici-demokrat öğrencileri fırsat bulduğu her anda üniversitelerin dışına itmeye çalışmıştır.
Bizler biliyoruz ki; YÖK üniversitelerde yürütülen saldırıların, baskıların, anti-demokratik uygulamaların sadece yürütücüsüdür. Perdenin arkasında ise Amerikan ve AB Emperyalizminin ülkemizdeki koşulsuz uşağı ve işbirlikçileri yer alıyor. Bunlar; emperyalist sömürgecilerin kurşun askeri olmak için Lübnan'a asker gönderme kararı alanlar, halkımızı açlığa ve sefalete mahkum edenlerdir. Bu karanlığı aydınlatma görevi önümüzde durmakta ve bizler bu bilinçle hareket etmekteyiz. Bizler; Tüm ilerici, devrimci, demokrat, sosyalist gençler akademik-demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz.
Kapıları emekçi çocuklarına sonuna kadar açık, düşünen, sorgulayan, toplum için bilim üreten üniversite mücadelemizi yükselteceğiz. Üniversitelerin özerk-demokratik yapıya kavuşması, emekçi çocuklarının üniversitelerde okuma olanağına kavuşması ve tüm bu sorunların giderilmesi ancak bu mücadele yolu ile gerçekleşebilir.
Dünya bir ateş çemberinin içinden geçiyor. Eline emperyalizm ateşini alan Amerika ve işbirlikçi uşakları Ortadoğu'yu tutuşturma yolunda ilerliyor. Ama ABD ve işbirlikçi uşakları; halkları ve o halkların özgürlük, eşitlik idealleri ile yanan gençliğinin çığ gibi büyüyen direniş ateşinin önünde duramayacaktır.
Türkiye'de de egemenler neo-liberal dalga ile yürüttüğü saldırılarını artırırken bir yandan da işbirlikçi uşaklıkta sınır tanımıyorlar. Özelleştirme dalgası hayatın her aşamasında bizleri nefes alamaz hale döndürmeye başladı. Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik alanlarında emekçi halkımızın ve gençliğin kayıpları artıyor. Ülke ekonomisinde yabancı tekellerin etkisi giderek güçlenmektedir. Tüm bunlarla beraber egemenler Lübnan halkının karşısında ABD, İngiltere ve İsrail bloğunun yanında net olarak tavır alıyor.
Son süreçte önümüze çıkarılan TMY ile 12 Eylül Faşizmi'nin yasalarının yeniden canlandırılmaya çalışıldığını görmekteyiz. Bununla ilgili olarak son süreçte başta SGD olmak üzere tüm devrimci gençlik hareketlerine yapılan her türlü saldırıyı kınıyoruz; birimize yapılan saldırıyı tüm devrimcilere yapılmış sayıyoruz.
- Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim istiyoruz!
- Sermaye defol üniversiteler bizimdir!
- Emperyalist işgale hayır!
- Soruşturma açan değil, araştırma yapan bir üniversite istiyoruz!
TÜM-İGD, YDG, SGD, DPG, DGH, LÖB, DSG, DGD.