Tarih: 15.08.2011 | Kategori:
Toplumsal Haberler
![Harun Karadeniz mezarı başında anıldı](https://arsiv.ilericigenclik.org/images/news/201108/harunanma_20110815.jpg)
Anma programı 68'liler Birliği Başkanı Sönmez Targan'ın konuşması ve saygı duruşuyla başladı. Targan konuşmasında, 68 hareketinde Harun Karadeniz'in yeri ve bugüne baktığımızda 68'lilerin neler yapması gerektiği ile ilgili görüşlerini paylaştıktan sonra sözü TÜM-İGD temsilcisine bıraktı.
TÜM-İGD temsilcisi arkadaşımız Harun Karadeniz'in dönemin diğer öğrenci önderlerinden farklı olarak sosyalizmin işçi sınıfı önderliğinde geleceğine ve öğrencileri işçi sınıfının yolunda ilerlemesi onlarla kolkola alanlarda mücadele etmesi gerekliliğini hep ön planda tuttuğundan bahsetti. Bizlerin de bugün Harun Karadeniz'in dediği gibi "yolumuz işçi sınıfının yoludur!" diyerek onun arkasından ve onun bıraktığı yerden mücadelemize devam etmemiz gerektiğini vurguladı.
Anmada söz alan Birlik Dayanışma Hareketi temsilcisi, bugünün mücadelesinde sosyalizme ulaşmak için dönüp Harun Karadeniz'e ve onun eserlerine baktığımızda en önemli eserinin "Eğitim Üretim İçindir" adlı kitabı olduğundan ve bir öğrenci önderi olarak öğrenciliğin ve takiben işçiliğin yani üretimin önemini vurgulamış ve miras bırakmış olduğunu vurguladı. Bugün de işçi sınıfı içerisinde ve beraberinde tıpkı Harun gibi grevlerde, iş yerlerinde, mahallelerde sınıf dayanışması içerisinde mücadelenin devam ettiğinin altını çizdi.
Harun Karadeniz'in eşi Hülya Karadeniz "Özel okullar devletleştirmelidir" yürüyüşünden onun kurduğu işçi birliklerine değin kısaca Harun Karadeniz'in işçi sınıfı ve öğrenci hareketinin nasıl bir araya getirmeye çalıştığından bahsetti.
Anma, 68'liler Birliğinden bir şairin Refik Durbaş'ın Harun Karadeniz için yazdığı şiiri okumasıyla sona erdi.
"ölüm ilgilendirmiyor artık seni, cinayet
ilgilendirmiyor
bir dağ yamacında, pınarlar kadar
berrak bir şafakta
köylüler geçiyor Zap Suyu'ndan ve
Tanıyor seni
işçiler geçiyor Eyüp'ten, Kartal'dan
ve tanıyor seni
ölüm geçiyor atardamarlarından ve
tanıyor seni
kuşların, ağaçların, toprağın sesini
dinliyorsun
ölüm ilgilendirmiyor artık seni,
işkence ilgilendirmiyor.
ışıklar içinde yüzün
yüreğinde tarifsiz bir telaş
sabah, vardiyadasın bir dokuma tezgâhında
öğle, bir yürüyüştesin pankartlar
afişlerle dalga dalga
akşam, nöbetini tutuyorsun bir grev
çadırında onurun
rüzgâr tanıyor seni
bulut tanıyor
elini uzatıyorsun bir dağ yamacında,
bir kolun kesik...
bir mermi daha sürüyorsun ve
basıyorsun tetiğe
bir dağ yamacında, yüreğinde
tarifsiz bir telaş
ölüm de tükenmiş ölümsüzlük de,
kolun kesik değil ama..."
Harun Karadeniz örnek kişiliği dönemine ışık tutmuş derin ve kapsamlı araştırmaları, sadece boş zamanlarını değil tüm yaşamını toplumsal kurtuluş kavgasına adamış devrimci militanlığıyla; ilerici gençliğin çetin mücadele yolunu sönmez bir meşale gibi aydınlatmaya devam ediyor.