Tarih: 18.12.2005 | Kategori:
İşçi - Sendika
Adana'da Haber-Sen üyesi bir işçi linç edilerek öldürüldü
Geçtiğimiz günlerde Adana'da vahim bir linç olayı yaşandı.
TRT çalışanı Serdar Aslanoğlu, sokakta tartıştığı bir kişinin "hırsız var!" diyerek Aslanoğlu'nu hedef göstermesi sonucu toplanan insanlar tarafından linç edilerek öldürüldü.
Serdar Aslanoğlu yaklaşık 10 yıldır TRT'de taşeron olarak çalışan bir basın emekcisiydi. Toplumda bir histeriye dönüştürülen linç kampanyası bu sefer karşımıza çok farklı bir boyutuyla çıkmış oldu.
Konu ile ilgili Serdar Aslanoğlu'nun üyesi bulunduğu HABER-SEN sendikası bir basın açıklaması yaptı. Açıklamayı aynen yayınlıyoruz:
BASINA VE KAMUOYUNA
Başta AKP Hükümeti olmak üzere, toplumun tüm sorumlu kurumlarını uyarıyoruz:
Açlığın, yoksulluğun kol gezdiği sokaklarımız, şiddet ve linç kültürüne teslim ediliyor!
Yitirdiğimiz, geleceğimizdir!
Bugün bir şey yapmazsak, yarın çok geç olacak!
Bir insanın "Hırsız" denerek linç edilmesi, "kendi adaletini kendi sağlayan vahşi ve barbar kültürün" günden güne egemen hale geldiğini gösteriyor.
Bu olaydan herkesin gerekli dersi çıkarması gerekir:
Trabzon'da başlayan ve aylardır Türkiye'nin dört bir yanında, "birileri tarafından" âdeta bilinçli bir biçimde beslenen linç kültürü, bir gün dönüp onu yaratan efendilerini de parçalayacak!
TRT yönetimini de bu acı olay vesilesiyle bir kez daha göreve çağırıyoruz:
Emeğinden, birikiminden, deneyiminden sonuna kadar yararlandığınız, "işçi sayılmayan geçici personel" adını takarak her türlü yasal sorumluluktan kurtulduğunuzu zannettiğiniz emekçilere sahip çıkın!
TRT'nin kadrolu personelinden daha az çalışmayan, ama hiçbir sosyal hakka sahip olmayan bu insanlara karşı ilk suçu siz işliyorsunuz.
SORUYORUZ:
-TRT adına görevli olarak gittiği Adana'da alçakça bir saldırıya uğrayan ve yaşamını yitiren Serdar Aslanoğlu için ne yapacaksınız?
-1995 -2002 yılları arasında hiçbir sosyal güvencesi olmadan "istisna akdi" ile ve son üç yıldır ise "İşçi sayılmayan geçici personel" statüsünde çalıştırılan Serdar Aslanoğlu'na karşı yasal sorumluluklarınızı yerine getirecek misiniz?
-Bir insanı 10 yıl boyunca sosyal güvencesi olmadan, yasalara karşı hile yoluna başvurarak çalıştırdığınızı bir kamu kurumu olarak nasıl açıklayacaksınız?
-Bu sorunu çözmek için şu anda TRT 'de aynı statüde çalışan 500'den fazla kişinin de başına benzer olayların gelmesini mi bekleyeceksiniz?
Sokaklardaki şiddeti ve linç barbarlığını anlamamız hiç zor değil:
Çünkü ilk hukuksuzluk, sokaklarda değil, kurumlarda yapılıyor.
Aydınların, bilim insanlarının, gazetecilerin, yazarların, çizerlerin yargılandığı ülkemizde, tecavüz, gasp, cinayet suçluları ceza indiriminden yararlanıyor, çeteciler, işkenceciler elini kolunu sallayarak aramızda geziyor.
Yoksa asıl amaçlanan, bu toplumu "can güvenliğini düşünmekten, başka hiçbir şey düşünemez" hale getirmek mi?
Bugünkü Türkiye manzarasından HERKES sorumludur.
Bu nedenle HERKESİ göreve çağırıyoruz.
Barbarlık, hukuksuzluk, şiddet, gericilik ile kol kola yürüyen bu faşizan sürecin ve tüm bunları besleyen açlığın, yoksulluğun önüne bugün geçmezsek, yarınlarımız ellerimizden kayıp gidecek.
Bize dayatılan bu şiddet ve yoksulluğa karşı eşit, özgür ve kardeşçe bir yaşam mücadelesini vermeye devam edeceğiz.15.12.2005
HABER-SEN
MERKEZ YÖNETİM KURULU
TRT çalışanı Serdar Aslanoğlu, sokakta tartıştığı bir kişinin "hırsız var!" diyerek Aslanoğlu'nu hedef göstermesi sonucu toplanan insanlar tarafından linç edilerek öldürüldü.
Serdar Aslanoğlu yaklaşık 10 yıldır TRT'de taşeron olarak çalışan bir basın emekcisiydi. Toplumda bir histeriye dönüştürülen linç kampanyası bu sefer karşımıza çok farklı bir boyutuyla çıkmış oldu.
Konu ile ilgili Serdar Aslanoğlu'nun üyesi bulunduğu HABER-SEN sendikası bir basın açıklaması yaptı. Açıklamayı aynen yayınlıyoruz:
BASINA VE KAMUOYUNA
Başta AKP Hükümeti olmak üzere, toplumun tüm sorumlu kurumlarını uyarıyoruz:
Açlığın, yoksulluğun kol gezdiği sokaklarımız, şiddet ve linç kültürüne teslim ediliyor!
Yitirdiğimiz, geleceğimizdir!
Bugün bir şey yapmazsak, yarın çok geç olacak!
Bir insanın "Hırsız" denerek linç edilmesi, "kendi adaletini kendi sağlayan vahşi ve barbar kültürün" günden güne egemen hale geldiğini gösteriyor.
Bu olaydan herkesin gerekli dersi çıkarması gerekir:
Trabzon'da başlayan ve aylardır Türkiye'nin dört bir yanında, "birileri tarafından" âdeta bilinçli bir biçimde beslenen linç kültürü, bir gün dönüp onu yaratan efendilerini de parçalayacak!
TRT yönetimini de bu acı olay vesilesiyle bir kez daha göreve çağırıyoruz:
Emeğinden, birikiminden, deneyiminden sonuna kadar yararlandığınız, "işçi sayılmayan geçici personel" adını takarak her türlü yasal sorumluluktan kurtulduğunuzu zannettiğiniz emekçilere sahip çıkın!
TRT'nin kadrolu personelinden daha az çalışmayan, ama hiçbir sosyal hakka sahip olmayan bu insanlara karşı ilk suçu siz işliyorsunuz.
SORUYORUZ:
-TRT adına görevli olarak gittiği Adana'da alçakça bir saldırıya uğrayan ve yaşamını yitiren Serdar Aslanoğlu için ne yapacaksınız?
-1995 -2002 yılları arasında hiçbir sosyal güvencesi olmadan "istisna akdi" ile ve son üç yıldır ise "İşçi sayılmayan geçici personel" statüsünde çalıştırılan Serdar Aslanoğlu'na karşı yasal sorumluluklarınızı yerine getirecek misiniz?
-Bir insanı 10 yıl boyunca sosyal güvencesi olmadan, yasalara karşı hile yoluna başvurarak çalıştırdığınızı bir kamu kurumu olarak nasıl açıklayacaksınız?
-Bu sorunu çözmek için şu anda TRT 'de aynı statüde çalışan 500'den fazla kişinin de başına benzer olayların gelmesini mi bekleyeceksiniz?
Sokaklardaki şiddeti ve linç barbarlığını anlamamız hiç zor değil:
Çünkü ilk hukuksuzluk, sokaklarda değil, kurumlarda yapılıyor.
Aydınların, bilim insanlarının, gazetecilerin, yazarların, çizerlerin yargılandığı ülkemizde, tecavüz, gasp, cinayet suçluları ceza indiriminden yararlanıyor, çeteciler, işkenceciler elini kolunu sallayarak aramızda geziyor.
Yoksa asıl amaçlanan, bu toplumu "can güvenliğini düşünmekten, başka hiçbir şey düşünemez" hale getirmek mi?
Bugünkü Türkiye manzarasından HERKES sorumludur.
Bu nedenle HERKESİ göreve çağırıyoruz.
Barbarlık, hukuksuzluk, şiddet, gericilik ile kol kola yürüyen bu faşizan sürecin ve tüm bunları besleyen açlığın, yoksulluğun önüne bugün geçmezsek, yarınlarımız ellerimizden kayıp gidecek.
Bize dayatılan bu şiddet ve yoksulluğa karşı eşit, özgür ve kardeşçe bir yaşam mücadelesini vermeye devam edeceğiz.15.12.2005
HABER-SEN
MERKEZ YÖNETİM KURULU