Tarih: 25.06.2011 | Kategori:
Toplumsal Haberler
![Sosyalizm Mücadelesinde Katledilen Mustafa Gülmez Anıldı!](https://arsiv.ilericigenclik.org/images/news/201106/20110625_mustafa_gulmez_manset.jpg)
Düşman haşin, zalim ve kurnaz. / Ölüyor çarpışarak insanlarımız
halbuki nasıl hakketmişlerdi yaşamayı / ölüyor insanlarımız
ne kadar çok / sanki şarkılar ve bayraklarla
bir bayram günü nümayişe çıktılar / öyle genç
ve fütursuz... / Nazım Hikmet
Mustafa Gülmez lise yıllarında tanıştığı İLD (İlerici Liseliler Derneği) ile eşit, özgür ve yaşanılabilir bir dünyanın mücadelesine Nazım'ın dediği gibi şarkılar ve bayraklar eşliğinde başladı yola. İlerici saflarda katılmasının ardından üniversitede ve iş hayatında da benimsediği dünya görüşünü savunmaya devam etti. Sokakta, okul önlerinde, sınıfta, mahallede kısacası bulunduğu her alanda bu talan ve baskı düzenine karşı durdu ve herkesi gülen yüzüyle bu mücadeleye çağırdı.
12 eylül faşist darbesi tüm halklara ve ilericilere baskı, zulüm, işkence ve ölüm getirdi. İlerleyen yıllarda da bu baskıcı rejimin örnekleri yaşanmaya dervam etti, rejim elini attığı her dalı kırmaya başladı. Bu defa kırılan Gülmez'in hayatı oldu. Gülmez 1984 yılında Trakya'da yapılan TKP davası ile ilgili operasyonda adı geçtiği gerekçesi ile 1988'de gözaltına alındı. Gözaltındaki 4. gününde yani 26 Haziran 1988'de hücresinde kendini asarak intihar ettiği söylendi yakınlarına. Cesedi otopsi için adli tıpa gönderildi, ancak avukatları davanın ne hazırlık aşamasına ne de otopsiye kabul edilmedi. Çünkü Mustafa Gülmez intihar etmedi, katledildi. Onu tanıyanlarda, mücadele ettiği safları bilenlerde intihar ettiğine inanmadı. Delillerle, tanıklarla adalete başvurdular, Başbakanlık'a, İçişleri Bakanlığı'na ve TBMM'ye suç duyurusunda bulundular. Ancak onu katledenler yargılanmadı, yargılananlar ise beraat etti.
Katledilişinin 23. yılında bugün (25.06.2011) ailesi, dostları ve mücadele arkadaşları Gülmez'i anmak için bir araya geldi. Mimarlar odasında gerçekleştirilen etkinlik saat 14.00'da İstanbul Mimarlar Odası'nda yapıldı. Etkinlik Grup Güneşli Dünya'nın ezgileriyle başladı. İlk türküleri Mustafa Gülmez'in katledilişinin ardından bestelenmiş olan Dönecekleri Beklerken parçası oldu. Müzik dinletisinin ardından Gülmez'in hayatını anlatan bir film gösterimi gerçekleştirildi. Sıra onu tanıyanların sözlerine geldiğinde ise dostları ve ailesi kürsüdeydi. Küsüye çıkan herkes Gülmez'in kişiliğinden, katledilişinin ardından duydukları üzüntüden, 12 Eylül'ün karanlık günlerinden, Gülmez'in mücadeledeki rolünden ve onu unutmadıklarını ve unutmayacaklarını dile getirdi. Etkinlik alınan sözlerin ardından sona erdi.
Mustafa Gülmez'in mücadelesini bugün yükselterek devam ettiren ilerici gençler de etkinlikteki yerlerini aldı. Biliyorlar ki bir sıra neferini anmak onu ve mücadelesini devam ettirmek demektir. Gülmez'i anmak nasıl çalıştığını bilmek, onu katledenleri tanımak ve katledenlerden hesabını sormak demektir. Gülmez'i unutmamak onun yaşatmaya çalıştığı değerleri unutmamaktır. Gülmez'i ve nice katledilen devrimcileri anmak, neden katledildiklerini bilmek, dersler çıkarmak, onlardan örnek almak ve taşıdıkları bayrağı devralmak demektir. İlerici gençler devraldıkları bayrakları sadece etkinliklerde değil alanlarda, sokaklarda, okullarda, fabrikalarda ve tarlalarda dalgalandırmaya devam ediyor. Onların kurmak istedikleri geleceği umutla, inançla ve kararlılıkla sürdürüyor.
Nazım'ın da dediği gibi "ölenler dövüşerek öldüler, güneşe gömüldüler, vaktimiz yok onların matemini tutmaya. Akın var akın güneşe akın, güneşi zaptedeceğiz, güneşin zaptı yakın!".