Bir Röportaj(3)
İlerici Gençlik: Komünist toplum
düzeninin aile ve kadın sorunu üzerindeki etkisi ne olacaktır?
Engels: Biz, cinsiyetler arasındaki
ilişkinin, yalnızca ilgili kişileri ilgilendiren ve toplumun hiç bir müdahale
isteminde bulunmayacağı salt özel bir ilişki haline gelmesini savunmaktayız.
Şayet özel mülkiyeti kaldırmak demek aynı zamanda çocukları komünal olarak
eğitmek, böylece bugüne kadar mevcut evlilik kurumunun ikiz temelini yani özel
mülkiyet sayesinde kadının kocaya ve çocukların da ana-babaya olan
bağımlılığını yok etmek demektir. Ahlak dersi veren dar kafalıların kadınların
komünist ortaklaşalığına ilişkin kopardıkları yaygaranın yanıtı da buradadır.
Kadınların ortaklaşalığı tümüyle burjuva toplumuna ait bir ilişkidir ve bugün
eksiksiz bir biçimde fuhuş ile gerçekleşmektedir. Oysaki fuhuş dediğimiz şeyin
kendisi doğrudan bir özel mülkiyet ilişkisidir. Dolayısıyla gelecekteki
komünist toplumumuz özel mülkiyete son vererek kadın veya erkek tüm insanların
metalaştırılması tehlikesini ortadan kaldıracaktır. Şu halde, komünist
örgütlenme, gericilerin ilericilere saldırmak için ağızlarına pelesenk
ettiğinin aksine kadınlarda ortaklaşalığı getirmek yerine, ona son verir.
İ.G.: Komünist örgütlenmenin
mevcut milliyetler karşısındaki tutumu ne olacaktır?
Engels: Kelimenin en kısa şekliyle
söylemek gerekirse: Kalacaktır!
İ.G.: Mevcut dinler karşısındaki
tutumu ne olacaktır?
Engels: Bu da ulusal kökler ve milliyet
konusunda olduğu gibi nettir. Kalacaktır. Hatta komünistler inanç ve düşünce ve
yaşayış özgürlüğü konusunda bugüne kadar ki en geniş haklar yelpazesini de
sunmaktadır.
İ.G.: Peki Komünistler
sosyalistlerden hangi bakımdan farklıdırlar?
Engels: Sosyalist denilenler üç gruba
ayrılırlar.
Birinci
grup, büyük sanayi, dünya ticareti ve bunların ikisinin var ettiği burjuva
toplumu tarafından yıkılmış, ya da hâlâ gün be gün yıkılmakta olan feodal ve
ataerkil toplum yanlılarından oluşur. Bugünkü toplumunun hastalıklarından, bu
grup, feodal ve ataerkil toplumun yeniden kurulması gerektiği, çünkü onun bu
hastalıklardan uzak olduğu sonucunu çıkartıyor. Bu grubun bütün önerileri,
doğrudan ya da dolambaçlı olarak, bu hedefe yöneliktir. Proletaryanın sefaleti
karşısındaki bütün yakınlık gösterilerine ve yakınmalara karşın, komünistler,
bu gerici sosyalistler grubuna şiddetle karşı koyacaklardır, çünkü 1. bu grup
tamamen olanaksız bir şey için uğraşıyor; 2. bu grup, mutlakıyetçi ya da feodal
hükümdarlardan, bürokratlardan, askerlerden ve rahiplerden oluşan maiyetleriyle
birlikte aristokrasinin, lonca ustalarının ve manüfaktürcülerin egemenliğini;
bugünkü toplumun kusurlarından gerçekten de uzak olan, ama peşinden en azından
bir o kadar başka kötülük getiren ve ezilen sınıfların bir komünist örgütlerime
yoluyla kurtuluşları için umut dahi vermeyen bir toplumu kurmaya çalışıyor; 3.
proletarya ne zaman devrimci ve komünist olsa, bu grup, proleterlere karşı
burjuvaziyle derhal bağlaşıklık kurarak gerçek niyetlerini her zaman açığa
vuruyor.
İkinci
grup, bugünkü mevcut toplum yandaşlarından oluşur. Bunlar, , mevcut toplumu
korumaya, ama ona bağlı olan kötülükleri kaldırmaya çabalarlar. Bu amacı göz
önüne alarak, bunlardan bazıları salt hayırsever önlemler; ötekiler ise,
toplumu yeniden örgütleme bahanesi altında, mevcut toplumun temellerini, ve
dolayısıyla mevcut toplumun kendisini koruyacak tantanalı reform sistemleri
önerirler. Komünistler bu burjuva sosyalistlerine karşı da durmadan savaşmak
durumunda olacaklardır, çünkü bunlar komünistlerin düşmanları için çalışıyorlar
ve komünistlerin yıkmak amacında oldukları toplumu savunuyorlar.
Nihayet,
üçüncü grup, daha önce sıraladığımız önlemlerden bir kısmını komünistlerle aynı
şekilde, ama komünizme geçişin bir aracı olarak değil de, mevcut toplumun
sefaletini kaldırmaya ve kötülüklerini yok etmeye yeterli önlemler olarak
arzulayan demokratik sosyalistlerden oluşur. Bu demokratik sosyalistler, ya
kendi sınıflarının kurtuluş koşulları konusunda henüz yeterince aydınlanmamış
proleterlerdir, ya da demokrasi kazanılana ve bunu izleyen sosyalist önlemler
gerçekleşene dek proletarya ile birçok bakımlardan aynı çıkarlara sahip olan
bir sınıfın, küçük-burjuvazinin üyeleridirler. Eylem anlarında komünistler, bu
nedenle, bu demokratik sosyalistlerle bir anlaşmaya varmak ve, bu demokratik
sosyalistler egemen burjuvazinin hizmetine girmedikleri ve komünistlere
saldırmadıkları sürece, bunlarla genel olarak şimdilik olabildiğince ortak bir
politika izlemek durumundadırlar. Açıktır ki, bu ortak eylem, onlarla olan
ayrılıkların tartışılmasını dıştalamaz.
Diğer Haberler
Lübnan'da düşene dövüşene bin selam!Şiddet Yükselirken:Kürt SorunuNÜKLEERİN KARANLIK TARİHİKOLEKTİF BİLİNÇ-HAREKET FORUMKapitalizmin işçi sınıfına ve emekçi halklara saldırısının adı: Özelleştirmeİşte dünyaya seslenen bir kadının vahşeti durdurun çığlığıİsrail elçisi geri çağrılsın!Direnmenin Tarihi yeniden yazılırken...Devrim Ateşi Ortadoğu'dan Yükselecek!DDGF'NİN LÜBNAN'DA YAŞANAN VAHŞETE İLİŞKİN AÇIKLAMASI: