Tarih: 14.03.2013 | Kategori:
Gençlik
Gençlik Beyazıt ve Halepçe Katliamları'nın yıldönümünde alanlarda
16 Mart 1978 Beyazıt Katliamı'nın 35., Halepçe Katliamı'nın 25. yıldönümünde gençlik yine alanlarda olacak. 15 Mart 2013 Cuma günü İstanbul ve Ankara'da gerçekleşecek eylemlerde gençlik katillerin yakasını bırakmayacağını bir kez daha haykıracak.
Onlar güneşli günlerin mücadelesiyle ısıtıyordu yüreklerini
1978 yılı Türkiye'nin dört bir yanında işçilerin, köylülerin, kadınların, ilerici, devrimci öğrencilerin, tüm emek ve demokrasi güçlerinin faşizme karşı mücadeleyi daha da yükselttiği bir dönem olarak tarih sayfalarına yansıdı. Tarih 16 Mart 1978'i gösterdiğinde ise Türkiye'nin katliamlarla dolu tarihine yeni bir leke eklendi.
Türkiye'de işçi sınıfıyla omuz omuza mücadele yürüten ilerici, devrimci gençleri sindirmek isteyenler, elleri kanlı faşist katilleri İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin üstüne sürdüler. Üniversiteden toplu çıkış yapan öğrenciler faşistlerin attığı ABD damgalı tahrip gücü yüksek TNT bombası sonucu dört bir yana savruldu.Faşist saldırının sonunda 3'ü İGD'li yoldaşımız 7 genç (İGD'li; Ahmet Turan Ören, Baki Ekiz, Murat Kurt yoldaşlarımızla, TİP'li; Cemil Sönmez, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl ve Dev-Genç'li; Hatice Özen) hayatını kaybetti. Yüreklerini güneşli günlerin mücadelesiyle ısıtan 7 gencin katledildiği saldırının ardından saldırganların kaçmasına göz yumuldu, deliller örtbas edilerek, katiller ödüllendirilmiş oldu.
16 Mart Beyazıt Katliamı'na ilerici, devrimci güçlerin tepkisi gecikmedi. 20 Mart 1978'de Türkiye'nin dört bir yanında DİSK'in öncülüğünde gerçekleştirilen "Faşizme İhtar" eylemlerinde "Faşizme geçit yok", "Beyazıt faşizme mezar olacak" sloganları yükseldi.
Katil: Faşizm, Silahın sahibi: ABD
Ülkeler değişse de katillerin ismi değişmez. Faşizm dünyanın dört bir yanında emek ve demokrasi mücadelesi yürütenlerin, ezilen halkların karşısına baskı ve zor araçlarıyla, eli kanlı katilleriyle çıkar. 1980'lerin sonunda Halepçe, Irak'ta canlı bir ticaret hayatına sahip ve yönetim merkezi özelliğinde bir Kürt şehriydi. Peşmergelere 30 yıldır verdiği destekle bilinen kentte sosyalist, komünist gruplar, Celal Talabani'nin KYB'si ve İran yanlısı İslami Hareket Partisi aktif olarak faaliyet yürütmekteydi.
İran-Irak savaşının sonunda İran'ın baskısına dayanamayan Irak güçlerinin geri çekilmesiyle kent Kürtlerin eline geçti. Taktiksel bir geri çekilme gerçekleştiren Irak yönetimi kısa bir süre sonra ABD damgalı kimyasal ve biyolojik silahlarla Halepçe'de büyük bir katliama imza attı. 5 bin civarında çocuk, genç, ihtiyar, kadın, erkek Halepçeli bu saldırıda en ağır acılar içinde kıvranarak can verdi.
O günlerde henüz Saddam'ı desteklemekte olan ABD ve Avrupa egemenleri ile Türkiye'deki Özal yönetimi katliamı sessizce geçiştirdi. Katliam ancak ABD'nin Saddam'la arası bozulduğunda gündeme getirildi.
Beyazıt, Halepçe, Sivas, Gazi, 1 Mayıs, Roboski "Unutmadık, Unutturmayacağız!"
Katliamların üzerinden onlarca yıl geçse de egemenlerin katliam politikaları ve katliamları örtbas etme çabaları değişmedi. Halepçe'de kadın, çoluk, çocuk Kürtleri katledenler Roboski'de 34 canın üzerine bombalar yağdırdı. Sivas Katliamı sanıkları sokaklarda dolaşırken, delilleri tozlu raflarda çürürken zamanaşımına uğratıldı. Hrant'ın katilleri çocuk denerek, örgüt yok denerek aklandı.
Türkiye'de ve dünyada işçi sınıfının, emekçi halkların özgür, güneşli günlere ulaşacağına inananlara, mücadele edenlere yönelik katliamlar giderek artsa da emek ve demokrasi mücadelesini yok etmeyi başaramadı. Anadil bayramlarında, Newrozlarda, 1 Mayıs'larda alanları dolduranlar, grev çadırlarındaki işçiler, üniversitelerde direnen öğrenciler Mustafa Suphi ve 14 yoldaşını katledenlere, Kızıldere'yi, 1977 Mayıs'ını kana bulayanlara, Çorum, Maraş, Sivas, Beyazıt, Halepçe, Gazi Mahallesi, Roboski (Uludere) katliamlarını gerçekleştirenlere karşı cevabı mücadeleyle verdiler. Emek ve demokrasi güçlerinin doldurduğu her alanda mücadelede yitenler "Katillerden hesabı emekçiler soracak!" sloganlarıyla anıldı. Bizler de tüm dostlarımızı dün, bugün olduğu gibi yarında alanlara, katillerden hesap sormaya, "Faşizme geçit yok" sloganını yükseltmeye çağırıyoruz!
Ankara eylemi için:
Tarih: 15.03.2013
Saat: 12.30
Yer: AÜ Cebeci Kampüsü önü/Ankara
İstanbul eylemi için:
Tarih: 15.03.2013
Saat: 13.00
Yer: Beyazıt Meydanı/İstanbul
(12.30'da Laleli Tramvay Durağı'nda buluşularak Beyazıt Meydanı'na bir yürüyüş gerçekleştirilecektir.)
Onlar güneşli günlerin mücadelesiyle ısıtıyordu yüreklerini
1978 yılı Türkiye'nin dört bir yanında işçilerin, köylülerin, kadınların, ilerici, devrimci öğrencilerin, tüm emek ve demokrasi güçlerinin faşizme karşı mücadeleyi daha da yükselttiği bir dönem olarak tarih sayfalarına yansıdı. Tarih 16 Mart 1978'i gösterdiğinde ise Türkiye'nin katliamlarla dolu tarihine yeni bir leke eklendi.
Türkiye'de işçi sınıfıyla omuz omuza mücadele yürüten ilerici, devrimci gençleri sindirmek isteyenler, elleri kanlı faşist katilleri İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin üstüne sürdüler. Üniversiteden toplu çıkış yapan öğrenciler faşistlerin attığı ABD damgalı tahrip gücü yüksek TNT bombası sonucu dört bir yana savruldu.Faşist saldırının sonunda 3'ü İGD'li yoldaşımız 7 genç (İGD'li; Ahmet Turan Ören, Baki Ekiz, Murat Kurt yoldaşlarımızla, TİP'li; Cemil Sönmez, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl ve Dev-Genç'li; Hatice Özen) hayatını kaybetti. Yüreklerini güneşli günlerin mücadelesiyle ısıtan 7 gencin katledildiği saldırının ardından saldırganların kaçmasına göz yumuldu, deliller örtbas edilerek, katiller ödüllendirilmiş oldu.
16 Mart Beyazıt Katliamı'na ilerici, devrimci güçlerin tepkisi gecikmedi. 20 Mart 1978'de Türkiye'nin dört bir yanında DİSK'in öncülüğünde gerçekleştirilen "Faşizme İhtar" eylemlerinde "Faşizme geçit yok", "Beyazıt faşizme mezar olacak" sloganları yükseldi.
Katil: Faşizm, Silahın sahibi: ABD
Ülkeler değişse de katillerin ismi değişmez. Faşizm dünyanın dört bir yanında emek ve demokrasi mücadelesi yürütenlerin, ezilen halkların karşısına baskı ve zor araçlarıyla, eli kanlı katilleriyle çıkar. 1980'lerin sonunda Halepçe, Irak'ta canlı bir ticaret hayatına sahip ve yönetim merkezi özelliğinde bir Kürt şehriydi. Peşmergelere 30 yıldır verdiği destekle bilinen kentte sosyalist, komünist gruplar, Celal Talabani'nin KYB'si ve İran yanlısı İslami Hareket Partisi aktif olarak faaliyet yürütmekteydi.
İran-Irak savaşının sonunda İran'ın baskısına dayanamayan Irak güçlerinin geri çekilmesiyle kent Kürtlerin eline geçti. Taktiksel bir geri çekilme gerçekleştiren Irak yönetimi kısa bir süre sonra ABD damgalı kimyasal ve biyolojik silahlarla Halepçe'de büyük bir katliama imza attı. 5 bin civarında çocuk, genç, ihtiyar, kadın, erkek Halepçeli bu saldırıda en ağır acılar içinde kıvranarak can verdi.
O günlerde henüz Saddam'ı desteklemekte olan ABD ve Avrupa egemenleri ile Türkiye'deki Özal yönetimi katliamı sessizce geçiştirdi. Katliam ancak ABD'nin Saddam'la arası bozulduğunda gündeme getirildi.
Beyazıt, Halepçe, Sivas, Gazi, 1 Mayıs, Roboski "Unutmadık, Unutturmayacağız!"
Katliamların üzerinden onlarca yıl geçse de egemenlerin katliam politikaları ve katliamları örtbas etme çabaları değişmedi. Halepçe'de kadın, çoluk, çocuk Kürtleri katledenler Roboski'de 34 canın üzerine bombalar yağdırdı. Sivas Katliamı sanıkları sokaklarda dolaşırken, delilleri tozlu raflarda çürürken zamanaşımına uğratıldı. Hrant'ın katilleri çocuk denerek, örgüt yok denerek aklandı.
Türkiye'de ve dünyada işçi sınıfının, emekçi halkların özgür, güneşli günlere ulaşacağına inananlara, mücadele edenlere yönelik katliamlar giderek artsa da emek ve demokrasi mücadelesini yok etmeyi başaramadı. Anadil bayramlarında, Newrozlarda, 1 Mayıs'larda alanları dolduranlar, grev çadırlarındaki işçiler, üniversitelerde direnen öğrenciler Mustafa Suphi ve 14 yoldaşını katledenlere, Kızıldere'yi, 1977 Mayıs'ını kana bulayanlara, Çorum, Maraş, Sivas, Beyazıt, Halepçe, Gazi Mahallesi, Roboski (Uludere) katliamlarını gerçekleştirenlere karşı cevabı mücadeleyle verdiler. Emek ve demokrasi güçlerinin doldurduğu her alanda mücadelede yitenler "Katillerden hesabı emekçiler soracak!" sloganlarıyla anıldı. Bizler de tüm dostlarımızı dün, bugün olduğu gibi yarında alanlara, katillerden hesap sormaya, "Faşizme geçit yok" sloganını yükseltmeye çağırıyoruz!
Ankara eylemi için:
Tarih: 15.03.2013
Saat: 12.30
Yer: AÜ Cebeci Kampüsü önü/Ankara
İstanbul eylemi için:
Tarih: 15.03.2013
Saat: 13.00
Yer: Beyazıt Meydanı/İstanbul
(12.30'da Laleli Tramvay Durağı'nda buluşularak Beyazıt Meydanı'na bir yürüyüş gerçekleştirilecektir.)