Tarih: 09.02.2012 | Kategori:
İnceleme - Yorum
Genel sağlık sigortası (GSS) yasasında neler oluyor!
Genel Sağlık Sigortası (GSS) yasası olarak bilinen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) yasası 2008 yılı Ekim ayında ortaya gündemimize girmiş ve halkın yoğun tepkisini çekmişti. Yoğun tepkiyle karşılaşan ve AKP iktidarının seçimlerde kendisine zarar vermemesi için seçim yatırımı olarak ertelediği yasa 1 Ocak 2012 tarihi itibari ile yürürlüğe girdi.
"Herkesin sağlık güvencesine kavuşacağı" propagandası ile yürürlüğe giren bu uygulama biz emekçileri ve emekçi çocuklarını mağdur durumda bırakıyor. Sağlıkta dönüşüm söylemleri ile yapılan uygulama bizlere farklı bir şekilde lanse edilmeye çalışılıyor. Herkes devlet tarafından sigortalı olacak, kimse sigortasız kalmayacak denerek kişilerin mağduriyetinden nedense bahsedilmiyor
Çok açık ve nettir ki sosyal devlet anlayışı sağlığın devlet tarafından güvence altına alınmasını ve karşılanmasını sağlamak zorundadır. Genel Sağlık Sigortası tanımında da bunu açıkça görebiliriz. Genel Sağlık Sigortası, kişilerin sağlıklarını güvence altına almak ve tedavilerde oluşacak harcamaların finansmanını sağlamak olarak belirtiliyor. Her ne kadar bu şekilde tanımlansa da yaşadığımız kapitalist sistem ne yazık ki sağlık için yapılan harcamaları karşılamak yerine her geçen gün varolan sağlık hakkımızı da elimizden almaya çalışıyor.
Peki bizleri mağdur durumda bırakan ve "Herkes sağlık sigortasına kavuşuyor" söylemin arkasındaki gerçekler nelerdir.
İlgili yasaya göre;
Sosyal güvencesi olmayanlar;
İşsizler, çiftçiler, yabancı uyruklular 01 Ocak 2012 itibari ile aylık 35 TL ile 213 TL arası GSS primi ödemek zorunda kalacaklar.
Zorunlu sağlık sigortası herkesi kapsıyor. "Ben aylardır sağlık hizmeti almadım, devletten sağlık yardımı almak istemiyorum, sağlık sigortası için ödeme yapmak istemiyorum. " deme şansınızda yok.
Öncelikle ikamet adreslerinin bulunduğu il veya ilçe merkezlerindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvurarak 'gelir testi' yaptırmanız gerekiyor.
Gelir tespiti yapılıp geliriniz belirlendikten sonra gelirinize göre aşağıdaki bu tutarları ödemek zorundasınız.
1. Aylık geliri brüt asgari ücretin üçte birinden (295 TL) az olan vatandaşların primleri devlet tarafından ödenecek.
2. Aylık geliri brüt asgari ücretin üçte biri (295 TL) ile brüt asgari ücret (886,5 TL) arasında olanlar, 295,3 × % 12 = 35,4 TL
3. Aylık geliri asgari ücret ile asgari ücretin iki katı arasında olanlar 886,5 × %12 = 106,38 TL
4. Aylık geliri asgari ücretin iki katından daha fazla olanlar 1.773×%12 = 212,76 TL tutarında prim ödeyecekler. GSS primleri ödenmediği andan itibaren ise süreç başlayacak ve bu primler faiziyle tahsil edilecek.
31 Ocak 2012'ye kadar gelir testi yaptırmadıysanız, sağlık hizmetlerinden yararlanamayacaksınız ve SGK'ya her ay için 213 TL hanenize borç olarak kaydedilecek ve bu borç her ay katlanarak artacak.
Öğrenciler;
Eğer bir öğrencinin aile fertlerinden birinin sosyal güvencesi yok ise; veya öğrenci 25 yaşını doldurmuş ise onların da aynı şekilde ikamet adreslerinin bulunduğu il veya ilçe merkezlerindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvurarak 'gelir testi' yaptırmaları gerekecek. Gelir testi sonucunda aile bireyleri başına brüt asgari ücretin üçte birinden az (295 TL) gelir tespit edilen öğrencinin, sağlık primini Sosyal Güvenlik Kurumu üstlenecek. Gelir testi yapılırken, haneye giren aylık gelir tespit edilerek, hanede yaşayan sayısına bölünecek. Bu durumda bir öğrenci hanesinde kişi başına düşen gelire göre, 35 TL ile 213 TL arasında GSS primi ödeyecek.
Bir işte çalışarak gelir elde eden ve kendi adına sosyal güvencesi bulunan öğrenciler ise, sağlık kurumlarından hizmet almaya devam edecekler. Fakat sigortasız olarak çalıştırılan öğrenciler, öncelikle işverenden sigorta yaptırması talebinde bulunmalılar. İşveren sigorta yaptırmıyorsa en yakın Sosyal Güvenlik Kurumu merkezine veya Alo 170'i arayarak 'şikayette' bulunabilirler. Bu kişiler 25 yaşını geçmişler ise ailelerinin sağlık güvencesinden yararlanamayacaklar.
25 yaşın altında olanlar 'öğrenci belgesi' ibraz etmek suretiyle anne, baba veya eşinin sağlık güvencesinden yararlanabilecekler.
Herhangi bir işte çalışmayan ve 25 yaşını doldurmamış öğrenciler, anne, baba veya eşinin sosyal güvencesinden yararlanabilecek. Bunun için öğrenci belgesini en yakın Sosyal Güvenlik Merkezi'ne teslim etmesi yeterli olacak.
Devlet memurları;
1 Ekim 2008 öncesinde göreve başlayan devlet memurlarının GSS primleri en fazla üç yıl boyunca devlet tarafından karşılanmaya devam edecek. En fazla üç yıl içinde tüm kamu emekçilerinin maaşından yüzde 5 oranında GSS primi çalışan payı kesilecek. 1 Ekim 2008 tarihinden sonra memur olanların GSS priminin yüzde 7'sini devlet karşılarken, yüzde 5'i çalışanların maaşından kesilecek.
Ücretli öğretmenler ve kismi süreli çalışanlar;
Ayda 30 günden az "kısmî süreli" çalışan sigortalılar, 30 günün altında kalan primlerini 30 güne tamamlamak zorunda kalacak. Örneğin okullarda ek ders karşılığı derse giren bir ücretli öğretmenin sigortası ayda en fazla 22 gün olarak yatıyor. Ücretli öğretmenler ve onlar gibi aylık sigortaları 30 günden az yatan diğer kısmi süreli çalışanlar eksik kalan süreyi ceplerinden tamamlamazlarsa sağlık hizmetlerinden yararlanamayacaklar.
Elbette sadece ücretli öğretmenler değil, herhangi bir işyerinde part-time ve gün/saat üzerinden ücretli çalışanlar, yevmiyeli çalışanlar vb. kişiler de eksik primlerini kendisi tamamlamak zorunda kalacak. Yani sigortalı için sağlık sigortası primini ödemekten başka bir yol bulunmayacak. Kısmi süreli çalışanlar tarafından eksik primlerin yatırılmaması durumunda ödenmeyen primler, SGK tarafından ilgili kişiden faiziyle birlikte tahsil edilecek.
Yeşil Kartlılar;
Yeşil kart sahiplerinin tedavi giderleri 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren SGK bütçesinden ödenecektir. Mevcut Yeşil Kart sahipleri vize süreleri geldiğinde, vize tarihinden itibaren 1 ay içinde gelir tespitini yaptırmak üzere Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları'na başvurmaları gerekecek. Bu gelir tespiti sonucunda kişi başına düşen aylık gelirinin asgari ücretin üçte birinden az olması halinde hak sahipliliklerinin devamı sağlanacak. Yeşil kartlı öğrencilerin ise, kartlarına ait vize tarihlerinin dolmasının ardından 1 ay içinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvurarak 'gelir testi' yaptırmaları gerekiyor. Test sonuçlarına göre yukarıda söz ettiğimiz kişi başı gelir rakamları doğrultusunda ya primlerini SGK üstlenecek ya da 35 lira ile 213 lira arasında değişen miktarda her ay sağlık primi ödeyecekler.
Sigortalı çalışanlar;
Sigortalı çalışanların ise; 1 Ocak 2012 itibariyle toplam brüt gelirleri üzerinden ödeyecekleri GSS primlerinin yüzde 7'sini işveren, yüzde 5'ini ise sigortalının kendisi ödeyecek.
Ama artık yeter!
GSS yasasının uygulamaya geçmesi ile "paran varsa sağlık, paran kadar sağlık" uygulmasına tamamen geçilmiş oldu. Bu durum toplumun büyük bir kesimini oluşturan, işsizleri, yoksulları, gençleri, tarımda güvencesiz çalışanları, kayıt dışı çalıştırılanları, part-time ve saat ücreti karşılığında çalışanları, üniversite öğrencilerini, yeşil kartlıları, sosyal güvencesi olmayanları mağdur durumda bırakmıştır. Fakat bizler bu mağduriyet üzerinden yılmamalı, sağlıktaki tüm bu dönüşüm politakalarına ve GSS yasasına karşı ortak bir mücadele hattını örmeliyiz.
Sağlık hakkı temel bir haktır. Bu hakkımızın elimden alınmaması için;
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA!
YA HEP BERABER! YA HİÇ BİRİMİZ!
"Herkesin sağlık güvencesine kavuşacağı" propagandası ile yürürlüğe giren bu uygulama biz emekçileri ve emekçi çocuklarını mağdur durumda bırakıyor. Sağlıkta dönüşüm söylemleri ile yapılan uygulama bizlere farklı bir şekilde lanse edilmeye çalışılıyor. Herkes devlet tarafından sigortalı olacak, kimse sigortasız kalmayacak denerek kişilerin mağduriyetinden nedense bahsedilmiyor
Çok açık ve nettir ki sosyal devlet anlayışı sağlığın devlet tarafından güvence altına alınmasını ve karşılanmasını sağlamak zorundadır. Genel Sağlık Sigortası tanımında da bunu açıkça görebiliriz. Genel Sağlık Sigortası, kişilerin sağlıklarını güvence altına almak ve tedavilerde oluşacak harcamaların finansmanını sağlamak olarak belirtiliyor. Her ne kadar bu şekilde tanımlansa da yaşadığımız kapitalist sistem ne yazık ki sağlık için yapılan harcamaları karşılamak yerine her geçen gün varolan sağlık hakkımızı da elimizden almaya çalışıyor.
Peki bizleri mağdur durumda bırakan ve "Herkes sağlık sigortasına kavuşuyor" söylemin arkasındaki gerçekler nelerdir.
İlgili yasaya göre;
Sosyal güvencesi olmayanlar;
İşsizler, çiftçiler, yabancı uyruklular 01 Ocak 2012 itibari ile aylık 35 TL ile 213 TL arası GSS primi ödemek zorunda kalacaklar.
Zorunlu sağlık sigortası herkesi kapsıyor. "Ben aylardır sağlık hizmeti almadım, devletten sağlık yardımı almak istemiyorum, sağlık sigortası için ödeme yapmak istemiyorum. " deme şansınızda yok.
Öncelikle ikamet adreslerinin bulunduğu il veya ilçe merkezlerindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvurarak 'gelir testi' yaptırmanız gerekiyor.
Gelir tespiti yapılıp geliriniz belirlendikten sonra gelirinize göre aşağıdaki bu tutarları ödemek zorundasınız.
1. Aylık geliri brüt asgari ücretin üçte birinden (295 TL) az olan vatandaşların primleri devlet tarafından ödenecek.
2. Aylık geliri brüt asgari ücretin üçte biri (295 TL) ile brüt asgari ücret (886,5 TL) arasında olanlar, 295,3 × % 12 = 35,4 TL
3. Aylık geliri asgari ücret ile asgari ücretin iki katı arasında olanlar 886,5 × %12 = 106,38 TL
4. Aylık geliri asgari ücretin iki katından daha fazla olanlar 1.773×%12 = 212,76 TL tutarında prim ödeyecekler. GSS primleri ödenmediği andan itibaren ise süreç başlayacak ve bu primler faiziyle tahsil edilecek.
31 Ocak 2012'ye kadar gelir testi yaptırmadıysanız, sağlık hizmetlerinden yararlanamayacaksınız ve SGK'ya her ay için 213 TL hanenize borç olarak kaydedilecek ve bu borç her ay katlanarak artacak.
Öğrenciler;
Eğer bir öğrencinin aile fertlerinden birinin sosyal güvencesi yok ise; veya öğrenci 25 yaşını doldurmuş ise onların da aynı şekilde ikamet adreslerinin bulunduğu il veya ilçe merkezlerindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvurarak 'gelir testi' yaptırmaları gerekecek. Gelir testi sonucunda aile bireyleri başına brüt asgari ücretin üçte birinden az (295 TL) gelir tespit edilen öğrencinin, sağlık primini Sosyal Güvenlik Kurumu üstlenecek. Gelir testi yapılırken, haneye giren aylık gelir tespit edilerek, hanede yaşayan sayısına bölünecek. Bu durumda bir öğrenci hanesinde kişi başına düşen gelire göre, 35 TL ile 213 TL arasında GSS primi ödeyecek.
Bir işte çalışarak gelir elde eden ve kendi adına sosyal güvencesi bulunan öğrenciler ise, sağlık kurumlarından hizmet almaya devam edecekler. Fakat sigortasız olarak çalıştırılan öğrenciler, öncelikle işverenden sigorta yaptırması talebinde bulunmalılar. İşveren sigorta yaptırmıyorsa en yakın Sosyal Güvenlik Kurumu merkezine veya Alo 170'i arayarak 'şikayette' bulunabilirler. Bu kişiler 25 yaşını geçmişler ise ailelerinin sağlık güvencesinden yararlanamayacaklar.
25 yaşın altında olanlar 'öğrenci belgesi' ibraz etmek suretiyle anne, baba veya eşinin sağlık güvencesinden yararlanabilecekler.
Herhangi bir işte çalışmayan ve 25 yaşını doldurmamış öğrenciler, anne, baba veya eşinin sosyal güvencesinden yararlanabilecek. Bunun için öğrenci belgesini en yakın Sosyal Güvenlik Merkezi'ne teslim etmesi yeterli olacak.
Devlet memurları;
1 Ekim 2008 öncesinde göreve başlayan devlet memurlarının GSS primleri en fazla üç yıl boyunca devlet tarafından karşılanmaya devam edecek. En fazla üç yıl içinde tüm kamu emekçilerinin maaşından yüzde 5 oranında GSS primi çalışan payı kesilecek. 1 Ekim 2008 tarihinden sonra memur olanların GSS priminin yüzde 7'sini devlet karşılarken, yüzde 5'i çalışanların maaşından kesilecek.
Ücretli öğretmenler ve kismi süreli çalışanlar;
Ayda 30 günden az "kısmî süreli" çalışan sigortalılar, 30 günün altında kalan primlerini 30 güne tamamlamak zorunda kalacak. Örneğin okullarda ek ders karşılığı derse giren bir ücretli öğretmenin sigortası ayda en fazla 22 gün olarak yatıyor. Ücretli öğretmenler ve onlar gibi aylık sigortaları 30 günden az yatan diğer kısmi süreli çalışanlar eksik kalan süreyi ceplerinden tamamlamazlarsa sağlık hizmetlerinden yararlanamayacaklar.
Elbette sadece ücretli öğretmenler değil, herhangi bir işyerinde part-time ve gün/saat üzerinden ücretli çalışanlar, yevmiyeli çalışanlar vb. kişiler de eksik primlerini kendisi tamamlamak zorunda kalacak. Yani sigortalı için sağlık sigortası primini ödemekten başka bir yol bulunmayacak. Kısmi süreli çalışanlar tarafından eksik primlerin yatırılmaması durumunda ödenmeyen primler, SGK tarafından ilgili kişiden faiziyle birlikte tahsil edilecek.
Yeşil Kartlılar;
Yeşil kart sahiplerinin tedavi giderleri 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren SGK bütçesinden ödenecektir. Mevcut Yeşil Kart sahipleri vize süreleri geldiğinde, vize tarihinden itibaren 1 ay içinde gelir tespitini yaptırmak üzere Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları'na başvurmaları gerekecek. Bu gelir tespiti sonucunda kişi başına düşen aylık gelirinin asgari ücretin üçte birinden az olması halinde hak sahipliliklerinin devamı sağlanacak. Yeşil kartlı öğrencilerin ise, kartlarına ait vize tarihlerinin dolmasının ardından 1 ay içinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvurarak 'gelir testi' yaptırmaları gerekiyor. Test sonuçlarına göre yukarıda söz ettiğimiz kişi başı gelir rakamları doğrultusunda ya primlerini SGK üstlenecek ya da 35 lira ile 213 lira arasında değişen miktarda her ay sağlık primi ödeyecekler.
Sigortalı çalışanlar;
Sigortalı çalışanların ise; 1 Ocak 2012 itibariyle toplam brüt gelirleri üzerinden ödeyecekleri GSS primlerinin yüzde 7'sini işveren, yüzde 5'ini ise sigortalının kendisi ödeyecek.
Ama artık yeter!
GSS yasasının uygulamaya geçmesi ile "paran varsa sağlık, paran kadar sağlık" uygulmasına tamamen geçilmiş oldu. Bu durum toplumun büyük bir kesimini oluşturan, işsizleri, yoksulları, gençleri, tarımda güvencesiz çalışanları, kayıt dışı çalıştırılanları, part-time ve saat ücreti karşılığında çalışanları, üniversite öğrencilerini, yeşil kartlıları, sosyal güvencesi olmayanları mağdur durumda bırakmıştır. Fakat bizler bu mağduriyet üzerinden yılmamalı, sağlıktaki tüm bu dönüşüm politakalarına ve GSS yasasına karşı ortak bir mücadele hattını örmeliyiz.
Sağlık hakkı temel bir haktır. Bu hakkımızın elimden alınmaması için;
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA!
YA HEP BERABER! YA HİÇ BİRİMİZ!