Balıkesir'in Dursunbey ilçesine bağlı Odaköy'deki Şentaş Madencilik'e ait kömür ocağındaki patlama sonucu 17 maden işçisi 2 Haziran’da göz göre göre öldü. Yerin 700 metre derinliğinde 57 işçi çalışırken, grizu patlaması meydana geldi. 17 işçi mahsur kalırken 35 işçi dışarı çıkmayı başardı. Kurtulmayı başaran işçilerden bir bölümü arkadaşlarını kurtarmak için yeniden madene girdi. Ancak bu işçiler de metan gazından etkilendi. Yaklaşık 12 saat sonra 17 işçinin cesedi madenden çıkartıldı.

Bir yıl kadar önce aynı madende ufak çapta bir patlama sonucu üç maden işçisinin yaralandığı biliniyor. Maden, Balıkesir Ticaret Odası Meclis Başkanlığı'nı da yürüten Erhan Otaköylü'ye aitti. Tanıdık ilişkiler ağı gene çıkıyor karşımıza. Kanunsuz, iş güvencesiz işçi çalıştıran kişiler bir yerleri tutmuş erk sahibi kişiler olarak hep karşımıza çıkıyor. Bunun bir örneği bugün Balıkesir’de karşımıza çıktı. Tesadüf değil bu ilişkiler. Bu ülkede yasalar, iktidarlar ve onların bakanları  hep suçludan ve güçlüden yana. Mesela, Madene gelerek yetkililerden bilgi alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler hiçbir mesleki, teknik bilgisi olmamasına rağmen ihmalkar firmayı bir iki cümlede aklayabiliyor ve olayda ihmal yok diyerek kamuoyu önünde vicdanlar temize çekiliyor.

Yaşamını yitirenler arasında 18’inde olan da var 30’unu yaşayan da. 17 işçinin en önemli ortak noktası hepsi ekmek parası için girdiler yerin metrelerce altına. Cüzdanlarını dolduranlar takdiri ilahi ve ilahi adalet diyerek devam ediyorlar yaşamaya. Sönen, madencilerin yaşamı değil sadece ailelerinin de gelecekleri tehlike altında.

İlk değildi bu ölümler. Yüzlerce madencinin gözleriyle, elleriyle ve kanlarıyla büyüyor maden tekelleri ve onların iktidarları. Tersine dönecektir kervan elbet. Yerin altındakiler çıkacaktır elbet toprağın üstüne gerçek adaleti getirmek üzere. 17 maden emekçisinin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.