Tarih: 21.12.2011 | Kategori:
İşçi - Sendika
Bugün (21.12.2011) İzmir'de KESK'e bağlı kamu emekçileri çalıştıkları alanlarda hizmet üretmeyerek, mesai saatinden itibaren g(ö)reve çıktı. Eyleme KESK'e bağlı tüm sendikalar, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ile birlikte TÜM-İGD'li emekçiler de katıldı.
Mesai saatinin başlamasıyla KESK'e bağlı sendikaların örgütlü olduğu her işyerinde "Bu iş yerinde grev var" pankartı açılarak işçiler g(ö)reve çağrıldı. İşyerlerinin önünde davul-zurnayla çekilen halaylarla, sık sık atılan sloganlarla emekçiler grev ilanlarını duyurdu.
Sosyal hizmet emekçileri alanda!
Her kuruluştan sosyal hizmet çalışanları "Sosyal hizmet bir kamu görevidir!", "Sosyal hizmet haktır!" şiarıyla İzmir İl Sosyal Hizmet Müdürlüğü'nün önünde saat 11.00'da buluştu. Müdürlük önünde yapılan konuşmada; sosyal hizmetlerin İl Özel İdareleri'ne devredilmesinin, sosyal hizmet uzmanlarının güvencesiz, düşük ücretlerle istihdam edilmesinin, meslektaşlar arasındaki gelir adaletsizliğinin sosyal hizmetlerin piyasalaştırılmasına yönelik adımlar olduğu dile getirildi. Bu adımların sosyal hizmet emekçilerinin kararlı duruşuyla alt edileceği belirtildi. Konuşmanın ardından alkışlar ve sloganlarla Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES) önüne bir yürüyüş gerçekleştirildi.
Sağlık haktır satılamaz!
SES önünde İzmir genelinde hizmet veren hastanelerden gelen sağlık çalışanlarıyla buluşuldu. "Sağlık haktır satılamaz!", "Sendikana, işine geleceğine sahip çık!", "Sağlıkta ticaret ölüm demektir!" sloganları sık sık tekrarlanarak, oldukça kalabalık ve coşkulu bir kitle ile Konak Meydanı'na yüründü.
Yürüyüşün son durağı olan Konak Meydanı'nda bir araya gelen her alandan tüm emekçilere KESK'e bağlı sendika temsilcileri hitap etti. Konuşmada; AKP'nin işçileri, emekçileri yok sayan politikalarına, tüm kamu hizmetlerini piyasaya açan ve özelleştiren hamlelerine, günbegün artan ekonomik eşitsizliğe çalışanların emekten gelen gücünü kullanarak karşılık vereceği belirtildi.
Ayrıca, bugün yapılan grevin bir günlük uyarı grevi olduğu, kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine son verilmemesi, güvencesiz çalıştırmaya son verilerek tüm çalışanlara kadrolu iş güvencesi sağlanmaması, tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmaması, hukuksuz, haksız ve mesnetsiz biçimde yapılan gözaltı ve tutuklamalara son verilmemesi, tutukluların serbest bırakılmaması durumunda grevlerin büyüyerek devam edeceği söylendi.
Mesai saatinin başlamasıyla KESK'e bağlı sendikaların örgütlü olduğu her işyerinde "Bu iş yerinde grev var" pankartı açılarak işçiler g(ö)reve çağrıldı. İşyerlerinin önünde davul-zurnayla çekilen halaylarla, sık sık atılan sloganlarla emekçiler grev ilanlarını duyurdu.
Sosyal hizmet emekçileri alanda!
Her kuruluştan sosyal hizmet çalışanları "Sosyal hizmet bir kamu görevidir!", "Sosyal hizmet haktır!" şiarıyla İzmir İl Sosyal Hizmet Müdürlüğü'nün önünde saat 11.00'da buluştu. Müdürlük önünde yapılan konuşmada; sosyal hizmetlerin İl Özel İdareleri'ne devredilmesinin, sosyal hizmet uzmanlarının güvencesiz, düşük ücretlerle istihdam edilmesinin, meslektaşlar arasındaki gelir adaletsizliğinin sosyal hizmetlerin piyasalaştırılmasına yönelik adımlar olduğu dile getirildi. Bu adımların sosyal hizmet emekçilerinin kararlı duruşuyla alt edileceği belirtildi. Konuşmanın ardından alkışlar ve sloganlarla Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES) önüne bir yürüyüş gerçekleştirildi.
Sağlık haktır satılamaz!
SES önünde İzmir genelinde hizmet veren hastanelerden gelen sağlık çalışanlarıyla buluşuldu. "Sağlık haktır satılamaz!", "Sendikana, işine geleceğine sahip çık!", "Sağlıkta ticaret ölüm demektir!" sloganları sık sık tekrarlanarak, oldukça kalabalık ve coşkulu bir kitle ile Konak Meydanı'na yüründü.
Yürüyüşün son durağı olan Konak Meydanı'nda bir araya gelen her alandan tüm emekçilere KESK'e bağlı sendika temsilcileri hitap etti. Konuşmada; AKP'nin işçileri, emekçileri yok sayan politikalarına, tüm kamu hizmetlerini piyasaya açan ve özelleştiren hamlelerine, günbegün artan ekonomik eşitsizliğe çalışanların emekten gelen gücünü kullanarak karşılık vereceği belirtildi.
Ayrıca, bugün yapılan grevin bir günlük uyarı grevi olduğu, kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine son verilmemesi, güvencesiz çalıştırmaya son verilerek tüm çalışanlara kadrolu iş güvencesi sağlanmaması, tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmaması, hukuksuz, haksız ve mesnetsiz biçimde yapılan gözaltı ve tutuklamalara son verilmemesi, tutukluların serbest bırakılmaması durumunda grevlerin büyüyerek devam edeceği söylendi.