Tarih: 29.11.2011 | Kategori:
İşçi - Sendika
Hükümet yüzde 3'lük zamla açlığa devam dedi!
Kapitalist sistem üretimden elde edilen kazancın adaletsiz bir şekilde paylaşılması üstüne oturur. Sosyalistlerin artı değer olarak isimlendirdikleri üretim sırasındaki giderlerin dışında kalan kazanç hep işverenlerin cebine girer.Artı değer kavramına göre mecburi giderler arasında hammadde maliyeti, enerji giderleri, üretim araçlarının bakımı gibi giderler yanısıra işçiye ödenen ücret de vardır. İişverenler bütün maliyetlerde olduğu gibi işçilerin de ücretlerini olabildiğince düşük tutmak ister. Ama inebilecekleri minimum bir sınır vardır. Buna göre bir işçiye emeğinin karşılığı olarak ancak ertesi gün de işe gelebilmesi için yetecek ücret verilir İşçinin aldığı ücret onun günlük yaşamını sürdürebilecek, kendisinden sonra da üretimi devam ettirecek olan çocuklarına bakabilecek kadardır.
Ülkemizde de işverenlerin inebileceği minimum ücret yani asgari ücret güncel fiyatlar göz önüne alınarak her yıl hesaplanır. Adından da anlaşılacağı üzere asgari ücret bir işçiye verilebilecek en düşük ücreti temsil eder. Yasalarca da asgari ücret net bir şekilde tanımlanmıştır.
İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir.
Bu açıklamalara göre asgari ücretin pazarlık konusu yapılmaması gerekir. Çünkü söz konusu ücret insani ihtiyaçları karşılamak için bir zorunluluk durumunu temsil eder.
Açlık Sınırı Ref: Türk-İş Yıllık asgari ücretl rakamlarına asgari geçim yardımı dahil edilmemiştir
Fakat her yıl yapılan görüşmelerde işverenden yana tavır alan hükümet bu yıl da aynı tutumunu sergiledi. Alınan karara göre bu yılın ikinci yarısında (16 yaşından büyükler için) net 599 TL olan asgari ücret yeni düzenleme ile 2012 yılının ilk yarisinda 617 TL olacak şekilde düzenlendi.
Türk-İş "açlık ve yoksulluk sınırı" kapsamını konu edinen bir araştırmayı çıkardığı bülten ile yayınladı. Kasım 2011 ayı sonuçlarına göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 926,58 liraya yükseldi. Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı (yoksulluk sınırı) ise 3.018,18 lira oldu. Asgari ücret ile açlık sınırı arasındaki fark yoksulluk sınırı ile uçuruma dönüşmüş durumdadır.
Normalde asgari ücretin bir çekirdek ailenin yaşaması için gerekli ihtiyaçları karşılaması beklenir. Fakat düzenli olarak yayınlanan dört kişilik bir ailenin açlık sınırı rakamları gerçekleri gözler önüne seriyor. Yeni zamlarla iktidar önümüzdeki dönemde de açlık vaat ediyor.
