Tarih: 14.10.2010 | Kategori:
Dış Haberler
Şilili madenciler gün ışığına çıktı!
Şili'de yerin 622 metre altında 5 Ağustos'tan beri mahsur kalan 33 madenciyi kurtarma çalışmaları sona erdi. 33 madencinin tamamı çıkarıldı.
Şili'de bakır ve altın çıkarılan San Jose madeninde üç aydan fazladır yeraltında mahsur kalan madencilerin 17 gün sonra yaşadıkları ortaya çıkmıştı. Madencileri kurtarma operasyonu Türkiye saati ile dün (13 Ekim) sabah 06.00'da başlayan operasyon 03.55'te (22 saatte) bitti.
İşçiler, "Zümrüdü Anka" adı verilen özel yapılan bir kapsülle madenden çıkarıldı. Tek tek yapılan kurtarma işlemi sırasında madenciler, eldiven, kaska monte fener, güvenlik botları ve yansımalı özel kıyafetler giydi. Çıkarken gözlerini kapalı tutmaları istenen madenciler özel gözlük de taktı.
Kurtarılan madencileri yaklaşık 800 madenci yakını ve 2 binden fazla gazeteci karşıladı. Kurtarma operasyonun dev ekranlardan izlendiği Şili'de büyük coşku yaşandı.
Madenciler Copiapo'daki hastanede sağlıkları için gözlem altında tutuluyor.
"Bana bir sanatçı ya da gazeteciymişim gibi değil, bir madenci olarak muamele edin. Madenci doğdum, madenci öleceğim," diyen maden işçilerinden Mario Sepulveda Espina çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Espina: "Bize yıldız muamelesi yapmayın. Biz işçiyiz ve çalışmaya devam edeceğiz. Ancak bundan sonra çalışma koşullarının iyileştirilmesi için çalışılması gerekiyor. İşçilerin sağlığı ve güvenliği garanti altına alınmalı." dedi.
Ömer Dinçer: "Bizde olsa 3 günde çıkarırdık"
Zonguldak'ta 17 Mayıs'ta Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) Karadon ocağındaki grizu patlamasında göçük altında kalan Engin Düzcük ve Dursun Kartal'ın cesedine hala ulaşılamazken, dün (13 Ekim) Şili'de maden işçilerini kurtarma çalışmaları sürerken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer katıldığı bir programda, "Zonguldak'da grizu patlaması ile kazaya uğradık. Şili'de ise göçük oldu. Şayet Zonguldak'da grizu patlaması yerine, göçük olsaydı, işçilerimizden hayatını kaybeden olmayacaktı ve sadece 3 günde çıkaracaktık. 560 metreden 3 günde çıkarırdık. Biz çok daha iyiyiz. Şimdi siz madenin bir köşesinde göçük olmuş, öbür tarafta güvenli bir yerde ayrıca bekleyen insanları görüp 'bizde niye böyle değil' diyorsanız bize haksızlık ediyorsunuz. Çünkü bizim madenlerimizde işçilerimizin güvenle ve aylarca kalabilecekleri güvenli mekânlar var. Onlar geldikleri zaman zaten ona benzer yerlerde dinleniyorlar, yemeklerini yiyorlar ama bizde insanları hayatını kaybettiler. İkisi ayrı durumlar. Onun için Şili'de ki benzer bir durumu bizimle mukayese etmenin daha doğru olacağının kanaatindeyim." dedi. Dinçer, Şili'deki kurtarma çalışmalarının büyütüldüğünü belirtti.
Öte yandan, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torun, Şili'deki olayın, sığınma odalarının olası kazalarda işçilerin hayatını kurtarabildiğinin en belirgin göstergesi olduğunu belirterek, Türkiye'de 400 madenden sadece 4 madende 20 işçinin 55 saat yaşayabileceği sığınma odası olduğunu söyledi.
Şili'de bakır ve altın çıkarılan San Jose madeninde üç aydan fazladır yeraltında mahsur kalan madencilerin 17 gün sonra yaşadıkları ortaya çıkmıştı. Madencileri kurtarma operasyonu Türkiye saati ile dün (13 Ekim) sabah 06.00'da başlayan operasyon 03.55'te (22 saatte) bitti.
İşçiler, "Zümrüdü Anka" adı verilen özel yapılan bir kapsülle madenden çıkarıldı. Tek tek yapılan kurtarma işlemi sırasında madenciler, eldiven, kaska monte fener, güvenlik botları ve yansımalı özel kıyafetler giydi. Çıkarken gözlerini kapalı tutmaları istenen madenciler özel gözlük de taktı.
Kurtarılan madencileri yaklaşık 800 madenci yakını ve 2 binden fazla gazeteci karşıladı. Kurtarma operasyonun dev ekranlardan izlendiği Şili'de büyük coşku yaşandı.
Madenciler Copiapo'daki hastanede sağlıkları için gözlem altında tutuluyor.
"Bana bir sanatçı ya da gazeteciymişim gibi değil, bir madenci olarak muamele edin. Madenci doğdum, madenci öleceğim," diyen maden işçilerinden Mario Sepulveda Espina çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Espina: "Bize yıldız muamelesi yapmayın. Biz işçiyiz ve çalışmaya devam edeceğiz. Ancak bundan sonra çalışma koşullarının iyileştirilmesi için çalışılması gerekiyor. İşçilerin sağlığı ve güvenliği garanti altına alınmalı." dedi.
Ömer Dinçer: "Bizde olsa 3 günde çıkarırdık"
Zonguldak'ta 17 Mayıs'ta Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) Karadon ocağındaki grizu patlamasında göçük altında kalan Engin Düzcük ve Dursun Kartal'ın cesedine hala ulaşılamazken, dün (13 Ekim) Şili'de maden işçilerini kurtarma çalışmaları sürerken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer katıldığı bir programda, "Zonguldak'da grizu patlaması ile kazaya uğradık. Şili'de ise göçük oldu. Şayet Zonguldak'da grizu patlaması yerine, göçük olsaydı, işçilerimizden hayatını kaybeden olmayacaktı ve sadece 3 günde çıkaracaktık. 560 metreden 3 günde çıkarırdık. Biz çok daha iyiyiz. Şimdi siz madenin bir köşesinde göçük olmuş, öbür tarafta güvenli bir yerde ayrıca bekleyen insanları görüp 'bizde niye böyle değil' diyorsanız bize haksızlık ediyorsunuz. Çünkü bizim madenlerimizde işçilerimizin güvenle ve aylarca kalabilecekleri güvenli mekânlar var. Onlar geldikleri zaman zaten ona benzer yerlerde dinleniyorlar, yemeklerini yiyorlar ama bizde insanları hayatını kaybettiler. İkisi ayrı durumlar. Onun için Şili'de ki benzer bir durumu bizimle mukayese etmenin daha doğru olacağının kanaatindeyim." dedi. Dinçer, Şili'deki kurtarma çalışmalarının büyütüldüğünü belirtti.
Öte yandan, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torun, Şili'deki olayın, sığınma odalarının olası kazalarda işçilerin hayatını kurtarabildiğinin en belirgin göstergesi olduğunu belirterek, Türkiye'de 400 madenden sadece 4 madende 20 işçinin 55 saat yaşayabileceği sığınma odası olduğunu söyledi.